38,8098$% -0.09
44,0317€% 0.36
52,1930£% 0.25
4.122,74%0,35
6.787,00%0,09
3.303,66%0,43
9.477,79%-0,38
4137550฿%2.02056
38.81$%-0.08157
21 Mayıs 2025 Çarşamba
Son günlerde 22 ayar gram altının piyasada bulunmadığına dair çıkan söylentilerine kuyumcular açıklık getirdi. Bu söylentinin asılsız olduğunu belirten kuyumcular, düğünlerde en çok talep edilen altının ise 22 ayar gram altın olduğunu söylediler.
Son günlerde 22 ayar gram altının piyasada bulunmadığına dair çıkan söylentilere açıklık getiren Kuyumcu Nasır Amcalar, bu durumun sadece söylenti olduğunu belirtti. Ellerinde 22 ayar gram altın olduğunu vurgulayan Amcalar, “Bulma konusunda hiçbir problem yok. Burası Kuyumcukent, nereye gitseniz ellerinde vardır. Özellikle düğün sezonlarında bu tür altına yoğun talep oluyor. 24 ayar gram altın ile 22 ayar gram altın arasında 250-300 TL fark oluyor” dedi.
“Elimizde 22 ayar gram altınlarımız mevcut bulma konusunda hiçbir problem yok”
Piyasada 22 ayar gram altının bulunmama konusunun sadece söylenti olduğunu belirten Kuyumcu Nasır Amcalar, “Elimizde 22 ayar gram altınlarımız mevcut. Bulma konusunda hiçbir problem yok. Burası Kuyumcukent nereye gitseniz ellerinde vardır. Düğünlerde en çok talep edilen 22 ayar gram altın oluyor. 22 ayar gram altınlar iki türlü paketleniyor. Birincisi 24 ayar gibi paketleniyor, ikincisi ise çeyrek altınlar gibi olan basımı oluyor. Çeyrek altın gibi olan 1 gramlara daha çok talep oluyor. Aralarında bir fark yok. Biri kapalı kutuda bir diğeri ise kulplu takı için daha uygun. 24 ile 22 gram altın arasında da 250-300 TL fark oluyor. 24 ayar gram altın şu anda 4 bin 180 TL, 22 ayar gram altın ise 3 bin 950 TL’den satılıyor. Yatırım açısından 24 ayara talep var takı içinse 22 ayara talep oluyor. Aralarındaki fark tamamen ayarından dolayı oluyor. Sadece 1 gramın altında olan altınları bulmakta zorluk çekiyoruz. Onlarda darphane tarafından basımı yasak olduğu için bulamıyoruz” şeklinde konuştu.
Bodrum Belediyesi tarafından “Denize En Çok MAVİ Yakışır” sloganıyla on bir yıldır sürdürülen deniz dibi temizliği etkinliğinin bu yılki ikinci ayağı Gümbet’te yapıldı.
Bodrum’un koylarında geleneksel olarak sürdürülen deniz dibi temizliğinin bu yılki ikinci etabı, Gümbet sahilinde yapıldı. Bodrum Belediyesi Destek Hizmetleri ve Temizlik İşleri Müdürlüğü organizasyonuyla gönüllü dalış ekibi tarafından yapılan temizlik etkinliğine, Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’yi temsilen Belediye Başkan Yardımcısı Kanat Hasan Özsert ve Meclis Üyesi Halil Eser katıldı.
Etkinlik kapsamında gönüllü belediye personelinden oluşan dalgıç ekibi, denizden toplam 43 kilogram atık çıkarttı. En dikkat çekici atıklardan biri ise çamaşır makinesi oldu. Etkinlik sonunda toplanan atıklar, farkındalık oluşturmak amacıyla Gümbet sahilinde sergilendi.
Yapılan deniz dibi temizlik çalışmaları ile ilgili Belediye Başkan Yardımcısı Kanat Hasan Özsert, “Belediye ekiplerimizce gerçekleştirilen deniz dibi temizliği etkinliklerinde denizden çıkan atık miktarında azalma gözlemliyoruz. Bu da çevreye olan duyarlılığın giderek arttığını gösteriyor. Denizlerimizi ve koylarımızı korumak, gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz” diye konuştu.
