39,8879$% 0.05
47,0249€% 0.27
54,5662£% 0.23
4.276,08%0,40
6.933,00%0,44
3.339,31%0,40
10.228,39%0,39
4354654฿%0.26362
39.85$%-0.21335
10 Haziran 2025 Salı
Bir zincirleme yıkım senaryosu: Türkiye
AKP treninin kirası sır oldu
Kerbelâ'nın yüzlerce yıllık yası: Muharrem ayı
Gastronomi şehri mi, fiyat canavarı mı?
Zam Yağmuru, Borç Dağları ve Sessiz Çöküş
"Dedelerimizin Tapu Senedi, Bizlerin de Geleceği"
İYİ Parti Tarım Politikaları Başkanı Kadir Ulusoy, Tarım Kanunu’nun 21. maddesine göre gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 1’inin çiftçilere verilmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın destek olarak 135 milyar lira açıkladığını hatırlatan Ulusoy, “Bu sene çiftçiye verilmesi gereken para 615 milyar lira. Çiftçimize 480 milyar lira borçlusunuz” dedi.
İYİ Parti Tarım Politikaları Başkanı Kadir Ulusoy, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ziraat Bankası 3. Tarım Ekosistemi programında tarımla ilgili yaptığı açıklamalara tepki gösterdi.
Partisinin genel merkez binasında basın açıklaması yapan Ulusoy, paylaşılan verilerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Konuşmasının başında ülke genelindeki devam eden orman yangınlarına değinen Ulusoy, “Milli varlığımızı korumakla görevli olan Tarım ve Orman Bakanlığı, orman yangınlarını engellemede ve söndürmede yetersiz kalıyor. Bunların beceriksizliğinden dolayı orman yangınları mutat hale geldi. Bakanlık derhal tedbirler almalı, denetimlerini sıkılaştırmalı, önleyici tedbirlerde profesyonelleşmeli, çıkan yangınlarda uzman görüşlere itibar etmelidir” dedi.
Ulusoy, İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar ve İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz’la birlikte yangın bölgesini ziyaret edeceklerini açıkladı.
“Galiba başka bir ülkede yaşıyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Ziraat Bankası 4. Tarım Ekosistemi Buluşması’nda tarım sektörünün ayakta olduğuna ve tarihi başarılarla büyüme kaydettiğine yönelik bir açıklama yaptığını hatırlatan Ulusoy, “Sayın Cumhurbaşkanı galiba başka bir ülkede yaşıyor. Çünkü onun söyledikleri ile Türkiye’nin gerçekleri uyuşmuyor” dedi.
İletişim Başkanlığı bünyesinde kurulan dezenformasyonla mücadele merkezinin sadece Cumhurbaşkanı’na hizmet ettiğini savunan Ulusoy, “Biz de iktidarın dezenformasyonuyla mücadele için karşınızdayız” şeklinde konuştu.
“Bu bir felaket haberidir”
Cumhurbaşkanı’nın, çiftçilerin sadece Ziraat Bankası’na olan borcunu 700 milyar lira olarak açıkladığını hatırlatan Ulusoy, “’Bu toplam borcun yüzde 71’i’ dedi. Çiftçimizin bu durumda sadece bankacılık sektörüne olan borcu 1 trilyondan fazla. Çiftçilerin sadece bankacılık sektörüne olan borcundan gitsek bile çiftçilerimizin gelirlerine olan borç karşılığı yüzde 37. 2024 yılında çiftçimizin gelirleriyle oranı yüzde 10’du. Şimdi ise sadece bankacılık sektörüne olan borcu gelirlerinin yüzde 37’si. Çiftçimiz bu kapsamda gelirlerinin üçte birini borçlanmaya harcıyor. Bu bir felaket haberidir.” dedi.
“Üreticilerimiz borçlarına takla attırıyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, çiftçilerin geri ödemelerinde bir sorun yaşanmadığına dair sözlerine de değinen Ulusoy, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın dünyadan haberi yok. Geri ödeme denilen şey, bir önceki senenin borçlarının yeniden yapılandırılması. Çiftçi ağızıyla konuşursak üreticilerimiz borçlarına takla attırıyor. Eski borcu yapılandırıyor. Sayın Cumhurbaşkanı da bunu çok önemli bir şeymiş gibi ifade ediyor. Bu doğru değil.” şeklinde konuştu.
“Cumhurbaşkanı ithalat yapmıyoruz derken kendi imzaladığı kararnamelere bakmıyor mu?”
Erdoğan’ın ihracata dair verdiği rakamların da gerçeği yansıtmadığını savunan Ulusoy, “Biz gerçekleri söyleyelim. Mısırda, ayçiçeğinde, hububatta ithalat izinler veriyoruz. Bu izinleri de Sayın Cumhurbaşkanı imzalıyor. Her 6 ayda bir sığır ithalatı izinleri veriyoruz. Cumhurbaşkanı ithalat yapmıyoruz derken kendi imzaladığı kararnamelere bakmıyor mu? Bunların hepsinde Cumhurbaşkanı’nın imzası var. Düzenli olarak soya ithal ediyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin tohumlarında da dışa bağımlıyız. Tohum ithal ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı farklı ifade etse de Türk tarımdaki gerçek o değil. Pancarı ithal etmiyoruz ama pancarın tohumunu ithal ediyoruz. Bu sebeple tüm sektör tehdit altında. Eğer tohumda dışa bağımlıysanız bu sizi bağımlı bir ülke yapar” ifadelerini kullandı.
