DOLAR

38,8256$% -0.04

EURO

44,0024% 0.29

STERLİN

52,1012£% 0.07

GRAM ALTIN

4.132,83%0,59

ÇEYREK ALTIN

6.799,00%0,22

ONS

3.310,21%0,63

BİST100

9.482,96%-0,33

BİTCOİN

฿%

TETHER

$%

Ankara AÇIK 20°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Tivi6

Tivi6

21 Mayıs 2025 Çarşamba

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Gazze’de sivil halk adeta cehennemi yaşıyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Gazze’de sivil halk adeta cehennemi yaşıyor”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Budapeşte’deki Türk Devletleri Teşkilat (TDT) Gayriresmi Zirvesi’nde, “Modern zamanların en şiddetli insani felaketinin yaşandığı Gazze’de sivil halk adeta cehennemi yaşıyor. Birleşmiş Milletler (BM) yaptığı bir açıklamayla şayet yardım ulaşmazsa 14 bin bebeğin ölebileceğine dair vahim bir uyarıda bulundu. Türk dünyası olarak ateşkesin tesisi, insani yardımların kesintisiz sevkiyatı, Gazze’nin yeniden imarı ile adil ve kalıcı bir barış sürecinin başlatılması yönündeki çabalara katkılarımız önemlidir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen TDT Gayriresmi Zirvesi’ne katıldı. Erdoğa,n burada yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

“Türk Devletleri olarak bizler tarihin ve medeniyetin kesişim noktasında Doğu’nun bilgeliğiyle Batı’nın dinamizmini birleştiren köklü bir mirasın taşıyıcılarıyız. Teşkilatımızın Doğu ile Batı’yı buluşturan bu stratejik bağlantının asli mimarlarından biri olacağına yürekten inanıyorum.

Temsilcilik Ofisi ile Kuraklığın Önlenmesi Enstitüsü’ne ev sahipliği yapan Macaristan’ın teşkilatımız ile Avrupa kuruluşluları arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine katkı sağlayan rolüne büyük önem atfediyoruz. Macaristan Temsilcilik Ofisimizin İcra Direktörlüğü’ne de Macaristan’ın İstanbul eski Başkonsolosu Balazs Hendrich’in atanmasının Ofisin etkinliğini artıracağı kanaatindeyiz. Bu vesileyle Macaristan’ın kültürel iş birliğimizin nişanesi TÜRKSOY’a gözlemci üye olarak katılımını teşvik ettiğimizi ifade etmek istiyorum.

“Orta Koridor için üye devletleri desteğini bekliyoruz”

Doğu ile Batı arasında güvenli ve kesintisiz ulaşım hattını teşkil eden Orta Koridor, stratejik bir güzergah olarak öne çıkıyor. Orta Koridor’un başarısı için teşkilat bünyesinde iş birliğine büyük önem veriyor, üye devletlerin desteğini bekliyoruz. Geçmişte Kıbrıs’ta, Karabağ’da, Bosna’da ve bugün de Gazze’de yaşanan trajediler bizlere sınırlarımızın ötesini de düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Sesimizi duyuracağımız her vesile, insanlığın ihtiyaç duyduğu adil düzen, hakça paylaşım ve hukuk temelli sistem arayışlarına cevap verecektir. Kardeşlik hukukumuzun gereği olarak birbirimizi kollarken aramızdaki dayanışmayı çok daha görünür kılmamız gerekiyor.

“KKTC’nin bulunmadığı bir Türk Dünyası aile fotoğrafı eksik kalır”

Aile Meclisimizin Türk dünyasının ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türk halkı ile dayanışmasını artırmasının önemini vurgulamak istiyorum. Türk dünyasının doğru bildiği yoldan şaşmadan gönülden bağlı olduğu Kıbrıs Türklerinin hak, özgürlük ve adalet mücadelesine çok daha fazla omuz vermesini bekliyoruz. Bu minvalde Aksakallar Konseyimizin mayıs ayı başında KKTC’de gerçekleştirdiği toplantıyı çok anlamlı bulduğumu ifade etmek istiyorum. KKTC’nin bulunmadığı bir Türk Dünyası aile fotoğrafının her zaman eksik kalacağını düşünüyoruz. Bu nedenle bugün Zirvemizde KKTC’nin Türk Akademisi’ne gözlemci üyeliğine ilişkin aldığımız kararı çok önemli bir ilave adım olarak görüyoruz. İnşallah uzak olmayan bir gelecekte KKTC’yi teşkilatımıza tam üye olarak kabul edeceğimiz günleri hep birlikte görmeyi ümit ediyoruz.

