DOLAR

38,8330$% -0.02

EURO

44,0196% 0.34

STERLİN

52,1075£% 0.09

GRAM ALTIN

4.131,76%0,56

ÇEYREK ALTIN

6.792,00%0,18

ONS

3.309,17%0,59

BİST100

9.464,84%-0,52

BİTCOİN

฿%

TETHER

$%

Ankara AÇIK 16°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Tivi6

Tivi6

21 Mayıs 2025 Çarşamba

Mahmut Arıkan: “Silah tutanları affederken, pankart tutanları içerde tutarsanız…”

Mahmut Arıkan: “Silah tutanları affederken, pankart tutanları içerde tutarsanız…”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, “Sürecin kapalı kapılar ardında değil, TBMM’de yürütülmesini vurguladık. Gelinen noktada, bu konuda bir mutabakatın sağlanmış olması sevindiricidir. Ancak, endişelerimiz tamamen ortadan kalkmış değil. Meclise getirilecek olan 10. Yargı Paketi, bu sürecin akıbetini belirleyecektir. Şimdiden uyarıyoruz. Kaş yaparken göz çıkarmayın” dedi.

TBMM’de Yeni Yol Grup toplantısında gündemi değerlendiren Arıkan, konuşmasına 19 Mayıs, Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlayarak başladı. Gençlerin yaşadığı ekonomik sorunlara değinen Arıkan, şunları kaydetti:

“Bayramlarla gururlandırdığımız gençler, ne yazık ki adaletin terazisinde hüsrana uğruyor. En az 18 yıl okuduktan sonra 5 dakikalık bir mülakatla hakları gasbediliyor. Sorumluluk almaya, üretmeye, bu ülkeye değer katmaya hazır olan gençlerimiz liyakatin değil, torpilin esas alındığı bir sistemde eziliyor. Bir gencin gözünden rakamlara ve gerçeklere bakalım. Asgari ücret 22 bin lira, ama bekar bir gencin yaşam maliyeti 31 bin lira. Evlilik fonunun verdiği destek 150 bin lira ama en düşük evlenme maliyeti 650-700 bin lira. Gençlerimiz bütün bunlara muhatap kalınca, haliyle umudu dışarda arıyor. Son açıklanan verilere göre Türkiye’de tam beş milyon ‘ev genci’ var. Ne eğitimdeler ne de istihdamda yer alabiliyorlar. Bakınız, bu pasif direniştir. İktidara, politikalarına ve çaldığı umuda karşı gittikçe büyüyen sessiz bir çığlıktır. İktidar ‘Türkiye’nin genç nüfusu azalıyor’ diyor ama işsiz gençleri görmek istemiyor. Gençlere ‘evlenin’ diyor ama açlık sınırının altında verdiği asgari ücreti artırmaya yanaşmıyor.”

Arıkan’ın konuşmak için kürsüye davet ettiği işsiz genç şöyle konuştu:

“Benim gibi 5 milyon işsiz arkadaşım var. Çok istesem de maalesef iş bulamıyorum. Bu bizim tercihimiz değil, hiçbir arkadaşımızın ailesi bu durumdan memnun değil. Biz mülakatlarda elenenleriz, torpil listelerinde adı olmayanlarız, biz haberlerde ‘gençler iş beğenmiyor’ diye suçlananlarız. Hayallerimiz var. İş bulmak, çalışmak, nasipse yuva kurmak istiyoruz. Öğrendiklerimizle ailemize destek olmak istiyoruz.”

Arıkan, gencin konuşmasının ardından sözlerine devam etti. Artan kredi ve kredi kartı borçlarına değinen Arıkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye’de kişi başına kredi borcu 100 bin lirayı aşmış durumda. 86 milyon insan yaşıyor, 42 milyonu kredi borçlusu. Türkiye’de son 10 yılda kiracı sayısı 24 milyona, icra dosyası 23 milyona ulaştı. İşte bu rakamlar iflasın ilanıdır. Malumunuz önümüz Kurban Bayramı. 2018 yılında başlatılan bayram ikramiyesi uygulamasıyla emekliye bin lira ödeme yapıldı. Aynı yıl Türkiye Diyanet Vakfı 850 liraya, Türk Kızılayı 850 liraya ve Mehmetçik Vakfı 950 liraya kurban kesiyordu. Emekli, o yıl aldığı ikramiyeyle bağış yapabildi, hatta cebinde parası bile kaldı. Aradan 7 yıl geçti, 2025 yılına geldiğimizde bayram ikramiyesi bin liradan 4 bin liraya yükseldi. Kurban bedelleri ne oldu? Türkiye Diyanet Vakfı’nda 850 liradan 13 bin 500 liraya, Türk Kızılayı’nda 850 liradan 13 bin 250 liraya, Mehmetçik Vakfı’nda 950 liradan 14 bin 500 liraya yükseldi.

