Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın ‘umut hakkı’ndan yararlanmasına ilişkin görüşme süreci yürütüldüğü iddiasıyla ilgili, “Cezaevlerindeki hükümlülerin yakınlarıyla nasıl görüşecekleri mevzuatımızda zaten bellidir. Bu çerçevede zaten yakınlarıyla görüşmeler gerçekleşiyor. Milletimizin birlik ve beraberliğini bozmaya, huzurunu bozmaya yönelik 40 yıldan bu yana ülkemizi huzursuz eden PKK terör örgütünü bu ülkeden silip atmak durumundayız” dedi.

Bakan Tunç, belediyelere kayyım ataması ve yapılan görevlendirmelerle ilgili tartışmalara da değinerek, “Siz yetkiyi alıp kötüye kullanırsanız, eğer siz bu yetkiyi terör örgütlerine destek ya da onların propagandasına yönelik bir çaba içerisinde, fiil içerisinde kullanırsanız o zaman hukuk devletinde işte bu Anayasa’nın 127’nci ve 45’inci maddelerinden kaynaklanan yetkiler kullanılır. Kimse de ‘Bu yetkileri İçişleri Bakanlığı niye kullandı’ diyemez. Çünkü o yetki kanundan, anayasadan kaynaklanıyor. Yargının başlatmış olduğu bir soruşturma söz konusu. Bu soruşturma başladığında İçişleri Bakanlığı’nın yetkisi var mı? Mevzuatımıza göre, var. Belediye başkanı seçilmeden önce başlayan soruşturmalar var. Belediye başkanı seçildikten sonra da yine açılan soruşturmalar var. Devam eden davalar var. ‘Bu kişi aday olurken Yüksek Seçim Kurulu bunun adaylığını nasıl kabul etti?’ şeklindeki değerlendirmeyi sürekli tartışıyoruz. YSK, adaylığı kabul ederken kesinleşmiş hüküm varsa zaten adaylığı kabul etmez. Ama devam eden bir soruşturma, devam eden hakkında bir dava varsa bu durumda YSK sabıka kaydına bakar. O süreçte YSK’nın adaylığı reddetme gibi bir yetkisi söz konusu değil. Bu yetki geçici görevlendirme yetkisi sonradan görevden alma ve yerine başka birini görevlendirme yetkisi tamamen başlayan soruşturmalar ve devam eden davalarla ilgilidir. Kesinleşmiş bir hüküm olduğunda zaten başkanlık düşer, meclis seçer. Kesinleşen bir ceza nedeniyle eğer başkanlık düşüyorsa o zaman meclis üyeleri arasından seçilir. Ama burada kesinleşen bir yargı süreci yok. Soruşturma var, kovuşturma var, temyiz süreci var. Bu bir başkanlığın düşmesi değil geçici olarak görevden uzaklaştırmadır. Ve yerine de geçici görevlendirmedir. O nedenle bizim hukuk sistemimiz içerisinde söz konusu olan bir uygulama” diye konuştu.

‘TAVİZ YOK’

Bakan Tunç, PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın ‘umut hakkı’ndan yararlanmasına ilişkin görüşme süreci yürütüldüğü iddiasına dair, “Terörle mücadeledeki kararlılığımızdan taviz vermeden devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız da ve diğer siyasi liderlerimiz de bu anlamda gerçekten Türkiye’nin terörden kurtulmasıyla ilgili olarak önemli açıklamalar yapıyorlar. Terörün her türlüsünü bu ülkeden silinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Burada özellikle birtakım değerlendirmelerin bize sorulup, burada açıklama yapmak doğru değil. Kişilerin cezaevlerindeki hükümlülerin yakınlarıyla nasıl görüşecekleri mevzuatımızda bizim zaten bellidir. Bu çerçevede zaten yakınlarıyla görüşmeler gerçekleşiyor. Milletimizin birlik ve beraberliğini bozmaya yönelik, milletimizin huzurunu bozmaya yönelik 40 yıldan bu yana ülkemizi huzursuz eden PKK terör örgütünü bu ülkeden silip atmak durumundayız. Bu ülkenin insanları kardeştir. Türk, Kürt, Laz, Çerkez hiçbir ayrım yapmadan birlik beraberliğimizi kuvvetlendirip iç cephemizi kuvvetlendirerek Türkiye’yi daha güçlü kılmak durumundayız. Bu yöndeki çalışmalara da hız kesmeden devam edeceğiz. Bunlar tabii ki Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuşulan hususlar” ifadelerini kullandı.

Daha Fazlası

+ Yorum Yok

Yorum ekle