Türk dünyamız için stratejik önemi haiz Kafkaslarda yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Can Azerbaycan’ın Ermenistan ile barış anlaşması üzerinde mutabık kalmasından memnunuz. İki ülke arasında kalıcı barış tesis edilebildiği takdirde bu durum şüphesiz Türk dünyamız için birçok fırsatı beraberinde getirecektir. Bu noktada muzaffer Cumhurbaşkanı, aziz kardeşim Aliyev’in bölgeye barışı getirecek lider olarak tarihe geçeceğinden eminim.

Modern zamanların en şiddetli insani felaketinin yaşandığı Gazze’de ise sivil halk adeta cehennemi yaşıyor. BM yaptığı bir açıklamayla şayet yardım ulaşmazsa 14 bin bebeğin ölebileceğine dair vahim bir uyarıda bulundu. Türk dünyası olarak ateşkesin tesisi, insani yardımların kesintisiz sevkiyatı, Gazze’nin yeniden imarı ile adil ve kalıcı bir barış sürecinin başlatılması yönündeki çabalara katkılarımız önemlidir. Bölgemizdeki istikrar ve sükunet arayışları çerçevesinde İsrail’in sınır tanımayan yayılmacılığına karşı durulması ve Filistin’in yanı sıra Lübnan ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün desteklenmesi gerekiyor.

“Ateşkes ve barışa ulaşılması yönünde temaslarımızı sürdüreceğiz”

Güvenliğimize yönelik sınamaların en önemlilerinden biri olan Rusya-Ukrayna savaşının küresel etkilerini hepimiz derinden hissediyoruz. Taraflar 2022 yılından bu yana ilk kez geçtiğimiz günlerde yeniden İstanbul’da bir araya geldi. Kapsamlı ateşkese ve adil bir barışa ulaşılması yönünde her iki ülkeyle yoğun temaslarımızı sürdüreceğiz. Keza, 14 yıl süren ihtilafın ardından Suriye’nin istikrara kavuşmasına yönelik yoğun çabalarımız devam ediyor. Bu fırsatın etkin ve doğru şekilde kullanılması sadece Suriye’de değil, bölge ve ötesinde istikrarın sağlanması açısından önemlidir.

Türk dünyası kültür elçisi, Nobel ödüllü bilim insanımız Prof. Dr. Sayın Aziz Sancar’ı bugün özellikle aramızda görmekten memnuniyet duyuyoruz. Kendisine Bişkek Zirvesi’nde almış olduğumuz kararla Türk dünyasında bilimsel çalışmalara üstün katkılarından dolayı Ali Şir Nevi Uluslararası Ödülü’nü birazdan takdim edeceğiz. İstikbalimizin teminatı olan gençlerimizin sayın Sancar’ın izinden giderek bilimde, teknolojide, ilimde ve diğer alanlarda Türk milletine daha nice başarılar yaşatacaklarını düşünüyoruz.”

 

Devamını Oku

26 ülkeden bakanlar katılacak… Uluslararası Aile Forumu başlıyor

26 ülkeden bakanlar katılacak… Uluslararası Aile Forumu başlıyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 2025 Aile Yılı kapsamında 22-23 Mayıs günlerinde İstanbul’da düzenlenecek Uluslararası Aile Forumu’na ilişkin açıklama yaptı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 2025 Aile Yılı kapsamında 22-23 Mayıs günlerinde İstanbul’da düzenlenecek Uluslararası Aile Forumu’na ilişkin açıklama yaptı.

