39,0804$% 0.25
44,1665€% -0.1
52,6498£% 0.06
4.144,96%0,19
6.759,00%0,03
3.295,06%-0,16
9.177,70%-0,39
4196129฿%-2.11913
39.09$%0.16171
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Ahtapotu göstereceğim” diyerek seslendiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın suçlamalarına bugün grup toplantısında yanıt verdi. Özel, İstanbul’da Fatih, Bayrampaşa ve Bahçelievler belediyelerinde Sayıştay raporlarına yansıyan usulsüzlükleri tek tek kamuoyuyla paylaştı. Özel konuşması sırasında ‘Free İmamoğlu’ posterini kürsüye astı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkan Erdoğan’ın, “İstanbul’dan Türkiye’ye ve yurt dışına uzanan ahtapotun kolları bir bir deşifre oluyor” sözlerine karşılık olarak, “Ben yarın ona bir ahtapot göstereceğim. Savcının yöneltmediği suçlamayı ispatlanmış gibi söylüyor. Ben Erdoğan’ın bir tek gördüğü ahtapotu, yarın grup toplantımızı izleyen herkese göstereceğim inşallah. Ahtapot dediğin nasıl bir şey oluyormuş, görelim bakalım” demişti.
Özel, şunları söyledi:
-İstanbul’da tarihi bir toplantıya ev sahipliği yaptık. 81 ülkeden 89 kardeş partimiz, Sosyalist Enternasyonal davetiyle İstanbul’daydı. Onları ağırladık.
-Değerli yoldaşımız İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’in başkanlığında dünyada yaşanan her şeyi ve buna karşı sosyal demokratların, sosyalistlerin neler yaptığını, neler yapabileceğini uzun uzun değerlendirdik.
-Aşırı sağın, ırkçılığın yarattığı tehditleri, mülteci yaratan iç savaş kışkırtıcılıklarını, mülteci sorunuyla baş başa bırakılan Türkiye’nin bu meseleyi nasıl aşacağını, Filistin’i, Trump’ın gazze üzerindeki hayallerini ve bu hayallerin esas sebeplerini, Rusya-Ukrayna savaşını, hepsini konuştuk.
-Rusya’nın Ukrayna’daki işgalini ve elbette elbette 19 Mart tarihinde girişilen ve büyük bir direnişle, büyük bir mücadeleyle, bir hafta süren Saraçhane eylemleriyle, milyonların milletin iradesine sahip çıkmasıyla, 81 ilde, bütün demokratların ayağa kalkmasıyla püskürttüğümüz, geleceğe yapılan darbeyi, geleceğimize yapılan darbeyi, Cumhurbaşkanı adayımıza, milletin takdiriyle bir sonraki dönem Cumhurbaşkanı olacağına inandığımız Ekrem İmamoğlu’na hep birlikte sahip çıktık.
-Hem Ekrem İmamoğlu’na özgürlük dediler. İmamoğlu’nun afişlerini, İmamoğlu’nun resimlerini taşıdılar, paylaştılar dünyanın liderleri.
-Hem de bundan sonrası için derhal serbest bırakılması, tutuksuz yargılanması ve İstanbul’un kendisine verdiği görevi yapması için özgürlüğünün ve göreve iadesinin takipçisi olacaklarını, beklentilerinin bu yönde olduğunu, bunun doğrusunun bu olduğunu, aksinin darbe olduğunu ifade ettiler.
-Ben bizi İstanbul’da yalnız bırakmayan, ilk günden beri sahip çıkan ve bundan sonra da sahip çıkacak olan tüm yoldaşlarımıza Cumhuriyet Halk Partisi adına bir kez daha Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altından teşekkür ediyorum.
“CUNTA BAŞKANI OLARAK SİYASETİ NOKTALIYORSUN”
-İsmet Paşaya söylediği her şeyi o cunta başına şimdiden iade ediyorum. İsmet paşa cumhurbaşkanı olarak geldi, cumhurbaşkanı olarak siyaseti bıraktı.
-Sen başbakan olarak geldin, cumhurbaşkanı oldun ama cunta başkanı olarak siyaseti noktalıyorsun.
“SEN İMAMOĞLU’NA DARBE YAPARKEN Mİ SUSACAĞIZ?”
-Biz birileri gibi konjonktürel demokrat değiliz. Biz ‘demokrasi tramvayına bindik, işimize gelmezse ineriz’ diyen Recep Tayyip Erdoğan değiliz. Demokrasiyi tramvaya benzetiyorsan biz onun raylarını döşeyeniz he.
