2 Şehit İçin Ardı Ardına Tepkiler: Muhalefetten İhmal İddiaları

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Hatay’ın İskenderun ilçesindeki Deniz Er Eğitim Alayı’nda görevli 2 askerin, sıvı kaybına bağlı çoklu organ yetmezliği sonucu şehit olması sonrası muhalefetten ardı ardına tepkiler geldi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut:

“Bu ülkenin anaları, babaları gözlerinden sakındığı gencecik evlatlarını devlete, asker ocağına emanet ediyor. 45-50 derecede eğitim yaptırıp susuzluktan ölmelerine neden olmanın izahı yok, olamaz! Şehit oldular’ diyerek sorumluluğu örtbas edemez, ihmali gizleyemezsiniz. Bu ölümlerden kim sorumluysa, tek tek hesabını vermeli. İskenderun’da şehit olan iki askerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, tedavi gören askerlerimize acil şifa diliyorum. Takipçisi olacağız!” diyerek tepki gösterdi.

CHP İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt:

“Muhafız Er Hayrullah Halit Karaman ve İkmal Er Semih Erdoğan.Vatan nöbetine gelen iki evladımız, askeri birlikte susuzluktan, aşırı sıvı kaybından, çoklu organ yetmezliğinden şehit oldu! Susuzluk ve aşırı su kaybı ne demek yahu? Hesap verecek kimse yok mu? Bunun cezası verilmeli” dedi.

Aynı zamanda tıp doktoru olan İyi Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez ise MSB’ye şu soruları yöneltti:

“Askerlerimizde sıvı kaybı ortaya çıkmasının nedeni neydi? Uzun süre güneş altında mı kaldılar, o şartlarda eğitim mi yaptılar, onun için mi susuz kaldılar?

Sıvı kaybı meydana geldiğinde kişiler önce susuzluk hissederler ve su içerler, askerlerimiz neden su içmemiş olabilirler?

Askerlerimizin yüksek ateşle hastaneye getirildiği ifade ediliyor, bu ne kadar sürdü, olayın başlangıcı ve hastaneye intikal arasında ne kadar süre geçti?

Bu esnada askerlerimiz neredeydi, kendilerine herhangi bir müdahale yapıldı mı? Yapılan müdahale neydi? Yapılmadıysa neden yapılmadı?

Sıvı kaybının oluşması ve ardından çoklu organ yetmezliğinin gelişmesi için uzunca bir süre geçmiş olması gerekir, bu tablo ani gelişecek bir tablo değildir. Bu süre içinde neler oldu, neler yapıldı?

Bu tablonun tıbbi ve askeri olarak izahını yapabilecek misiniz, yoksa susarak unutulmasını mı bekleyeceksiniz?”