41,3069$% 0,23
48,8991€% 0,43
56,3550£% 0,24
4.860,31%-0,65
8.103,00%-0,83
3.665,87%-0,65
11.167,68%-0,14
฿%
$%
10 Haziran 2025 Salı
Bir zincirleme yıkım senaryosu: Türkiye
Deprem Yalnızca Binalarda Hasar Bırakmadı; Depremler Ahlaki Değerlerimizi De Derinden Sarstı
Kerbelâ'nın yüzlerce yıllık yası: Muharrem ayı
MUHALEFET SANDIĞIN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAYA HAZIR MI?
Umut Yılmaz’a Suç Duyurusu Şoku! Öztürkmen, Asfalt İhalesini Yargıya Taşıyor
Koruma Kararıyla, Raporlarla, İhmallerle Ölüme Giden Yol
CHP’nin 21 Eylül’de gerçekleştirilmesi planlanan olağanüstü kurultayının iptali için başvuru yapan parti delegesinin talebi, Çankaya İlçe Seçim Kurulu tarafından reddedildi.
Detaylar gelmeye devam edecek…
ABD Suriye Özel Temsilcisi ve Türkiye Büyükelçisi Thomas Barrack, eski İlerlemeci Sosyalist Parti Başkanı ve Dürzi lider Velid Canbolat ile bir araya geldi. Görüşmede, Dürzi toplumunun Suriye’nin bir parçası olarak bölgedeki diğer Dürzi topluluklarla iş birliği ve hoşgörü içinde gelişebileceği vurgulandı.
Barrack, resmi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Canbolat’a teşekkür ederek şunları ifade etti:
“Çeşitli insan yapımı sınırlar ve hudutlar içinde yaşayan, ancak yine de sınır tanımayan bir Tanrı’ya bağlı değerli Dürzi liderlerinin kolektif görüşlerini kullanmadaki bilgeliği ve eşsiz duruşu için Velid Canbolat’a içten teşekkürler. Dürzi toplumu, tek bir Suriye’nin parçası olarak ve bölgedeki Dürzi akrabalarıyla hoşgörü ve iş birliği içinde gelişebilir. Dürziler de kendi ulus devletleri içinde yaşasalar da tek bir Tanrı’yı paylaşırlar. Bu, ilgili tüm tarafların ortak hedefidir.”
Görüşme, Suriye’deki farklı toplulukların barış ve iş birliği perspektifinin güçlendirilmesi açısından önem taşıyor. Barrack, Dürzi toplumunun Suriye’nin bütünlüğü ve bölgesel istikrar için kilit bir rol oynayabileceğine dikkat çekti.
CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyım olarak atanan Gürsel Tekin, Sabah gazetesinde yer alan ve FETÖ’nün CHP’ye sızdığı yönündeki ifadelerine ilişkin açıklama yaptı. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, gazeteye röportaj vermediğini vurgulayarak, “Bugüne kadar hiçbir gazeteye röportaj vermedim. Sohbet ettiğimiz gazeteci arkadaşlar oldu ama ortada ‘mülakat’ yok. Bilginize, kamuoyunun dikkatine” ifadelerini kullandı.
Sabah gazetesinde Mehmet Avşar’a konuştuğu öne sürülen Tekin’in açıklamaları, FETÖ’nün “uyuyan hücreleri” aracılığıyla CHP’ye sızdığı iddiasını içeriyordu. Tekin, bu iddialara göre, “‘Düşmanımın düşmanı dostumdur’ anlayışıyla önce CHP’yi iktidara karşı kullanıyorlar, sonra da yok etmeye çalışacaklardır” şeklinde değerlendirmelerde bulunmuştu.
Tekin’in sosyal medya açıklaması, kamuoyuna yanlış bir bilgi aktarımının önüne geçmek ve iddialarla ilgili sorumluluğu netleştirmek amacıyla yapıldı. CHP İstanbul İl Başkanlığı kayyımı olarak görev yapan Tekin, partinin güncel yönetim yapısının ve partilere yönelik dış etkilerin farkında olduğunu belirtti.
Yeniden Refah Partisi Konya Milletvekili Ali Yüksel, Gazze’ye insani yardım götürmek üzere yola çıkan Sumud filosuna katılmalarına izin verilmemesiyle ilgili olarak sürecin sonuna kadar takipçisi olacaklarını açıkladı. Yüksel, TBMM’de düzenlenen basın toplantısında, “Türkiye’ye döndükten sonra Dışişleri Bakanlığı veya herhangi bir resmi kuruluştan bizden bilgi talebi gelmedi. Burada Sumud filosunun akıbetini sonuna kadar takip edeceğiz. Susarak siyaset yapılmaz” ifadelerini kullandı.
