Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısının ardından, komisyonda bulunan asgari ücretli 4 çalışan ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Atalay, komisyonda rakamın açıklanmasını umut ettiklerini belirterek, “Şu anda Sayın Mehmet Şimşek diyor ki ‘Ülke iyiye gidiyor.’ Madem iyiye gidiyorsa asgari ücret, geçim ücreti oldu. İşçi ve onun ailesini nefes aldıracak bir geçim ücreti açıklayın da bundan hepimiz mutlu olalım. Arkadaşlarımız zarfa yazdılar, imza attılar. Bize veriyorlar zarfı ama bununla ilgili başkanlık kurulunun tamamının kanaatini aldık. Tamamı ne söylüyor ne istiyor, hepsini yazdık. Alım gücü emeklinin de düştü, asgari ücretlinin de düştü, kamu işçisinin de düştü” dedi.

Atalay, komisyon toplantılarına katılan 4 asgari ücretlinin imzaladığı asgari ücret talebinin bulunduğu zarfı açarak okudu. Atalay, “Türk-İş Başkanlar Kurulu olarak, Asgari Ücret Tespit Komisyonuna önerimiz asgari ücretin yüzde 45 enflasyon oranı üzerine refah payı eklenerek zam yapılmasıdır. Yüzde 20 refah payı eklenmesi durumunda asgari ücret 29 bin 583 TL olmaktadır. Enflasyon üzerine refah parayı eklenmeden yapılacak zam yaşanabilir olmayacaktır” ifadelerini kullandı.

Atalay, sorular üzerine, “Bugüne kadar işverenden ve hükümetten teklif bekledik. Baktık olmuyor, toplandık, oturduk ve ‘biz açıklamamız gerekiyor’ dedik. Zarfı verdiler ben de size açıkladım. Bir sonraki toplantının tarihini bilmiyorum ama rakam bu. Bunu verirlerse imza atarız, vermezlerse imza atmayız” diye konuştu.

‘BİR TÜRLÜ RAKAM GELMEDİ MASAYA’

Komisyonda yer alan işçilerde basın çalışanı Sezer Özseven, “3 haftadır Asgari Ücret Tespit Komisyonunda masada rakamların olmasını bekliyoruz; ama masada kurabiyeler var, sular, çay bardakları var. Bir türlü rakam gelmedi masaya. Bugün de rakam talep ettik. Türkiye’deki belli kesimler o masalara gelen kurabiyeleri yemeye tenezzül etmezken, belli kesimler de o kurabiyeleri yalnızca bu gibi toplantı masalarında görebiliyorlar. Biz bunun olmamasını istiyoruz. Asgari ücretin yaşanabilir bir ücret olmasını, Türkiye’deki geniş kesimlerin yani 9-10 milyon vatandaşın yaşanabilir bir ücretle çalışmasını istiyoruz. Tamamen asgari ücreti işçilerin bellediği bir ücret oldu bu. Burada da bu ücret bizim minimum, en düşük belirleme ücretimizdir. Bu ücretin altı da yaşam koşullarını çok zorlaştıracaktır” dedi.