“Bakliyatta 1.3 milyon tona indik”
Türkiye’nin 1980’li yıllarda nüfusu 40 milyonken 2 tonun üzerinde üretimle bakliyatta dünya birincisi olduğuna işaret eden Ulusoy, “Şimdi nüfusumuz 85 milyon. Bakliyatta 1.3 milyon tona indik. Bakliyatı yurtdışından ithal eder hale geldik. Bunlar Tarım Bakanlığı’nın, TÜİK’in verileri. Sayın Cumhurbaşkanı acaba bu rakamlara bakmadan mı konuştu?” diye sordu.
“Böyle bir rakam veremezsiniz”
Erdoğan’ın “Etlik sığırda Avrupa birincisiyiz” şeklindeki açıklamasına da değinen Ulusoy, “Yılda 1 milyondan fazla hayvan ithal edip, ‘Etlik sığırda birinciyiz’ diyemezsiniz. Bu hayvanlar sizin değil. Yurtdışından ithal edip sonra bunu yurt içindeki hayvanların sayısıyla toplayıp birinciyiz diyorsunuz. Böyle bir rakam veremezsiniz. Bunlar yerli malımız değil” dedi.
“Sektör kendini toparlamadan et fiyatları düşmeyecek”
Dünyadaki en yüksek et fiyatının da Türkiye’de olduğunun altını çizen Ulusoy, “İnsanlarımız dünyanın en pahalı etini tüketiyor. Bunun en büyük sebebi özellikle büyükbaşta denetimsiz ithalat nedeniyle çöken sektör. Sektör kendini toparlamadan et fiyatları düşmeyecek” değerlendirmesini yaptı.
ŞAP tehlikesi
Kurban Bayramı’ndan önce yapılan denetimsiz sevkiyatlardan dolayı ŞAP hastalığının yeni bir varyantının ülke geneline yayıldığını ekleyen Ulusoy, İYİ Parti’nin bununla ilgili bir soru önergesi hazırladığını dile getirdi.
Dahilde İşleme Rejimi’nin de gerçek bir ihracat olmadığını savunan Ulusoy, “İthal ettiğiniz malı işleyip satmak bir ihracat değildir. Bu yerli bir üretim değildir. Dolayısıyla bunları ihraç verisi olarak veremezsiniz. Kendi topraklarımızda ürettiklerimiz bizim malımızdır.” diye ekledi.
“Açık gitgide büyüyor”
İthalat söylenmeden ihracat üzerinden verilen rakamların gerçeği yansıtmadığını kaydeden Ulusoy, “TÜİK verilerine göre 2024 ihracatımız 261 milyar dolar, ithalatımız ise 344 milyar dolar. Her yıl neredeyse dörtte bir açık veriyoruz. 2025’te de işler hiç iyi gitmiyor. Şimdiye kadar açıklanan verilere göre 41 milyar dolar ihracat, 57 milyar dolar ithalat yaptık. Yani açık gitgide büyüyor” değerlendirmesini yaptı.
“Zarar gören çiftçilerin zarar tespitleri bitmiş değil”
Erdoğan’ın zirai donla ilgili ‘Ödemelere başladık’ şeklinde açıklama yaptığını da hatırlatan Ulusoy, “Bütün Türkiye ile haberleştik. Böyle bir şey yok. Zarar gören çiftçilerin henüz zarar tespitleri bitmiş değil. Daha 1 kuruş ödenmemiş. Sadece ‘Masrafları karşılarız’ gibi reel olmayan bir şeyden bahsediyorlar. Bu kapsamda zirai donla ilgili söylenenler de gerçek değil. Hasar Tespit Komisyonlarının vermiş olduğu bir para yok.” dedi.
“Çiftçimize 480 milyar lira borçlusunuz”
Hibe desteğinin de gerçeği yansıtmadığını ekleyen Ulusoy, Tarım Kanunu’nun 21. maddesine göre gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 1’inin çiftçilere verilmesi gerektiğini söyledi.
Ulusoy, “İktidar bu kanuna 19 senedir hiç uymadı. Bu rakam çitçiye hiç verilmedi. Bu kanuna göre bu sene çiftçiye verilmesi gereken para 615 milyar lira. Cumhurbaşkanı ise 135 milyar lira açıkladı. Çiftçimize 480 milyar lira borçlusunuz” diye ekledi.
Erdoğan’ın “71 bin çiftçiye toplam 755 milyon hibe verdik” şeklindeki açıklamasına da tepki gösteren Ulusoy, “755 milyonu 71 bine böldüğünüzde kişi başına 10 bin 600 lira düşüyor. Sayın Erdoğan bunu hibe diye açıkladı. 10 bin 600 liraya bir koyun, bir kasa kiraz alamazsınız” dedi.