-O dönem kapımızı çaldı. Bu darbeyi Sosyalist Enternasyonel’e anlatır mısınız’ dedi. Şimdi sana darbe yapılırken anlatacağız da, milletin 15 milyon oyla cumhurbaşkanlığına aday gösterdiği İmamoğlu’na darbe yaparken mi susacağız?
-12 Eylül’deki ‘bizim çocuklar’ şimdi Trump’ın icazetiyle Gazze işgaline evet demeyecek bir sonraki cumhurbaşkanının içeri atılmasına karar vermişler.
-Bu darbe bütün darbelerden farklı olarak iktidara yapılan değil, bu darbe iktidar tarafından geleceğin iktidarına yapılan bir darbedir. Korkakların yaptığı bir darbedir.
-19 Mart darbesinin üzerinden 69 gün geçti. Dün beşinci dalga operasyon yaptılar. Onlarca kişiyi tutukladılar.
-Özel Kalem Müdürü Kadriye Hanım’ı tutukladılar. İlk gözaltına alındığında dört gün tuttular. İkinci el arabanın satın almadan önce yaptığı yurt dışı seyahatini sordular. 1 milyon TL ne diye soruyorlar, diyor ki ‘Arabanın parası’ çıkarttı dekontunu gösterdi.
-Savcı tutuklanmasını istedi, hakim ‘Yok artık’ dedi ve Kadriye Hanım’ı saldı. 14 yaşında evladı var, ismi Çınar. Bugün yaş günü. Annesini dört gün önce bir daha aldılar. Dört gün tuttular. Soru, ‘Ekrem Bey’in kayıp telefonu’.
-Dedi ki ‘O telefonu hiç elime almadım. Ama İBB’ye seçilince ‘Beylikdüzü’ndeyken arayıp açıyordun, Özel Kalem’e yönlendirin.
-Önemli talepler varsa çözün. Yeni telefonu verin ya da bana bağlayın’ demiş. Beylikdüzü Belediye Başkanı’yken Ekrem Bey’den kartvizit alan herkeste var o numara.
-Dört gün tutup tekrar götürdüler, bu sefer tutukladılar. Türkiye’deki ‘ben hukukçuyum’, ‘Türkiye yasalarla yönetilir’ diyen herkese söylüyorum; ‘şüphelinin aynı olayla ilgili yeniden ifade alınması işlemi ortaya çıktığında bu işlem anca savcı tarafından yapılır.’ Yani gözaltına alamazsın. İfadeye çağırırsın.
– (Meclis kürsüsünde İmamoğlu pankartı açarak) Bunu yasaklamaya çalışıyorlar. Buna deliriyorlar. Haydi gel indir. Ekrem İmamoğlu masumdur. Bunun hesabını gelecekte sizden hukuk önünde soracaktır.
– Olmayan ahtapotu varmış gibi göstermeye çalışanlardan hesap soracağız. Gerçekten yolsuzluk yapanlardan, rüşvetçilerden hesap soracağız.
“2019 ÖNCESİNE AİT 37 YOLSUZLUK DOSYASI VAR”
-İstanbul Büyükşehir’de 2019 öncesine ait 37 dört başı mamur yolsuzluk dosyası var. Dosyaya Süleyman Soylu geldi el koydu.
-O dosyaların örnekleri İBB’de duruyor. Süleyman Soylu alıp götürmediyse İçişleri Bakanlığı’nda duruyor.
-Ankara’da 97 yolsuzluk dosyası var. El koydular, hiçbir işlem yapmadılar. Bakın, bugün Türkiye’de yaşananı şöyle özetleyeyim: Belediyeyi Sayıştay denetler, iç denetçi denetler, mülkiye müfettişi denetler.
-Bilhassa bu Meclis adına Sayıştay denetler. Raporu düzenler. Bir suç unsuru bulduysa ve uyarıp da düzelmediyse, suç olduğuna inanıyorsa suç duyurusunda bulunmasını da karara bağlar. Dedim ki: “İstanbul’dan, AK Partili belediyelerden başlayacağım. Fatih’ten başlayacağım.”
-Şimdi Fatih Belediye Başkanı isyanda. “Ya niye benden başlıyor? Esenler dururken…” diyormuş.
