Anayasa Mahkemesi, gözaltında şiddete maruz kaldığı iddiasında bulunan M.D.’nin bireysel başvurusunda Anayasa’nın 17. maddesinde yer alan “insan haysiyetiyle bağdaşmayan kötü muamele yasağı”nın ihlal edildiğine karar verdi ve M.D.’ye 100 bin TL manevi tazminat ödenmesini hükmetti.
M.D., cinsel istismar suçundan yürütülen soruşturma kapsamında 30 Temmuz 2019 tarihinde gözaltına alındı ve ertesi gün tutuklama kararıyla ceza infaz kurumuna sevk edildi. Osmaniye Devlet Hastanesi’ne göre, ilk adli muayene raporunda darp izine rastlanmadı, ancak ikinci raporda çenede eritem, göz altında şişlik ve kaburgada ağrı tespit edildi. Bu bulgular basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek seviyedeydi.
M.D., gözaltında bir polis müdüründen şiddet gördüğünü belirterek suç duyurusunda bulundu. Savcılığın soruşturmasında, şiddet olayını gerçekleştirdiği iddia edilen polis müdürü, olaya yönelik herhangi bir fiziksel şiddet uygulamadığını savundu. Ancak, başsavcılık bu açıklama üzerine kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi ve M.D.’nin itirazı reddedildi.
M.D., bu kararın ardından Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Yüksek Mahkeme, Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan kötü muamele yasağının hem maddi hem de usul boyutunun ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme, M.D.’ye 100 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Anayasa Mahkemesi, kamu görevlilerinin güç kullanırken aşırıya kaçmamaları ve kişinin tutumuyla orantılı hareket etmeleri gerektiğini vurguladı. Ayrıca, devlet kontrolü altındaki bireylerin yaşadığı yaralanmalarla ilgili tatmin edici açıklama getirilmesi gerektiğini belirtti. Olayda, M.D.’nin yaralanmasıyla ilgili yeterli ve inandırıcı açıklama yapılmadığı, soruşturma sürecinde de gereken özenin gösterilmediği ifade edildi. Bu nedenle, kötü muamele yasağının maddi ve usul boyutlarının ihlal edildiğine karar verildi.
+ Yorum Yok
Yorum ekle