Deniz dibi temizliğinin bir sonraki durağı, 28 Mayıs Çarşamba günü Bitez mahallesi olacak.
Adalet Bakanlığınca, 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi cinayetinde kullanılan bıçağın yasak bıçak olmamasına yönelik tespite ilişkin yapılan açıklamada, 6136 Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a göre “bıçakların silah sayılabilmesi için belli bir ölçünün üzerinde olması gerektiği ve bunun teknik bir konu olduğu” belirtilerek, “Sonuç olarak evde kullandığımız ekmek bıçağı 6136 kapsamında suç değildir. Eğer ekmek bıçağı ile birini öldürür veya yaralarsanız buradaki silah suç aleti olarak kabul edilir” dedi.
İstanbul Kadıköy’de alışveriş yapmak için gittiği bit pazarında bıçaklı saldırıya uğrayan 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin ölümüne ilişkin yargılama sürüyor. Bu kapsamda, suça sürüklenen çocuk B.B’nin cinayette kullandığı bıçağa ilişkin kriminal incelemede, bıçağın “yasak niteliği taşıyan bıçaklardan olmadığı” belirlenerek, B.B. hakkında “Bıçak veya diğer aletleri izinsiz olarak satın alma, taşıma veya bulundurma” suçundan takipsizlik kararı verildi.
Adalet Bakanlığı, bu karara yönelik eleştiriler üzerine yapılan yazılı açıklamada, cinayette kullanılan bıçağın yasa dışı sayılmaması ve kovuşturmaya yer verilmediğine ilişkin çıkan haberlere dair yanlış anlaşılan bir konuya açıklık getirmek istendiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
“Öncelikle uçun işlenmesi sırasında kullanılan bütün aletler silahtır. Örneğin bir kişi bir başkasına taş atsa, taşla yaralanma meydana gelse buradaki taş silah sayılır. Bu durum TCK’nın 6. maddesinde belirlenmiştir. Bunun dışında 6136 Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 4. maddesi suç unsuru sayılan silahları ihtiva eder. Bu kanuna göre bıçakların silah sayılabilmesi için belli bir ölçünün üzerinde olması gerekir. Aynı şekilde ateşli silahların da ruhsatsız olması, mermilerin de belli bir sayıda ele geçirilmiş olması gereklidir. Belli uzunluk ve şekildeki bıçakların suç teşkil etmesi hususu tamamen teknik bir konudur ve 6136 sayılı kanunda açıkça belirtilmiştir.”
Açıklamada, kanunun 4. maddesindeki, “Ülke içinde kama, hançer, saldırma, şişli baston, sustalı çakı, pala, kılıç, kasatura, süngü, sivri uçlu ve oluklu bıçaklar, topuz, topuzlu kamçı, boğma teli veya zinciri, muşta ile salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel nitelikteki benzeri aletlerin yapımı yasaktır” hükmü nakledilerek, “Eğer kişi bu maddede sayılan silahları bulundurursa otomatik olarak 6136’ya aykırı hareket etmiş olur. Sonuç olarak; evde kullandığımız ekmek bıçağı 6136 kapsamında suç değildir. Eğer ekmek bıçağı ile birini öldürür veya yaralarsanız buradaki silah suç aleti olarak kabul edilir.” denildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Maceristan’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmi Zirvesi’nde Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dijital medya paylaşımlarını yapan Erdoğan Dijital Medya adlı sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmî Zirvesi’nde Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile bir araya geldi” ifadelerine yer verildi.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde, Hatay’ın Antakya ilçesi Ekinci Mahallesi’nde bulunan Atilla Eren Apartmanı yıkıldı, binada 219 kişi hayatını kaybetti.
Davanın Hatay 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasına, tutuklu müteahhit Hikmet Günsay, yapı denetim şirketi sahibi Gökhan Tutar ve şantiye şefi Buket Günsay, bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Depremde yakınlarını kaybedenler ve taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.
