DOLAR

40,2592$% 0.13

EURO

46,7280% 0.07

STERLİN

53,9463£% 0.2

GRAM ALTIN

4.309,12%-0,18

ÇEYREK ALTIN

7.021,00%0,34

ONS

3.335,67%0,36

BİST100

10.222,02%-0,03

BİTCOİN

฿%

TETHER

$%

Ankara HAFİF YAĞMUR 30°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Tivi6

Tivi6

09 Ağustos 2025 Cumartesi

Marmaray’da Peş Peşe İntihar: Seferler Durduruldu!

Marmaray’da Peş Peşe İntihar: Seferler Durduruldu!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Marmaray hattında bugün yaşanan iki ayrı intihar olayı, seferlerin geçici olarak durmasına neden oldu. Güzelyalı ve Darıca istasyonlarında 1 saat arayla meydana gelen olaylar, yolcularda büyük üzüntü yarattı.

İlk olay, Güzelyalı İstasyonu’nda yaşandı. Bir yolcunun raylara atlaması üzerine Marmaray seferleri durduruldu. Marmaray’ın resmi sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Sayın yolcularımız; Marmaray Güzelyalı istasyonunda meydana gelen üzücü bir olay nedeniyle Aydıntepe-Kaynarca istasyonları arasında trenlerimiz tek hat üzerinden işletilmekte olup, Marmaray seferleri gecikmeli olarak yapılmaktadır. Yolcularımıza önemle duyurulur.”

Yaklaşık bir saat sonra ikinci olay Darıca İstasyonu’nda gerçekleşti. Bir kişinin daha raylara atlayarak yaşamına son vermesi üzerine Marmaray’dan yeni bir duyuru yapıldı:
“Marmaray Darıca istasyonunda meydana gelen üzücü bir olay nedeniyle Gebze-Darıca istasyonları arasında trenlerimiz tek hat üzerinden işletilmekte olup, Marmaray seferleri gecikmeli olarak yapılmaktadır. Yolcularımıza önemle duyurulur.”

Olaylarla ilgili soruşturma başlatıldı.

Devamını Oku

Müsavat Dervişoğlu’nun Cumhurbaşkanı’na Açık Mektubu

Müsavat Dervişoğlu’nun Cumhurbaşkanı’na Açık Mektubu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı’na hitaben bir açık mektup yayımladı. Mektupta “Terörsüz Türkiye” süreci, şehit aileleri, gaziler ve terörle mücadele konularına değinildi.

Sayın Cumhurbaşkanı,

Türkiye’nin başındaki terör belasını ortadan kaldırma vaadiyle idarenizde yürütülen “Terörsüz Türkiye” etiketli süreçte; terör örgütünün elebaşından Kandil’e, Barzan ağalarından terörün siyasi sözcülerine kadar geniş bir kesimle kapalı kapılar ardında görüşmeler yürüttükten sonra, mukaddesimiz şehit aileleri ve gazilerimizin de aklınıza gelmiş olmasını — gecikmiş de olsa — olumlu buluyorum.

Ancak, hiç olmazsa kahramanlarımızın emanetlerine seslenirken hakikatli olsaydınız.

Belirttiğiniz gibi;
Semalarımızda Ezan-ı Muhammedî yankılanıyor, Al Bayrağımız dalgalanıyorsa, bunu o kahramanlarımıza borçluyuz.
Ödenemez bu borcun gereklerinden biri de vatanımıza göz diken katillerle asla muhatap olmamak, taleplerini elimizin tersiyle itmek ve hak ettikleri şekilde muamele etmektir.

“Şehit ve gazilerimizin emanetine sahip çıktık” diyorsunuz ama onların katilleriyle müzakereye izin veriyorsunuz.
Müzakere ediyor, Cumhuriyetimizin tapu senedini hedef almalarına sessiz kalıyor, komisyon önerilerini ve umut hakkı taleplerini muhatap alıp, istedikleri her adımı atıyorsunuz.
Aziz şehitlerimizden yana olduğunuzu söylerken, katillerinin taleplerine rıza gösteriyor hissiyatı yaratıyorsunuz.

