38,4542$% 0.05
43,9434€% -0.01
51,6470£% -0.18
4.097,23%-0,84
6.732,00%-0,93
3.309,49%-1,02
9.224,84%-0,88
฿%
$%
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, katıldığı canlı yayında enflasyona ilişkin açıklamalarda bulundu. Birinci önceliklerinin enflasyonu düşürmek olduğunu söyleyen Bakan Şimşek, “Programa çok güçlü bir destek var. Bizim gündemimiz vatandaşın gündemi, hayat pahalılığıyla mücadele ve yapısal dönüşüm.” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Bloomberg HT Genel Müdürü Alican Türkoğlu’nun canlı yayındaki sorularını yanıtladı. Bakan Şimşek, yurt dışında yatırımcılarla yapılan temaslardan ekonomik programa, küresel belirsizlikten enflasyonla mücadeleye kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulundu.
Uluslararası toplantılar kapsamında Washington ve New York’ta çeşitli temaslar gerçekleştirdiklerini belirten Şimşek, “IMF ve G20 toplantılarına katıldık. Bu görüşmeler oldukça verimli geçti” dedi. Üç büyük kredi derecelendirme kuruluşuyla yapılan birebir görüşmelerin yanı sıra, 60’tan fazla toplantıya katıldıklarını aktaran Bakan, “2 binin üzerinde yatırımcıya hitap etme imkânı bulduk” ifadesini kullandı.
Yatırımcıların en çok merak ettiği konular arasında, programın siyasi gelişmelere karşı ne kadar dayanıklı olduğu ve küresel belirsizliklere Türkiye’nin nasıl tepki vereceği yer aldı. Şimşek, “Birincil önceliğimiz enflasyonu düşürmek” diyerek, programa olan güçlü siyasi desteğin altını çizdi. Ayrıca, vatandaşın gündeminde olan hayat pahalılığına karşı mücadelenin ve yapısal dönüşümün sürdüğünü vurguladı. Bakan Şimşek, küresel ekonomideki yavaşlamaya dikkat çekerek, “Katıldığımız resmi toplantılarda en çok geçen kelime ‘belirsizlik’ti” dedi. “Belirsizlik sözcüğünün bu kadar kullanıldığı toplantıları ilk kez gördük. Risk ile belirsizliği ayırmak lazım. Risk ölçülebiliyor ve yönetilebiliyor. Bu belirsiz ortamda Türkiye’nin programı nasıl şekillenecek sorusu vardı. Belirsizlik içerisinde büyümenin yavaşlayacağı beklentisi de var.” ifadelerini kullanan Şimşek, Türkiye ekonomisinin iç tüketime dayalı yapısı sayesinde, dış şoklara karşı daha dayanıklı olduğunu belirtti. “İhracatın milli gelirdeki payı yüzde 20, hizmetleri dahil ettiğinizde bile yüzde 30’un altında” sözleriyle bu yapının avantaj sağladığını ifade etti.
‘REZERV KAYBI VE YATIRIMCI ÇIKIŞI GEÇİCİ’
Son dönemde yaşanan rezerv hareketliliğine de değinen Şimşek, “Rezerv kaybının büyük kısmı offshore kaynaklı” dedi. Fon çıkışlarından Türkiye’nin de etkilendiğini, ancak bu durumun geçici olduğunu ve “ortalık yatıştığında Türkiye’nin ciddi avantajlara sahip olduğu ortaya çıkacak” değerlendirmesini yaptı. Küresel korumacılık eğilimlerine karşı Türkiye’nin avantajlı konumuna dikkat çeken Şimşek, Avrupa Birliği ile entegrasyonun derinleşebileceğini ve Balkanlarla mevcut ilişkilerin sürdüğünü aktardı. Türkiye’nin tedarik zincirindeki konumunun güçlendiğini belirterek, “Türkiye’ye tedarik anlamında fiyattan bağımsız ilave talep gelecektir” dedi.
“Yatırım ayağını çok güçlü bir şekilde destekleyeceğiz” diyen Şimşek, özellikle yüksek teknoloji alanındaki yatırımların öncelikli olacağını söyledi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın HIT 30 programının sürdürüleceğini, yeni teşvik sistemlerinin arz yönlü olarak devrede olacağını ekledi.
Enflasyonda yukarı ve aşağı yönlü birçok etkenin bulunduğuna değinen Şimşek, “Biz aşağı yönlü faktörlerin daha güçlü olduğu düşüncesindeyiz” ifadelerini kullandı. Enflasyon hedefleri konusunda kafamızda hiçbir tereddüt yok. Biz her gelişmeye yönelik rakam revizesine gitmeyiz. Bizim orta vadeli bir hedefimiz var, hedefe yönelik çalışırız.” ifadelerini kullanan Bakan Şimşek, cari açığın da öngörülenden daha düşük gerçekleşeceğini belirtti.
Açlık sınırı 26 bin lirayı aştı, yoksulluk sınırı 80 bin liraya dayandı