Forumun, ‘Küreselleşen dünyada ailenin korunması ve güçlendirilmesi’ temasıyla düzenleneceğini belirten Göktaş, “Aile kurumu insanlığın ortak değeridir. Biz de 26 ülkenin aileden sorumlu bakanlarını İstanbul’da buluşturacak bu forumla aile yapısının korunması ve güçlendirilmesine yönelik küresel iş birliği imkanlarını pekiştirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

Ailenin sağlıklı bir toplumsal yapı için önemini vurgulayan Göktaş, “2025 Aile Yılı kapsamında gerçekleştireceğimiz Uluslararası Aile Forumu ile aile kurumunu tehdit eden küresel gelişmelere karşı güçlü ve ortak bir duruş sergileyeceğiz. İstanbul’dan dünyaya ailenin korunmasına yönelik güçlü bir mesaj vereceğiz” dedi.

Sağlam ve sağlıklı bir aile yapısının bugün ülkelerin en stratejik güç unsurlarından biri haline geldiğini belirten Göktaş, “Afetler, salgınlar gibi kriz dönemlerinde bu gücün önemini yaşayarak öğrendik. Aile kurumunu her türlü tehdide karşı koruma kararlılığımızı uluslararası ölçekte de sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Foruma ilişkin bilgi veren Göktaş, “Forumun açılışının ardından 26 ülkenin aileden sorumlu bakanlarının katılımıyla gerçekleştirileceğimiz ‘Aile Odaklı Politikaların Anaakımlaştırılması: Ulusal ve Uluslararası Çabalar’ konulu Bakanlar Oturumunda, aileye dair küresel sorunları ele alacağız. Oturumun ardından ailenin güçlendirilmesi ve korunmasına yönelik ortak bir bildiri hazırlayarak, kamuoyuyla paylaşacağız” değerlendirmesini yaptı.

Forum kapsamında “Son Derece Kârlı: Küresel Tehditlerin Bireylere, Ailelere ve Topluma Bedeli”, “Kurgu ile Gerçek Arasında: Kültür, Sanat ve Medyada Aile”, “Ekranlar Çağında Aile Olmak” ve “Aşırı Nüfus Miti: Küresel Gündem Nüfusun Azalmasına Nasıl Katkıda Bulundu?” başlıklı panellerin de düzenleneceğini kaydeden Göktaş, bu panellerde, aileyi etkileyen küresel krizlerin maliyeti, aile kurumunun kültür ve medya içindeki temsili, dijital çağda ebeveynlik ve dünya nüfusundaki değişimlerin aile üzerindeki etkileri gibi konuların ele alınacağını bildirdi.

“Cumhurbaşkanımızın desteği aileye verilen önemin göstergesidir”

Forumun kapanış oturumuna Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılacağını, eşi Emine Erdoğan’ın da başka bir etkinlikte katılımcılarla bir araya geleceğini belirten Göktaş, “Sayın Cumhurbaşkanımızın ve saygıdeğer hanımefendinin desteği aileye verilen önemin en somut göstergesidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletler kürsüsünden yaptığı tarihi konuşmada ifade ettiği gibi, aileye sahip çıkmanın, insanlığın geleceğine sahip çıkmak demek olduğu bilinciyle çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” ifadesini kullandı.

Göktaş, Forum kapsamında “Tüm Mutlu Aileler Birbirine Benzer” temalı etkileşimli serginin yanı sıra; dijital ebru uygulamaları, birçok kurum ve kuruluş stantları ile “Aileden İlham Alan Girişimciler” fuarının da katılımcılarla buluşacağını söyledi. Göktaş, şunları kaydetti:

“Aile, bizi biz yapan, bir ve beraber kılan değerlerimizin yeşerdiği topraktır. Geleceğimize ışık tutan aileler ülkemizin ve milletimizin huzur, güven ve istikrar kaynağıdır. Bu forum, aileyi güçlendirmek için uluslararası ölçekte verdiğimiz kararlı mücadelenin sembolü ve bir süredir yürüttüğümüz aile diplomasisi açısından önemli bir kilometre taşı olacaktır. Güçlü toplum, güçlü aileyle mümkündür. Uluslararası Aile Forumu’nun şimdiden hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.”