Sayın Cumhurbaşkanı,
O sebeple siz Türkiye’yi terörden kurtarmıyor, teröristlerin istek ve emellerinin surda gedik açmasına göz yumuyorsunuz.

Göreve geldiğinizde terör neredeyse sıfır noktasındaydı, kolunu kıpırdatacak hali kalmamıştı.
Devr-i iktidarınızdaki yanlış politikalar ve süreçlerle toparlandı, güçlendi.

Ve Sayın Cumhurbaşkanı,
Bu vatana evlat vermiş insanlara mektup yazarken bile ekonomik kayıptan bahsedip yeni yaralar açıyorsunuz.
Mektubunuzun medyaya geçen ilk örneğinde, “Trilyonlarca dolar kaynağımızdan sarf-ı nazar ettik” ifadesi nasıl sözdür Sayın Cumhurbaşkanı?

Evladını yitirmiş ailelere seslenirken ekonomik kayıplardan bahsetmek de nedir?
Hele de fırsattan istifade, sebep olduğunuz ekonomik felaketi aklamaya çalışmak, “Bu sürecin sonunda bolluk gelecek” türünden gizli mesaj vermek Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’na uygun düşüyor mu?

Siz, bu uğurda ordusunun ve güvenlik güçlerinin ihtiyacı için harcanan paraya milletimizden tek bir itiraz işittiniz mi?
Türk devleti ve Türk milleti, trilyonlarca dolardan sarf-ı nazar etmedi; vatanımızın bütünlüğü için ne gerekiyorsa onu yaptı.

Belli ki, mektubun ilk halindeki bu büyük hatayı görüp gerekli düzeltmeyi yaptırmışsınız.
Ancak maiyetinizdekiler ve ekranlarda sözcünüz gibi hareket edenler hâlâ bu uygunsuz vurguyu yaparak kahramanlarımızın ailelerinin yüreklerinde yeni yaralar açmaya devam ediyor.

Bu konu, dürüstlüğün şart olduğu bir konudur.
Süreçle ilgili memur tayin ettikleriniz pazarlık yaptı, müzakere etti, tavizler verdi.
Tüm bunları, süreci birlikte yürüttüğünüz terör örgütünün elebaşları ve siyasi temsilcileri her gün orta yere saçıyor.
Siz ise balçıkla güneşi sıvamaya çalışıyorsunuz.

Saklanamayan hakikat budur.

Evet Sayın Cumhurbaşkanı;
Girdiğiniz bu yanlış yolda Allah yar ve yardımcımız olsun.
Biz, Büyük Türk Milleti adına takipteyiz.
Milletimizin de gördüğü hakikatin sözcüsü olacağız.

Şu ya da bu sebeple, bu tehlikeli ve yanlış yola girmek mecburiyetinde bırakıldıysanız eğer; şahıs olarak değil belki ama devletin başı olarak çıkış aradığınızda biz yine sorumluluğumuzun ve görevimizin başında olacağız.

Cumhurbaşkanlığı Makamı’na saygılarımla.

Devamını Oku

İŞÇİ VE MEMUR TOPLU SÖZLEŞME SÜRECİ FARKLILIKLARI – NELER YAPILABİLİR?

İŞÇİ VE MEMUR TOPLU SÖZLEŞME SÜRECİ FARKLILIKLARI – NELER YAPILABİLİR?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

HÜRRİYETÇİ SENDİKALAR KONFEDERASYONU GENEL BAŞKANI LEVENT KURUOĞLU’NUN YAZILI BASIN AÇIKLAMASI

Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu Genel Başkanı Levent Kuruoğlu Toplu Sözleşme dönemi ile ilgili yapmış olduğu değerlendirmede şu ifadelere yer verdi;

Toplu Sözleşme takvimine göre, görüşme 19 Ağustos’ta tamamlanacak. Uzlaşma sağlanamazsa süreç, 20-22 Ağustos tarihleri arasında Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na taşınacak.

