Sağlık- Sen, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını Ankara’da protesto etti. Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, saldırıları nefretle kınadıklarını belirterek “Tüm devletler ve uluslararası kuruluşlar bir an önce Gazze’de insani ateşkesin tesisine yönelik girişimlere samimiyetle destek vermelidir. İsrail makamları, insanlığa karşı işlenen suçlara, savaş ve saldırı suçlarına bakan Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalıdır” dedi.

Sağlık- Sen, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını Ankara’da protesto etti. Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, saldırıları nefretle kınadıklarını belirterek “Tüm devletler ve uluslararası kuruluşlar bir an önce Gazze’de insani ateşkesin tesisine yönelik girişimlere samimiyetle destek vermelidir. İsrail makamları, insanlığa karşı işlenen suçlara, savaş ve saldırı suçlarına bakan Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalıdır” dedi.

Sağlık-Sen üyeleri, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını bugün Ankara Bilkent Şehir Hastanesi acil servis girişi önünde protesto etti. Konuyla ilgili basın açıklamasını okuyan Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, şunları söyledi:

SİVİL VE MASUM İNSANLARA YÖNELİK SALDIRILARI NEFRETLE KINIYORUZ”

“Sağlık-Sen teşkilatları olarak, Türkiye’nin 81 ilinden, hastanelerimizden sesleniyoruz. Kana doymayan, işgalci, katil, siyonist İsrail’i lanetlemek; mazlum Filistin halkının haklı davasına destek vermek için buradayız. Gazze’de katil İsrail tarafından soykırım yapılmaktadır. Sağlık-Sen olarak yaşanan bu vahşete kayıtsız kalmamız mümkün değildir. Bu soykırımı görmezden gelmemiz imkansızdır. Sivil ve masum insanlara yönelik saldırıları nefretle kınıyoruz.

YAZIKLAR OLSUN HASTANELERİN BOMBALANMASINA GÖZ YUMANLARA”

Uluslararası toplum, medeni Avrupa, Gazze’deki soykırımı film izler gibi izlemektedir. İnsan hakları örgütleri üç maymunu oynamaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’nden ses çıktığını duydunuz mu? İnsan hakları savunucularından haber var mı? Dünya, Hiroşima’ya atom bombası atanlardan, sivilleri katledenlerden, tepki vermesini bekliyor. Şu ana kadar Gazze’ye atılan bomba 12 bin ton olmuş. Yazıklar olsun hastanelerin bombalanmasına göz yumanlara, yazıklar olsun riyakarlık yaparak İsrail’e arka çıkanlara.

İSRAİL, HASTANELERİ GÖZÜNÜ KIRPMADAN VURMAKTADIR”

Parçalanan bebek bedenleri yüreklerimizi dağlıyor, evladının cenazesini, bacağına yazdığı yazı ile bulan babanın acısı ciğerimizi yakıyor. Katledilen annesini saçından teşhis eden kız çocuğunun feryadı içimizi acıtıyor. Gazze’de hastane, ilaç, doktor yok. Yoğun bakımdaki bebekler çaresiz. Ölüme mahkum edilmiş durumda. İnsan sağlığına hizmet eden kurumlara, hastanelere saldırı yapılması insanlık dışıdır, insanlık suçudur. Savaşlar dahil her dönemde hastaneler, saldırılmayan, en korunaklı alanlar olarak kabul görmüştür. Ancak bugün, katil İsrail, hastaneleri gözünü kırpmadan vurmaktadır. Katil İsrail’in hastaneye yaptığı hava saldırısında bebekler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar, sağlık çalışanları hayatını kaybetmiştir. Bu saldırı, insanlık adına utanç vericidir. İnsanı yaşatmak için çaba gösteren sağlık çalışanının canına kast etmek insanlığı öldürmektir, vicdanlara savaş açmaktır. İnsan sağlığına hizmet eden kurumların hangi şartlarda, hangi gerekçe ile olursa olsun saldırıya maruz kalması kabul edilemez.

GAZZE’NİN BEKLEYECEK DURUMU KALMADI”

Gazze’de hastaneler hizmet dışı kalmıştır. Sağlık merkezleri, elektrik kesintisi ve yakıt tükenmesi nedeniyle hizmet veremiyor. Tıbbi destek ve ilaç yardımları engellendiği için ulaşamıyor, insanlığın ve merhametin önü kesilmiştir, yolu bağlanmıştır. Gazze’nin bekleyecek durumu kalmadı. Gazze’de tıbbi cihazlar kullanılamıyor, çünkü enerji yok. Gazze’de ameliyatlar yapılamıyor, çünkü malzeme yok. Sadece milletimize değil insanlığa umut olan sağlık çalışanlarımız şimdi de mazlum Filistin halkının yaralarını sarmak için Gazze’dedir. Duamız; yaraların sarılması, zulmün son bulması ve sağlık çalışanlarımızın sağ salim dönmesi içindir.

İSRAİL MAKAMLARI ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ’NDE YARGILANMALIDIR”

Tüm devletler ve uluslararası kuruluşlar bir an önce Gazze’de insani ateşkesin tesisine yönelik girişimlere samimiyetle destek vermelidir. İsrail makamları, insanlığa karşı işlenen suçlara, savaş ve saldırı suçlarına bakan Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalıdır. İsrail-Filistin arasındaki kördüğümün açılması için reçete bellidir. Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları dahilinde coğrafi bütünlüğü sağlanmış bağımsız ve egemen Filistin devletinin tanınması şarttır.”

 

 

Daha Fazlası

+ Yorum Yok

Yorum ekle