Toplantıya Yeniden Refah Partisi Gençlik Kolları Genel Başkanı Melih Güner ve Genel Merkez STK Başkan Yardımcısı Yaşar Özkan da katıldı. Yüksel, filoya İspanya, İtalya, Yunanistan, Libya ve Tunus’tan katılımların planlandığını ancak İsrail’in dronlu saldırıları ve bazı teknik aksaklıklar nedeniyle bazı teknelerin sefere çıkmalarının engellendiğini belirtti.
Yüksel, “Türkiye’den Tunus’a giden milletvekilleri olarak 14 Eylül’de filoya katılamadık. İşler nasıl bu noktaya geldi bilmiyoruz. 16 ülkenin dışişleri bakanları ve katılımcılar sürece müdahale edeceklerini açıklamıştı, fakat biz bu niyetimizi açıkladığımızda yola çıkarken ve döndükten sonra hiçbir destek görmedik” dedi.
Milletvekili Yüksel, İsrail’in Gazze, Şam ve Batı Şeria’daki saldırılarını eleştirerek, İslam ülkelerinin acziyetini görmekten duyduğu rahatsızlığı dile getirdi ve Türkiye devletinin Tunus’taki rolünün daha etkin olmasını talep etti.
Yüksel, hukuki süreçlerin hem iç hukuk hem de uluslararası hukuk kapsamında yürütüleceğini belirterek, “Helikopter ve İHA taşıyan bir gemi, süreci havadan ve denizden takip ederek kayda alıp raporlayamaz mı? Bu konuda iç hukuk, uluslararası hukuk, UCM ve BM İnsan Hakları Komiserliği nezdinde girişimlerde bulunacağız. Sumud filosunun akıbetini sonuna kadar takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, A Haber ve A Para ortak yayınında ekonomiye dair önemli açıklamalarda bulundu. Şimşek, yıl sonu itibarıyla manşet enflasyonun yüzde 30’un altına düşeceğine inandıklarını belirterek, “Senenin sonunda bütçe açığının yüzde 3,5 civarında, cari açığın ise yüzde 1,5’in altında olmasını bekliyoruz” dedi.
Enflasyonun Yüksek Olmasının Nedeni Geçmiş Uygulamalar
Şimşek, vatandaşların enflasyon konusundaki hassasiyetine değinerek, “Niye enflasyon yüzde 30’un üzerinde? Çünkü kira ve eğitim gibi bazı kalemlerde geçmişteki uygulamaları serbest bıraktık. Bu nedenle bir uyarlama süreci yaşanıyor” ifadelerini kullandı. Ağustos ayında manşet enflasyonun yüzde 33, kira artışının yüzde 74 ve eğitim fiyatlarındaki artışın yüzde 61 olduğunu aktaran Şimşek, bu kalemlerde normalleşmenin gerçekleşeceğini vurguladı.
Savunma Sanayisi İhracatında Türkiye İlk 10’a Girecek
Bakan, Türkiye’nin savunma sanayisindeki ihracat potansiyeline de dikkat çekti. Şimşek, “Halen devam eden 1400’e yakın projenin değeri 100 milyar doların üzerinde. Bu yıl Türkiye, küresel savunma sanayisi ihracatında büyük olasılıkla ilk 10’a girecek” dedi.
Programın İkinci ve Üçüncü Evresi
Şimşek, ekonomi programının ikinci evresinin dezenflasyon ve şoklara karşı dayanıklılığı artırmayı kapsadığını belirterek, “Bu evre 1-1,5 yıl sürecek. Yıl sonunda ikinci evreyi geride bırakmış olacağız. Cari açıda yapısal iyileşme ve rezerv yeterliliğini sağladık, büyüme makul seviyede ve işsizlik yüzde 8-8,5 arasında” ifadelerini kullandı.
Üçüncü evrenin ise 2026’da başlayıp 2027’nin ilk yarısında tamamlanacağını belirten Şimşek, bu aşamanın yapısal reformlar ve enflasyonun hissedilir ölçüde düştüğü bir ekonomik ekosisteme geçişi kapsadığını aktardı.
Risk Primi Son 5 Yılın En Düşük Düzeyinde
Şimşek, “Ülkenin risk primi 244 ile son 5 yılın en düşük seviyesinde. Tüm iç ve dış şoklara rağmen enflasyon düşmeye devam ediyor” diyerek, Türkiye’nin mali disiplin ve ekonomik program çerçevesinde rayında olduğunu vurguladı.