Çiftçimizin hali maalesef perişan. Zirai don, kuraklık, sel ve dolu afetlerini yaşayan çiftçimiz artık önünü göremez vaziyette. Şanlıurfa’da bir çiftçimiz ‘elektrikle sulamanın saatlik bedeli en düşük bin 300 lira. Geçen yıl ürünü sattık, sonra üstüne faizle kredi çekip elektrik borcunu kapattık’ diyor. Tarım cenneti olan Şanlıurfa’da son 65 yılın, Ege bölgesinde son 18 yılın en kurak dönemi yaşanıyor. İktidar bunlar için önlem almayı, destek vermeyi düşünmesi gerekirken dışarıdan tarım ürünleri ithal etmenin yollarını arıyor. Allah aşkına, siz ülkemizin çiftçileri için mi varsınız, yoksa Brezilya’nın, Ukrayna’nın, Bulgaristan’ın, Fransa’nın çiftçilerini kalkındırmak için mi varsınız?

“Yargı paketi, sadece sürecin kapsamıyla sınırlandırılmamalı”

Ülkemizin bir başka önemli gündemi, yeni çözüm süreci. Saadet Partisi olarak bu süreçte endişelerimizi de beklentilerimizi de şeffaf şekilde hem muhataplarımızla hem de aziz milletimizle paylaşıyoruz. Şunu özellikle ifade etmek istiyorum, Milli Görüş hareketi olarak 56 yıldır bu konunun çözümü için çalışıyoruz. ‘Terörsüz Bir Türkiye’ diye ifade ediliyor. Biz ‘Yaşanabilir Bir Türkiye’ diyoruz. Bundan kastımız, bu topraklarda bir tek evladımızın daha canının yanmamasıdır, adaletin tesis edilmesidir. Kalkınmanın süratli ve yaygın olmasıdır. Süreçlerin ‘tek bir kazanıma’ odaklanmasına karşıyız. Şu konuda memnuniyetimizi ifade etmek istiyorum, en başından beri sürecin kapalı kapılar ardında değil, Türkiye Büyük Millet Meclisinde yürütülmesini vurguladık. Gelinen noktada, bu konuda bir mutabakatın sağlanmış olması sevindiricidir. Ancak, endişelerimiz tamamen ortadan kalkmış değil. Meclise getirilecek olan 10. Yargı Paketi, bu sürecin akıbetini belirleyecektir. Şimdiden uyarıyoruz. Kaş yaparken göz çıkarmayın. Eli silah tutanları affederken eli kalem tutanları, eli pankart tutanları içerde tutarsanız bunun toplumsal vicdanda karşılığı olmaz. Yargı paketi, sadece sürecin kapsamıyla sınırlandırılmamalı, KHK mağdurları başta olmak üzere, adalet beklentisi olan bütün kesimleri kapsayacak şekilde düzenlenmelidir.

Sözde Yeni Dünya’nın en fiyakalı enstrümanlarından biri de ‘Dostum Trump’ söylemidir. ‘Dostum Trump’ hitabı, neticede Kıbrıs üzerindeki kuşatmayı bitirmeyecekse, bu sorunu çözemeyecekse bu dostluğun kime ne faydası var? Gazze’de kardeşlerimiz her gün katliama uğramaya devam edecekse bu dostluğun ne anlamı var? Gazze’de insanlık suçu hala işleniyor; kadınların, çocukların, yaşlıların, hastaların göz göre göre katledildiği bir vahşet hala yaşanıyor. Her geçen gün bombaların şiddeti artarken ne yazık ki sessizliğin dozu da artıyor. Bunu bizzat Siyonist bir yetkili şöyle itiraf ediyor, ‘Bu gece Gazze’de 100 kişiyi öldürdük ama kimsenin umurunda değil. Çünkü herkes bir gecede 100 Gazzelinin öldürülebileceği gerçeğine alışmış durumda’. Biz alışmayacağız. Ne bu vahşete ne bu sessizliğe ne de bu ikiyüzlü düzene asla alışmayacağız. Ancak Galata’da miting, hamburgercide protesto gösterileri yapan, konuşmaya gelince mangalda kül bırakmayan iktidar, ‘Mecliste somut bir adım atalım’ deyince, bu önergemizi reddetti. Kurumsal çağrılarımız yanıtsız kaldı, bireysel girişimlerimiz sonuçsuz bırakıldı. Mecliste Gazze’yi bugün konuşmayacaksak ne zaman konuşacağız? Mecliste Gazze bugün gündemimiz olmayacaksa ne zaman olacak?”