Planlı tarıma geçileceği ve tarım sayımı yapılacağı yönündeki açıklamalara da sert çıkan Ulusoy, “Bu 23 yıllık bir beceriksizliğin itirafı demektir” değerlendirmesini yaptı.
ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bugün kritik bir görüşme gerçekleştireceklerini duyurdu. Trump, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, görüşmenin Türkiye saatiyle 17.00’de yapılacağını belirtti.
Washington ve Moskova arasındaki ilişkilerin seyrini doğrudan etkilemesi beklenen görüşmede; Ukrayna krizi, NATO genişlemesi, enerji politikaları, Orta Doğu’daki gelişmeler ve küresel güvenlik meseleleri masaya yatırılacak. Görüşmenin detaylarına ilişkin resmi açıklamanın görüşme sonrası yapılması bekleniyor.
ABD ve Rusya liderleri arasında gerçekleşecek bu temas, uluslararası kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor. Diplomatik kaynaklara göre, iki liderin görüşmesinden çıkacak mesajlar, önümüzdeki dönemde jeopolitik dengeleri etkileyebilir.
İstanbul’da bebeklerin özel hastanelere yönlendirilerek haksız kazanç elde edilmesine ve ihmaller sonucu bazı bebek ölümlerine neden olunduğu iddiasıyla gündeme gelen “Yenidoğan Çetesi” davasında önemli bir gelişme yaşandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkeme heyetinin üç sanığın tahliyesine yönelik verdiği karara itiraz etti.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın beşinci duruşmasının üçüncü gününde, sanıklar Hüseyin Günerhan (Esenler Güney Hastanesi hemşiresi), Mehtap Sayar ve Nigar Kubilay hakkında ‘yurt dışı çıkış yasağı’ ve ‘imza atma’ şartıyla adli kontrol tedbiri uygulanarak tahliye kararı verilmişti.
Mahkeme heyeti, 16 sanığın ise tutukluluk hâlinin devamına karar vererek duruşmayı 9 Eylül 2025 tarihine erteledi. Ancak, tahliye edilen üç sanık için Başsavcılık devreye girdi. Savcılık, verilen ara karara karşı çıkarak ilgili tahliyelerin hukuka aykırı olduğunu savundu ve itiraz dilekçesini mahkemeye sundu.
Toplumda infial uyandıran davada, yenidoğan bebeklerin özel hastanelere sevk edilerek yoğun bakım ünitelerinde tutulduğu, gereksiz tıbbi müdahalelerle ailelerden yüksek ücretler alındığı ve bazı durumlarda ölümle sonuçlanan ihmaller yaşandığı iddia ediliyor.
Kamuoyunda bir süredir gündemde olan PKK terör örgütünün silah bırakacağına yönelik iddialarla ilgili, DEM Parti’den dikkat çeken bir açıklama geldi. Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, önümüzdeki günlerde silahsızlanma sürecine ilişkin önemli bir gelişme yaşanacağını ifade etti.
DEM Parti Sözcüsü Doğan, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Pratik ve somut adımlara ihtiyaç olduğunu DEM Parti olarak söyledik. Devlet yetkililerinin, Cumhurbaşkanı’nın ve örgüt yöneticilerinin açıklamalarından anlıyoruz ki, önümüzdeki günlerde silahsızlanma süreciyle ilgili tarihî bir adım daha atılacak. Bizimle paylaşılan bilgiler doğrultusunda, önümüzdeki bir hafta içerisinde bu sürecin önemli bir aşamasına tanıklık edeceğiz.”
Silahsızlanmanın nerede gerçekleşeceğine dair de bilgi veren Doğan, “Bizimle paylaşılan bilgilere göre, bu tarihî adımın Irak Kürt Bölgesi’nde atılması bekleniyor. Bu süreç, örgütün kendi iç mekanizmaları ve kongre kararları çerçevesinde gerçekleşecek” dedi.
DEM Parti’nin bu açıklaması, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, sürecin nasıl işleyeceği ve devletin bu konuda nasıl bir tutum sergileyeceği ise önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.
Milli tenisçi Zeynep Sönmez, Wimbledon’da adını tarihe altın harflerle yazdırdı. 2025 Wimbledon Tenis Turnuvası’nda gösterdiği üstün performansla 3. tura yükselen Sönmez, bu başarıya ulaşan ilk Türk tenisçi olarak Türk spor tarihine geçti.
Bu önemli başarı aynı zamanda, bir Türk kadın tenisçinin bir grand slam turnuvasında 3. tura çıkmasının üzerinden geçen 75 yıllık aranın ardından bir ilk oldu. Zeynep Sönmez, hem teknik oyunuyla hem de güçlü duruşuyla sadece Wimbledon izleyicisinin değil, tüm Türk halkının gururu oldu.
Tenis dünyasında büyük yankı uyandıran bu çıkış, Sönmez’in dünya sıralamasında da önemli bir yükselişe geçeceğinin sinyallerini verdi. Antrenörleri ve spor otoriteleri, genç tenisçinin bu ivmeyle yoluna devam etmesi halinde, dünya tenisinin zirvesine aday olabileceğini belirtiyor.