Hükümet adına, Kamu İşveren Heyeti ilk teklifini 15 Ağustos’ta verecek. Yani sendikaların önünde karar vermek için yalnızca 4 gün kalıyor. Uzlaşma sağlanamazsa, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na yetkili sendikalar başvurabilecek.

İşçi sendikalarının Toplu Sözleşme süreci 7 ay sürmüş, Hükümet ilk zam teklifini 13 Haziran 2025 tarihinde açıklarken, mutabakat 2 Ağustos 2025 tarihinde imzalanmıştı. Yani ilk teklif ile mutabakat arasında tam 51 gün var.

Süre önemli elbette. Her ne kadar işçiler istediklerini tam anlamıyla alamasa da, gündem oluşturmak için uzun bir süreye sahiptiler. Uzun süren gerginlikler iktidarları rahatsız eder, elbette. Bu süreci iyi değerlendirip değerlendirmemek, sendikal irade ile ilgilidir.

Her ne kadar yetkili, etkili memur sendikalarının bir eylem kararlılığı ve memur ile emekliler için gerçek bir gündem oluşturma, iktidarı rahatsız etme gibi bir derdi olmasa da; 4-5 günlük süreç, gündem oluşturmak ve iktidarın iradesini değiştirmek için son derece yetersizdir.

28 Temmuz’da başlayan memur toplu sözleşmesinden 9 günü geride bıraktığımız bugün hâlâ ses, soluk yoktur. İktidarın her zamanki taktiği yine uygulanacak; bitimine 4-5 gün kala ilk teklif açıklanacak, sendikalar birkaç eylem ve timsah gözyaşları eşliğinde, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun kararına (yani iktidarın kararına) eyvallah etmek zorunda kalacaklardır.

Tüm memurlarımızın şunu çok iyi bilmesi lazım: Toplu Sözleşme, “sen, ben, bizim oğlan” mantığı ile yapıldığı sürece, biz bu filmi daha çok seyrederiz.

Hür-Sen olarak yapılması gerekenlerin neler olduğunu biliyoruz:
* İktidarların arka ya da ön bahçesi olan sendikalardan uzak durulmalıdır.
* İradelerini ipotek ettirmiş, koltuklarını kendilerine bahşetmiş ağa babalarına karşı hiçbir sendika yöneticisi sağlam ve kararlı bir duruş sergileyemez.
* Mevcut Memur Sendikaları Kanunu birçok yönüyle yetersizdir. Kanunun değiştirilmesi için gayret sarf edilmelidir. Grev hakkı mutlaka elde edilmelidir.
* Sendikal rekabet oluşturulması için memurlarımız yeni sendikal arayışlara girmeli, sarı sendikacılığı cezalandırmalıdır. Bunun için yasa gerekmez; sağlam bir irade, kendine güven ve öngörü yeterlidir.

Devamını Oku

“İYİ Parti Heyeti Tayvan Modelini İnceledi: Ekonomik Kalkınma ve Ulusal Kimlikte İlham Verici Başarı”