Devamını Oku

İETT’ye sürdürülebilirlik kategorisinde uluslararası ödül!

İETT’ye sürdürülebilirlik kategorisinde uluslararası ödül!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri (İETT), bilişim sektörünün prestijli ödüllerinden IDC CIO Excellence Awards 2025’te “sürdürülebilirlik” kategorisinde üçüncülük ödülüne layık görüldü.

İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri (İETT), bilişim sektörünün prestijli ödüllerinden IDC CIO Excellence Awards 2025’te “sürdürülebilirlik” kategorisinde üçüncülük ödülüne layık görüldü. 154 yıllık geçmişiyle dünyanın en büyük ikinci toplu taşıma filosunu işleten ve günlük yaklaşık 5 milyon yolculuğa ev sahipliği yapan İETT, teknolojiyi ulaşım altyapısına entegre etme çalışmalarıyla uluslararası alanda da takdir topluyor.

İETT’nin ödül almasını sağlayan proje kapsamında, filosundaki bin 260 otobüsün teknolojik altyapısı yenilenerek yeni nesil dijital sistemler entegre edildi. Bu kapsamda; araçlara 360 derece iç ve dış görüntü kaydı yapabilen kamera sistemleri yerleştirildi, NVR entegrasyonu ile görüntülere hem anlık hem de geriye dönük olarak erişim sağlandı, araç içi ve durak bazlı yolcu sayımı ile anlık yoğunluk verisi toplanarak, gerek görülmesi halinde ek sefer planlaması yapılabilecek altyapı kuruldu, yolcular için yüksek güçlü USB Type-C şarj noktaları oluşturuldu. Tüm bu sistemler, merkezi bir akıllı kontrol kutusu olan ITS BOX ile entegre biçimde çalışacak şekilde tasarlandı.

Projenin, yolcu konforu ve güvenliğini artırırken kaynak verimliliğini de önceleyen sürdürülebilir teknolojiler içermesi nedeniyle IDC tarafından ödüle layık görüldüğü belirtildi.

 

Devamını Oku

Ali Babacan açıkladı: Sanal kumar ne zaman sona erecek?

Ali Babacan açıkladı: Sanal kumar ne zaman sona erecek?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Anadolu’nun, Trakya’nın dört bir yanında evladı için gözyaşı döken, ailesi dağılmaya yüz tutmuş tüm annelere, babalara söz veriyorum; biz bu sanal kumar denen kangrenli kolu ülkeden kesip atacağız. Biz bu bahsi kapatacağız. Ülkeyi bu sanal kumar denen bataklıktan kurtaracağız” dedi.

Yeni Yol’un grup toplantısında konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Babacan, Türkiye’nin çok önemli bir sorunundan, yasa dışı bahis ve sanal kumar sorunundan bahsetmek istediğini belirterek, birkaç gün önce Eyüpsultan’da rastaladığı bir anneye, “Ben bu sorunu dilimden düşürmeyeceğim” diye söz verdiğini aktardı.

Gözlemecide çalışarak kazandığı parayı çocuğuna harcayan bu annenin, sanal kumardan dert yandığını ifade eden Babacan, şunları kaydetti:

