Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), bugünkü toplantısında politika faizini 500 baz puan daha artırarak yüzde 30’dan 35’e çıkardı. PPK metninde, jeopolitik gelişmelere dikkat çekilerek, enflasyon görünümünde petrol fiyatları kaynaklı risk oluştuğu vurgulandı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), bugünkü toplantısında politika faizini 500 baz puan daha artırarak yüzde 30’dan 35’e çıkardı. PPK metninde, jeopolitik gelişmelere dikkat çekilerek, enflasyon görünümünde petrol fiyatları kaynaklı risk oluştuğu vurgulandı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), piyasaların beklediği ekim ayı faiz kararını açıkladı. Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan başkanlığında bugün yapılan PPK toplantısında, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranında (politika faizi) 500 baz puanlık artış yapıldı. Böylece politika faizi yüzde 30’dan yüzde 35 seviyesine yükseldi.

Merkez Bankası; haziranda 650, temmuzda 250, ağustosta 750, eylülde 500 olmak üzere son 5 toplantıda toplam 2 bin 650 baz puan faiz artırmış oldu.

Merkez Bankası’nın faiz artışı kararı sonrası Borsa İstanbul’da yükseliş hızlandı. BIST 100 endeksi, ilk tepki olarak 7591 puandan 7648 puana kadar çıktı ve böylelikle gün içi zirvesini gördü. Döviz kurlarında da hafif bir artış yaşandı. Serbest piyasada, dolar şu dakikalarda 28,17 liradan, euro ise 29,72 liradan işlem görüyor.

“JEOPOLİTİK GELİŞMELER, ENFLASYON GÖRÜNÜMÜNDE PETROL FİYATLARI KAYNAKLI RİSK OLUŞTURMAKTADIR”

PPK metinde şu değerlendirmelere yer verildi:

“Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar vermiştir.

Enflasyon yılın üçüncü çeyreğinde öngörülenin üzerinde gerçekleşmiştir. Son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin enflasyona geçişi önemli ölçüde tamamlanmıştır. Yurt içi talepteki güçlü seyir, hizmet fiyatlarındaki katılık ve enflasyon beklentilerindeki bozulma ise enflasyonda yukarı yönlü baskı oluşturmaya devam etmektedir. Bu çerçevede, enflasyonun yıl sonunda Enflasyon Raporu’ndaki (Rapor) tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceği öngörülürken, aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözleneceği de değerlendirilmiştir. Öte yandan, jeopolitik gelişmeler, enflasyon görünümünde petrol fiyatları kaynaklı risk oluşturmaktadır. Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarının etkisiyle, dezenflasyonu 2024 yılında Rapor’daki patika ile uyumlu şekilde tesis etmekte kararlıdır.

Doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki dengeli seyir, rezervlerde süregelen artış, talepteki dengelenmenin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artması fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacaktır.

Politika faizi, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlenecektir. Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir.

“KURUL, PARASAL SIKILAŞTIRMA SÜRECİNİ DESTEKLEYECEK SEÇİCİ KREDİ VE MİKTARSAL SIKILAŞTIRMA KARARLARI ALMAYI SÜRDÜRECEKTİR”

Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. Sadeleşme süreci, etki analizleri dikkate alınarak kademeli olarak ilerlemektedir. Bu kapsamda, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik ilave adımlarla parasal aktarım mekanizması güçlendirilmeye devam edilecektir. Kurul, faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir.

Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.

Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir.”

Daha Fazlası

+ Yorum Yok

Yorum ekle