“İYİ Parti Heyeti Tayvan Modelini İnceledi: Ekonomik Kalkınma ve Ulusal Kimlikte İlham Verici Başarı”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İyi Parti heyetinin önde gelen isimlerinden Turhan Çömez, Erhan Usta ve Ömer Karakaş, Tayvan’ın son birkaç on yılda gerçekleştirdiği ekonomik devrimi ve ulusal kimlik inşası sürecini derinlemesine inceledi. Tayvan’ın kısa bir tarihi olmasına rağmen, başarılı bir kalkınma öyküsü yazmayı başardığını belirten Çömez, 1950’lerin sonlarında kurulan Tayvan Cumhuriyeti’nin başlangıçta çok zor koşullar altında olduğunu söyledi. O dönemde kişi başı gelir yalnızca 112 dolar civarındayken, tayvanda gıda sıkıntıları yaşandığı ve ABD’den gelen un çuvalı yardımlarından elbise yaptıklarını vurguladı. Erhan Usta, Tayvan’ın ithalat-ihracat konusunda kendini geliştirdiğini elinde ham madde imkanı yokken  her maddeyi yeniden ihracat edeceğini belirtti. Şemsiye ihracatıyla ülkenin ekonomisinin temellerini attığını ifade etti.Ömer Karakaş, Tayvan’ın, dışa bağımlılıktan ve Çin’in etkisinden bağımsız bir kimlik oluşturma yolunda önemli başarılar elde ettiği dile getirdi. Tayvan halkının disiplinli, çalışkan ve kurallara sadık yapısının, ülkenin kalkınmasına büyük katkı sağladığını söyleyen Karakaş, ‘Tarihe uygun bir milli  kimlik oluşturmuşlar. Karakaş, 3000 yıllık Türk milleti kavramını tartışıp ortadan kaldırır hale gelmişiz. Bizde Türkiyelilik adı altında kimlik oluşturmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.Çömez, Tayvan’ın ekonomik başarısının sırrını, yüksek teknoloji ve yenilikçi bir sanayi modelinde bulduğunu belirtti. 1970’lerin sonlarına 1980’lerin başına  doğru kurulan teknokentler ve mikroçip üretimindeki yatırımlar, ülkenin küresel ekonomideki gücünü pekiştirdi. Tayvan, bugün dünya çapında mikroçip üretiminde lider konumda ve Çömez, bu başarıyı, ülkenin gelecekteki ekonomik hedeflerinin temel taşı olarak değerlendiriyor. Tayvan’ın planlı bir şekilde 70-75 yıl içinde dünya çapında önemli bir ekonomik güç olacağı öngörülüyor. Erhan Usta, Tayvan’ın her kazanımını, stratejik ve üretken alanlarda yeniden yatırım yaparak değerlendirdiğini söyledi. Tayvan’ın, Türkiye gibi inşaat ve taş sektörlerine yönelmek yerine teknoloji ve inovasyona odaklandığını, bunun da ülkenin sürdürülebilir kalkınmasına zemin hazırladığını belirtti. Usta, bu bakış açısının, ekonomik kaynakların daha verimli ve uzun vadeli kullanımını sağladığının altını çizdi.Tayvan hükümetinin, ekonomik başarısının yanı sıra demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları gibi evrensel değerlere dayalı bir yönetim anlayışını benimsediğini belirten Çömez, bu ilkelerin Tayvan halkının mutluluğuna ve refahına katkı sağladığını ifade etti. Tayvan’daki bu yaklaşım, sürdürülebilir kalkınma için önemli bir örnek oluşturuyor. Ömer Karakaş, Tayvan’daki vizyonun, Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye için çizdiği vizyonla paralellik gösterdiğini belirterek, önümüzdeki 30 yıl içinde Tayvan’ın dünyada daha güçlü bir konumda olacağını vurguladı.

Devamını Oku

Fazıl Say’dan Apollon Tapınağı Ziyareti: “Belki Gün Gelir Bir Bestesi de Oluşur”

Fazıl Say’dan Apollon Tapınağı Ziyareti: “Belki Gün Gelir Bir Bestesi de Oluşur”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say, Aydın’ın Didim ilçesinde tatil yaparken Apollon Tapınağı’nı ziyaret etti. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda tapınağa olan hayranlığını dile getiren Say, Antik Anadolu tarihine olan ilgisini de vurguladı.

Fazıl Say, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Didim’de geçirdiğimiz harikulade günler sırasında, çok yakınında olan Apollon Tapınağını da yıllar sonra tekrar gezme şansım oldu. Kim bilir? Anadolu’nun Antik tarihine meraklı biriyim; Belki gün gelir bir Apollon Tapınağı bestesi de oluşur?”

Devamını Oku