“Sanal kumarın tepesindekiler, yarınından ümit kalmamış gençlerin banka hesaplarını para karşılığı kullanarak işlem yapıyorlar. Her ay 18 yaşının üstünde, özellikle üniversite öğrencilerine diyorlar ki; ‘sen git banka hesabı aç, bu parayı da al, şifresini bana ver, gerisine karışma’. Sonuç ortada; hapse giren bir evlat, üzüntüden perişan bir anne. Bu anne tek bir örnek değil. Bir başka örnek; 8 Mart’ta ziyaret ettiğim bir tekstil atölyesinde çalışan bir kadının oğlu. Anne perişan, çünkü oğlunun oynadığı sanal kumar yüzünden aile iki apartman dairesini kaybetmiş. Aynı tekstil atölyesinde bir başka kadının da yeğeni sanal kumara bulaşmış. Yetmiyor, bitmiyor. 30-40 kişilik küçük bir grup, aynı grupta üçüncü vaka. Bir çalışan anlatıyor; ‘oğlumun arkadaşı sanal kumara bulaştı ve sonunda canına kıydı’ diyor. Bu işin boyutunu rakamlarla anlamamıza yardımcı olacak bir vaka daha anlatmak istiyorum. Bizim avukatlık yapan bir il başkanımızın baktığı bir dava dosyasından bazı rakamlar vermek istiyorum. Tek bir kumar sitesinde bugüne toplam işlem büyüklüğü 272 milyar lira. Yani bugünkü döviz kurundan çevirdiğinizde 7 milyar dolar ediyor. 7 milyar dolar dönüyor tek bir kumar sitesinden. Bu davada kumar mağduru kaç kişi var henüz bilmiyoruz. Ama aynı dosyada tam bin 657 tane şüpheli var. Yazık değil mi bu gençlere, bu ailelere.”

“Vatandaş neler çekiyor, millet neler yaşıyor umrunda değil”

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, hükümetin yasa dışı kumar ve bahisle mücadele ettiğini söylediğini ifade ederek, şöyle devam etti:

“Bir de bu işin yasalı var. Sayın Erdoğan’ın bizzat izin vererek oynattığı yasal sanal bahis kumar siteleri var. Oynayanlar açısından bunlar fark etmiyor. Hükümet, yasa dışı olanla mücadele ettiğini söylüyor. Bu sanal kumar denen illet gerçekten insanların bildiği bir şey. Anneler biliyor, toplum biliyor, herkes görüyor, duyuyor. Ama duymayan bir kişi var; Cumhurbaşkanı Erdoğan. Vatandaş neler çekiyor, millet neler yaşıyor umrunda değil. Yasa dışı kumarla mücadeleden bahsediyor ama kendi eliyle imza ederek verdiği lisansın sonucu oynatılan sanal kumardan hiç bahsetmiyor. Bir yandan Diyanet, hutbelerde, sanal bahis ve kumarın toplumumuza verdiği zararlardan bahsediyor ama öte yandan ülkenin Cumhurbaşkanı bizzat izin verdiği lisansla oynatılan bahis ve kumara göz yumuyor. Bu yeni, daha önce böyle bir şey yoktu. Bu ülkede kumarhaneler 1998’de kapatıldı. Ama 1998’de kumarhane açmanın yasaklandığı bir ülkede, ülkenin Cumhurbaşkanı her vatandaşımızın cebine bir kumarhane açtı. Yüzlerce kumar makinesi var her cep telefonunun içinde. Biz milletin yanındayız, arkasındayız. Ben buaradan Eyüpsultan’daki o anneye, tekstil atölyesindeki kardeşlerime söz veriyorum; Anadolu’nun, Trakya’nın dört bir yanında evladı için gözyaşı döken, ailesi dağılmaya yüz tutmuş tüm annelere, babalara söz veriyorum. Biz bu sanal kumar denen kangrenli kolu ülkeden kesip atacağız. Biz bu bahsi kapatacağız. Ülkeyi bu sanal kumar denen bataklıktan kurtaracağız.”