Devamını Oku

Özgür Özel’den Çerkes Sürgünü paylaşımı: “Derin kederini paylaşıyorum”

Özgür Özel’den Çerkes Sürgünü paylaşımı: “Derin kederini paylaşıyorum”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Çerkes Sürgünü’nün 161. yılı dolayısıyla yayımladığı mesajda, sürgün yollarında hayatını kaybedenleri andı, Çerkes halkının acısını paylaştığını belirtti.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 21 Mayıs Çerkes Sürgünü’nün 161. yılı dolayısıyla sosyal medya hesabından yayımladığı mesajda, “Çerkes halkının tarihindeki en karanlık günlerden birinin yıl dönümündeyiz. Sürgün yollarında hayatını kaybedenleri rahmetle anıyor, bu büyük acının izlerini hala yüreğinde taşıyan tüm Çerkes vatandaşlarımızın derin kederini paylaşıyorum” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

ABD-Türkiye arasında yeni bir ortaklık dönemi başlıyor

ABD-Türkiye arasında yeni bir ortaklık dönemi başlıyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, Washington’da yapılan Türkiye-ABD Suriye Çalışma Grubu toplantısına ilişkin, “Dışişleri Bakan Yardımcısı Christopher Landau, Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz ile bir araya geldi.

Bakan Yardımcısı, ABD-Türkiye ikili ilişkilerinin güçlü yapısını ve bu ilişkinin yeni bir ortaklık dönemi olarak değerlendirildiğini vurguladı; barış, ticaret ve ekonomik iş birliği gibi ortak hedefler doğrultusunda iki ülke arasında çok çeşitli alanlarda iş birliğinin ilerletildiğini ifade etti” açıklamasını yaptı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bruce, Washington’da Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Christopher Landau başkanlığında yapılan Türkiye-ABD Suriye Çalışma Grubu Toplantısı’na ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Bruce, şunları kaydetti:

“Dışişleri Bakan Yardımcısı Christopher Landau, Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz ile bir araya geldi. Bakan Yardımcısı, ABD-Türkiye ikili ilişkilerinin güçlü yapısını ve bu ilişkinin yeni bir ortaklık dönemi olarak değerlendirildiğini vurguladı; barış, ticaret ve ekonomik iş birliği gibi ortak hedefler doğrultusunda iki ülke arasında çok çeşitli alanlarda iş birliğinin ilerletildiğini ifade etti. Taraflar, Başkan Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırım hafifletme açıklamasının hayata geçirilmesinin önemini ele aldılar ve terörizm için güvenli bir sığınak olmayan, istikrarlı ve birleşik bir Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması gerekliliğinin altını çizdiler.”

Devamını Oku

‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçunu AYM’ye taşıdı

‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçunu AYM’ye taşıdı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklanan avukat Burak Saldıroğlu, “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı” ile “ifade özgürlüğü”nün ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine (AYM) tedbir talepli bireysel başvuruda bulundu.

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun X hesabının engellenmesinin ardından, paylaşımlarını sokaklarda dağıtan ve bu görüntüleri sosyal medya hesabında paylaşan avukat Burak Saldıroğlu, 92 yaşındaki bir vatandaşın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elini öpmesiyle ilgili sosyal medya paylaşımında “Erdoğan aklı yerinde bir insan olsa utana sıkıla iki büklüm olurdu burada” ifadesini kullandığı gerekçesiyle, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasıyla tutuklanmıştı.