-Ya ben zaten Fatih’ten başlamamın sebebi “Esenler’i bırak, daha Fatih’te neler var, onu görün.” demek için yapıyorum da şimdi…
AKP’Lİ AHTAPOTLARI AÇIKLADI
-Sayıştay kararı, 4 Temmuz 2024, 2024’e 74 no’lu karar. İstanbul Fatih Belediyesi’nde bir önceki yılın işlemlerinde “Belediye başkan yardımcılarının birden fazla belediye şirketinden huzur hakkı alması” başlığıyla bunun yasak olduğu, suç olduğu, bütün uyarılara rağmen bu paraların ödendiği, oy birliğiyle görüldüğünden, 7. Daire Başkanı ve dört üyenin imzasıyla suç duyurusunda bulunulmasına.
-Savcılığa, İstanbul Fatih Belediyesi. Raporda “Reklam alanlarının ihalesiz olarak kullanıldığı anlaşıldığından…” Reklam panoları. İstanbul Büyükşehir’in bütün reklam panolarına, panoları kiralayan bütün şirketlere, şirketlerin mal varlıklarına el koydular. İhaleler var. Sayıştay incelemiş, usulsüzlük bulamamış. Gizli tanık, “Usulüne uygun yapıldı ama mutlaka rüşvet verildi.” dedi diye hepsini almışlar.
-Burada Sayıştay incelemiş ve diyor ki: “Reklam panolarının 2886 sayılı kanuna aykırı olarak ihale edilmeksizin kiraya verildiği anlaşılmıştır.” İhalesiz, istediği birine. “Büyük kamu zararı vardır.” Oy birliğiyle 7. Daire’nin kararı, Fatih Belediyesi. Sadece örnekler sunuyorum. “İdare tarafından spor kulübüne taşınmaz tahsisi yapılmaz.” Yapmış. Yandaşlar orayı işletiyor, tesislerden para kazanıyor.
-Yapamazsın, diyor bunu. Yapılmasının yolu belli, nasıl yapılacağı. Belediyeden vermiş. Adam da orada kafe işletiyor, kiraya veriyor falan. Zarar var, diyor, suç duyurusunda bulunmuş. Fatih açısından turpun büyüğüne geldik. İstanbul Fatih Belediyesi.
-Raporda, “İdarece öğrenci yurt binası yapılması ve işletilmesi şartıyla üst hakkı tesis edilen arsa üzerine yapılan binanın yüklenici tarafından turistik otel olarak işletildiği, bu otelin 2015’te yapıldığı, 10 yıldır işletildiği, mevcut Fatih Belediye Başkanı’nın altı yıldır bunu sürekli eleştirilmesine rağmen bu konuda işlem yapmadığı, otelin nokta nokta adıyla…”
-Bir şey söyleriz, orada birine bir şey olur. “…adıyla ruhsatsız bir şekilde…” Ruhsat yok. Yangın çıksa… Yangın çıksa… “…ruhsatsız bir şekilde turistik otel olarak işletildiği, internet ortamında yapılan aramada Basra Konağı Oteli’nin web sitesinin olduğu…” Yazıyor.
-“Söz konusu otelin adının birçok otel rezervasyon sitesinde yer aldığı, otel hakkında son beş yıl öncesinden günümüze değin kullanıcıların yorum yaptığı, halen daha otelin müşteri kabul ettiği anlaşıldığından ve defalarca uyarılmasına rağmen öğrenci yurdu diye yapılan yerin otel de işletildiğinden Fatih Belediyesi hakkında suç duyurusunda bulunulmasına…” Meydan okuyor.
-Bunlarla, bunlarla, tespit edilen bu suçlarla gelip Fatih Belediye Başkanı’nı almıyor. Almasın zaten. Davet etse gider.
-Bunları sormuyor, soruşturma açmıyor. Tut ki Fatih Belediyesi bizimdi. Neydi şimdi? Oraya reklam veren herkes, şirket, belediye başkanı, bütün bürokratlar Silivri’de miydi, değil miydi?
-Ben bunu söylüyorum: Fatih Belediye Başkanı’nın bunlara bir açıklaması varsa bağımsız yargı önünde tıkır tıkır anlatırdı ama belediye AK Parti’nin olunca, her belediye hakkında var onlarca, hiçbir şey yapmayanlar Cumhuriyet Halk Partisi’ne gelince bunları yapıyor. Benim anlatmaya çalıştığım bu.
-Bir tek Fatih olmasın. Fatih Belediye Başkanı demiş ki: “Canım benim, Bayrampaşa dururken Fatih’i anlatacakmış.” diyor.
-Bak şimdi. Ama hakikaten doğruymuş. Ne diyormuş diye baktım. Mart 2024 öncesi AK Parti’nin yönettiği Bayrampaşa Belediyesi.
Schengen vizesinde yeni uygulama başlıyor!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.