Gençliğine güvenmeyen bir ülkenin, geleceğini inşa edemeyeceğini, gençlerin özgürce yaşadığı, eşit temsil edildiği ve insanca geçinebildiği bir ülke için yola çıktıklarını belirten Ali Babacan, “Çünkü gençler yalnızca yarının liderleri değil, bugünün de ortaklarıdır. Pazartesi günü 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlarken, bir yandan da yaklaşık 5 milyon gencimizin ne eğitimde ne de istihdamda olduğu gerçeğiyle karşı karşıyaydık. Bu ne demek? Şu anda Türkiye’de gençlerimizin yaklaşık yüzde 26’sının ne eğitimde ne de işte olduğu demek. Peki niye bu kadar çok ev genci var Türkiye’de? İş bulmak, istihdam sağlamak öncelikle ekonominin büyümesiyle mümkündür. Ancak burada çok basit bir denklem var. Hukuk yoksa güven olmaz, güven olmazsa yatırım olmaz, yatırım olmazsa da istihdam olmaz. Yani denklemin başında hukuk var. Hukuk olmadıktan sonra bu ülkenin ekonomisi büyümez, yeni istihdam yolları açılmaz. İktidardakiler duysun; ülkeyi getirdiğiniz yer bu” şeklinde konuştu.

Ali Babacan, terör örgütü PKK’nın fesih kararının ardından sürece ilişkin de değerlendirme yaptı. DEVA Partisi’ni kurdukları günden beri terör sorununu dile getirdiklerini belirten Babacan, şunları söyledi:

“Ülkemizde terör sorunu vardır, ülkemizde hak ve özgürlüklerle ilgili sorunlar vardır. Ancak bu iki sorun ayrı ayrı hatlarda çözülmelidir. Kendi vatandaşlarımzıın hak ve özgürlükleri asla hiçbir konuyla pazarlık meselesi yapılmamalıdır. Kuşkusuz bu iki hattın saatli bir şekilde yürümesi, bizim 1 Ekim sürecinde görmek istediğimiz bir tablo. Eğer çözüm diyorsak, bu çözümün meşru, demokratik siyaset zemininde aranması gerekiyor. En önemli konu da eğer yapılanların ve yapılacakların doğru olduğuna inanıyorsa, ülkenin Cumhurbaşkanı’nın bizzat bu süreci sahiplenmesi ve toplumu doğrudan kendisinin bilgilendirmesi gerekir. Madem bu işi MİT Başkanlığı yönetiyor, madem İbrahim Kalın’ın koordine ettiği bir süreç, bundan sonra açılan bu yolda önde yürümesi gereken Cumhurbaşkanı’dır. Bu kadar önemli bir meselede, işin uygulaması belirleyici olacaktır. Şu ana kadar DEM Parti, yani bir muhalefet partisi, muhalefeti bilgilendirerek geldi bugüne kadar. Bu işin madem öncülüğünü hükümet üstleniyor, bilgilendirmenin de hükümet tarafından yapılması lazım. Ortada karmakarışık bir bulmaca var. Kimse resmin tamamını göremiyor.”

“Her 5 öğrenciden birisi, parası olmadığı için öğün atlıyor, aç kalıyor”

Babacan, Sağlık Bakanlığı’nın bazı kentlerde sokaklara teraziler kurarak insanları tartması, bilgilendirmesi ve diyetisyenlere yönlendirme uygulamasına ilişkin de şöyle konuştu:

“Muhakkak ki vatandaşlarımız sağlığı hepimiz için önemli. Fakat madem öyle, biz diyoruz ki iş burada kalmasın. Madem vatandaşlarımızın sağlığıyla bu kadar ilgilisiniz, bu işin devamını da getirin. Gençler protein alamıyor, ailelerin evlerine et girmiyor. OECD rakamları ortada; her 5 öğrenciden birisi, parası olmadığı için öğün atlıyor, aç kalıyor. Siz asıl bununla mücadele edin.

“Sadece sokaktaki kilolu vatandaşlara değil, evine et girmeyen çocuklarla da biraz ilgilenin”

