Lise öğrencilerine göre, şiddet olayları en çok ‘dijital ortamda’ yaşanıyor! | Tivi 6Tivi 6

11 March 2025 - 00:49

Lise öğrencilerine göre, şiddet olayları en çok ‘dijital ortamda’ yaşanıyor!

Lise öğrencilerine göre, şiddet olayları en çok ‘dijital ortamda’ yaşanıyor!
Son Güncelleme :

05 Mart 2025 - 14:36

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından lise öğrencilerine yönelik yapılan ‘Şiddet Algısı Araştırması’na göre, gençler özel bilgi ve fotoğraflarının internet ortamında paylaşılmasını ‘şiddet’ olarak görüyor. Yine araştırmaya göre, sosyal medyada gönderilerin kasten beğenilmemesibeğenilerin geri çekilmesi ve dijital ortamda gruplara alınmama gibi durumlar da ‘şiddet’ olarak algılanıyor. Araştırmada dikkat çeken en önemli nokta ise gençlerin, hem mağdur hem tanık hem de şiddeti uygulayan olmaları.

Türkiye’nin 26 ilinden 7 bin 511 lise öğrencisinin katıldığı araştırmaya göre, öğrencilerin en fazla şiddet olarak algıladığı davranışların başında, özel bilgi ve fotoğrafların internet ortamında paylaşılmasıyla tehdit edilmek geliyor.

Lise öğrencilerinin yüzde 92,3’ü bu durumu şiddet olarak değerlendirirken, ortaokul öğrencilerinde bu oran yüzde 88,5 olarak belirlendi.

Bunun yanı sıra sosyal medyada gönderilerin kasten beğenilmemesi, beğenilerin geri çekilmesi ve dijital ortamda gruplara alınmama gibi durumlar, yüzde 15 ile yüzde 20 oranında şiddet olarak algılandı.

 

Araştırmaya katılan lise öğrencilerinin yüzde 40’ı arkadaşlarının gönderilerini kasten beğenmediklerini, yüzde 29,8’i ise zaman zaman beğenilerini kasten geri çektiklerini ifade etti.

 Araştırma, lise öğrencilerinin toplumda şiddet olaylarının en çok görüldüğü yerler arasında dijital ortamı ilk sıraya koyduğunu ortaya çıkardı. Katılımcıların yüzde 37,1’i dijital ortamda şiddetin yaygın olduğunu belirtti.

Araştırmada, siber şiddetle ilgili sorulara verilen yanıtlar da dikkati çekti.

Öğrencilerin yüzde 73,5’i bir paylaşımın ekran görüntüsünün alınarak yayılmasını, yüzde 72,8’i ise popüler bir görüşe karşı çıkan kişilerin aşağılanmasını şiddet olarak değerlendirdi.

Araştırmada, lise öğrencilerinin dijital şiddete maruz kalma ve bu tür davranışları sergileme oranları da incelendi. Katılımcıların yüzde 53’ü en az bir kez sosyal medyada hakaret veya kötü sözlere maruz kaldığını ifade ederken, yüzde 40,8’i ise hayatlarında en az bir kez sosyal medyada hakaret ettiklerini veya kötü sözler kullandıklarını belirtti.

Öğrencilerin yüzde 33,5’i en az bir kez “Diğerleri gibi davranmadığı için baskı altında hissettiğini”, yüzde 38’i ise “Popüler bir görüşe karşı çıktığı için aşağılandığını” ifade etti. Öte yandan, öğrencilerin yüzde 22’si başkalarını popüler bir görüşü savundukları için aşağıladığını kaydetti.

Araştırma sonuçları, dijital şiddetin yalnızca mağduriyet boyutuyla sınırlı kalmadığını, öğrencilerin hem mağdur hem tanık hem de uygulayan olarak sürecin içinde yer alabildiğini gösterdi.

Özellikle izinsiz bilgi paylaşımı gibi ciddi ihlallerde mağduriyet oranı yüzde 11,1 gibi yüksek bir seviyede belirlenirken, sosyal medya etkileşimlerinde “mağdur” ve “uygulayan” oranlarının birbirine oldukça yakın olduğu (yüzde 50 ve yüzde 40 gibi) tespit edildi. Bu durum, dijital ortamın çift yönlü bir şiddet alanına dönüştüğünü ortaya koydu.

Araştırma bulguları, dijital şiddetin yalnızca bireysel bir sorun olmadığını, sosyal ilişkiler ve öğrenilen davranış kalıplarıyla da bağlantılı olduğunu gösterdi. Bu nedenle, gençlerin sosyal duygusal becerilerinin geliştirilmesi ve sistemsel olarak dijital mecralarda kontrol mekanizmalarının güçlendirilmesinin önemine işaret edildi. Gençlerin bilinçli teknoloji kullanımının sağlanması için ailelerin de dijital mecralar konusunda eğitilmesi ve toplum genelinde farkındalık çalışmalarının yaygınlaştırılması gerektiği vurgulandı.

Ayrıca, dijital şiddet başta olmak üzere tüm şiddet türlerine karşı koruyucu ve önleyici müdahale sistemlerinin güçlendirilmesi, etkin bir dijital farkındalık ve müdahale stratejisi oluşturulması gerektiğine vurgu yapıldı. Bu doğrultuda kamu kurumları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve ailelerin işbirliğiyle etkili bir önlem ve tedbir sistemi geliştirilmesi öneriliyor.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.