Tutuklu sanık müteahhit Hikmet Günsay, savunmasında zemin etüdünden anahtar teslimine kadar her şeyi düzgün yaptığını belirterek, “Sorunun ne olduğunu bilmiyorum, 21 aydır neden tutuklu olduğumu da anlamıyorum” dedi. Sanık Hikmet Günsay’ın avukatı, müvekkilinin 21 aydır tutuklu olduğunu ve tutukluluk süresinin tedbir boyutunu çoktan aştığını belirterek, tahliyesini talep etti.
“Ameliyat oldum, durumum iyi değil”
Tutuklu sanık yapı denetim şirketi sahibi Gökhan Tutar, rahatsızlığı nedeniyle rahat konuşamadığını söyledi. 10 gün önce cezaevinden ambulansla hastaneye kaldırıldığını belirten Tutar, “Hastaneye kaldırıldım ve ameliyat kararı verildi. Apandisit ameliyatı oldum, karnım kesildi. Üç gün sadece hastanede kalabildim, ancak hastane koşulları çok kötüydü. Pansumanımı cezaevindeki arkadaşlarım yapıyor. Çektiğim ağrılar korkunç. Tedavi olamıyorum, fizyolojik durumumun yanı sıra psikolojim de bozuldu. Ev hapsi talep ediyorum” dedi.
Tutuklu sanık şantiye şefi Buket Günsay’ın avukatı, konuşmasına depremde hayatını kaybedenlere başsağlığı dileyerek başladı. Mimar olan müvekkilinin beton ve donatı gibi teknik konulardan sorumlu tutulamayacağını öne süren avukat, şöyle devam etti:
“Bilirkişi raporları eksik. Hacettepe Üniversitesi’nden bir profesöre başvurduk ve rapor hazırlattık. 6 Şubat’ta, 2007 deprem yönetmeliğini aşan bir deprem meydana geldi. Bina ise 2018 deprem yönetmeliğine göre yapılmış. Deprem, yönetmeliğin iki katı yükseklikte olduysa, o binadan bir şey bekleyemezsiniz. Müvekkilim Buket Günsay, bir yıldır tutuklu olan genç bir kadın. Objektif hususlar ve diğer durumlar göz önünde bulundurularak tahliyesini talep ediyorum.”
Sanık Gökhan Tutar’ın avukatı, “Asrın felaketi deniliyor ama ben asrın ihmali, asrın rantı diyorum. Hep felaket yaşadıktan sonra yönetmelik değişiyor. Bu binaya 16 kat imar iznini kim verdi. İskenderun Teknik Üniversitesi raporu her şey yönetmeliğe uygun diyor. Peki bu bina niye yıkıldı? Bu sorunun cevabını sadece yapı denetim müdürüne yüklemek cezalandırma boyutuna gelir. Müvekkilimin çocuğu enkazda kaldığı için konuşma yetisini kaybetti, işini kaybetti. Tahliyesini istiyoruz” konuştu.
Binada yakınını kaybeden ailelerden biri, “Madem her şey çok düzgün ve sağlamdı, biz neden tırnaklarımızla betonu söktük” diye sordu. Başka bir mağdur aile de “O bölgede sadece bizim binamız ile Rönesans Rezidans yıkıldı, diğer binalar sağlam kaldı. Bizim bina yıkılmadı, adeta tuzla buz oldu” dedi. Binada yakınlarını kaybeden müşteki ise “Binanın olduğu parsel üç kat imarlıydı, neden 16 kat yapıldı” diye konuştu.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 19 Ağustos’a erteledi. Karara itiraz eden sanık Gökhan Tutar, “Beni artık öldürün, Adli Tıp Kurumu (ATK) raporu beklemeyin” dedi.
Ne olmuştu?
Öz Burak İnşaat’ın müteahhidi Hikmet Günsay’ın sahibi olduğu Atilla Eren Apartmanı’nın 2018 yılında yapımına başlandı ve 2021 yılında anahtar teslimi yapıldı. Hatay’da yaptığı ve depremde yıkılan başka binaları da olan şirket, yapılarının reklamını, “En iyi teknoloji, en iyi malzeme” ve “Yaşlanılacak konut” ifadeleriyle pazarladı.