Bir başka gerçek; TÜİK verilerine göre çocuklar arasında düzenli et, tavuk, balık tüketebilenlerin oranı sadece yüzde 13. Yani her 100 çocuktan sadece 13’ü düzenli oılarak et, tavuk ve balık yiyebiliyor bu ülkede. İktidardakilere seslenmek istiyorum; sadece sokaktaki kilolu vatandaşlara değil, evine et girmeyen çocuklarla da biraz ilgilenin. Mesele fiyatlarla bitmiyor. Sağlıklı gıdaya erişim de Türkiye için büyük bir sorun. Pestisit diye bir sorun var. Yani tarımda toksik kimyasal maddelerin kullanılması ve bu maddelerin ürünlerde kalıp çevreye yayılması. Türkiye’den ihraç edilen meyve ve sebzeler, pestisitler sebebiyle Avrupa gümrüklerinden çevrildiğinde ancakl gündemimize geldi. Yoksa duymamıştık. Bir devletin asıl görevi vatandaşın sağlığını korumaktır. Buradan hükümete çağrım; kapsamlı bir mücadele planı ile derhal bu soruna el atın ve vatandaşımızın sağlığını doğrudan etkileyen bu konuyu ülkemizin gündeminden çıkarın.”

Devamını Oku

Bakan Fidan’dan Kıbrıs Türklerine ilişkin flaş açıklama

Bakan Fidan’dan Kıbrıs Türklerine ilişkin flaş açıklama
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Budapeşte’de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmi Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda, “Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin onlarca yıldır maruz bırakıldıkları haksız ve insanlık dışı izolasyonlar karşısında, kendileriyle dayanışma içinde hareket etmemizin ortak sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz. Semerkant Zirvemizde Teşkilatımıza gözlemci üye olarak kabul edilen KKTC, Aile Meclisimizin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

Dışişleri Bakanı Fidan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de TDT Gayriresmi Zirvesi kapsamında düzenlenen TDT Gayriresmi Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’na katıldı. Bakanlık yetkilisinden edinilen bilgiye göre Fidan burada yaptığı konuşmada, Zirve’nin ilk kez bir gözlemci üyenin ev sahipliğinde gerçekleştirilmesinden memnuniyet duyduklarını belirtti. Uluslararası sistemin barış, istikrar ve adalet üretemediği bir dönemde Türk dünyası olarak iş birliğini bölgesel sahiplenme anlayışıyla her geçen gün geliştirdiklerine değinen Fidan, “Bu yönde adımlar atarken, büyük Türk Dünyası’nın birer parçası olduğumuzu daima hatırda tutmamız ve bu bilinçle hareket etmemiz gerekiyor. Bu yaklaşım doğrultusunda, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin onlarca yıldır maruz bırakıldıkları haksız ve insanlık dışı izolasyonlar karşısında, kendileriyle dayanışma içinde hareket etmemizin ortak sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz. Semerkant Zirvemizde Teşkilatımıza gözlemci üye olarak kabul edilen KKTC, Aile Meclisimizin ayrılmaz bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.

“Uluslararası toplumun İsrail’e karşı etkili ve kararlı adımlar atması önem taşımakta”

Bakan Fidan, Karabağ konusunda diğer TDT ülkeleriyle birlikte en güçlü şekilde Azerbaycan’ın yanında durmaya devam edeceklerini belirtti. Filistin’de sivil halka karşı açlığın silah olarak kullanılmasının ve Filistinlilerin tehcirler tehdit edilmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Fidan, “Bölgesel barış ve güvenliğin tesisi için uluslararası toplumun İsrail’e karşı etkili ve kararlı adımlar atması önem taşımaktadır” dedi. Suriye yönetiminin bölgesel ve uluslararası aktörlerle angajmanı ve yaptırımların kaldırılması yolunda Türkiye’nin de diplomatik girişimleri sonucunda somut neticeler elde ettiklerini belirten Fidan, “Bu dönemde Suriye’nin TDT üye ülkelerince desteklenmesi ayrı bir önem taşımaktadır” diye konuştu.

Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin Fidan, “Rusya-Ukrayna savaşında diplomatik çözüm yolunda bir dönüm noktasındayız. İstanbul’da gerçekleştirilen görüşmelerin, kapsamlı ateşkesin ve akabinde adil ve kalıcı barışın zeminini hazırlamasını ümit ediyoruz” diye konuştu. Fidan konuşmasında, “Türk Dünyası’nı ilelebet payidar kılacak güçlü irade, bu masanın etrafındaki tüm dostlarımızda ziyadesiyle mevcuttur” dedi.

 

Devamını Oku