Saldıroğlu, Avukat Hakları Grubu üyesi avukatı Çağlar Dilber aracılığıyla AYM’ye tedbir talepli bireysel başvuruda bulundu.

Başvuru dilekçesinde, Saldıroğlu’nun “kişi hürriyeti ve güvenliği” ve “ifade özgürlüğü” haklarının ihlal edildiği belirtildi. ANKA Haber Ajansı’nın ulaştığı başvuru dilekçesinde, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin bazı maddelerine atıf yapılarak, şunlar kaydedildi:

“Siyasetçilere yönelik eleştirilerin izin verilen sınırlarının özel kişilere nazaran daha geniş olduğu gerek iç hukukumuzda gerekse uluslararası mahkeme kararlarında yerleşmiş bir ilkedir. Bu ilkenin gerekçesi, siyasetçilerin, özel kişilerden farklı olarak, gazetecilerin ve halkın yakın denetimine açık olan, kamuoyuna mal olmuş kişi haline gelmeyi bilerek tercih etmeleridir.

Nitekim, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ihdası ve Cumhurbaşkanının ‘nitelik ve tarafsızlığı’nı düzenleyen Anayasa’nın 101. maddesinde yapılan değişiklik sonrasında, anılan madde başlığı ‘Adaylık ve seçimi’ olarak değiştirilmek ve ‘Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer’ ibaresi yürürlükten kaldırılmak suretiyle yeniden düzenlenmiştir.

Bu itibarla, Cumhurbaşkanının aynı zamanda ‘tarafsız olmayan siyasi bir kimliğe’ sahip olduğunun kabulü kaçınılmazdır. Kaldı ki, mevcut Cumhurbaşkanının halihazırda bir siyasi partinin genel başkanlığı görevini yürütmesi dikkate alındığında, kamuoyunun yakından tanıdığı ve her türlü eleştiriye açık bir figür olmayı kendi iradesiyle tercih ettiği hususunda herhangi bir tereddüde yer yoktur.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Vedat Şorli v. Türkiye kararı da açıkça göstermektedir ki, Cumhurbaşkanına yöneltilen eleştirilerin cezai yaptırımlarla bastırılması, demokratik toplum düzeniyle bağdaşmaz ve ifade özgürlüğünün ihlali anlamına gelir. Anayasa Mahkemesi de siyasetçilerin, kamuoyunca tanınan kişilerin ve kamusal yetki kullanan görevlilerin gördükleri işlev nedeniyle daha fazla eleştiriye katlanmak durumunda olduklarını ve bunlara yönelik eleştirinin sınırlarının çok daha geniş olduğunu her zaman vurgulamıştır.

Kuvvetli suç şüphesinin kanıtlanamadığı açıktır. Tutuklamanın temel koşulunun dahi sağlanamadığı somut olayda, basmakalıp ifadelerle tutuklama kararı veren Sulh Ceza Hakimliği ve tutuklama kararına itirazı reddeden Asliye Ceza Mahkemesi, ‘suçun kanunda yazılı ceza miktarına göre şüphelinin kaçacağı, saklanacağı şüphesinin bulunması nedeniyle tutuklama sebeplerinin mevcut olduğu’ gerekçesine dayanmıştır. Ancak somut olayın koşulları dikkate alınmaksızın, başvurucunun tutuklandığı adliyeye yaklaşık yüz metre mesafede ofisi bulunan, haftanın birçok günü aynı adliyede duruşmalara katılan ve iş takibi yapan bir avukat olduğu; sabit ikametgahında gözaltına alındığı gibi önemli hususlar göz ardı edilerek, alt sınırı bir yıl hapis cezası olan bir suçtan dolayı infazdan kaçma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle tutuklama kararı verilmesi, açıkça Anayasa’nın 19. maddesine aykırılık teşkil etmektedir.

Sonuç olarak, başvurucunun savunması ve dosya kapsamına göre somut olayda tutuklama için gerekli olan suç işlendiğine dair kuvvetli belirtinin ortaya konulamadığı, kaçma ve delil karartma olasılığının da söz konusu olmadığı, dolayısıyla tutuklama nedenlerinin bulunmadığı, suçun türü, cezanın alt ve üst sınırı itibariyle tutuklamanın gerekli ve ölçülü olmadığı açık olup, başvurucunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ihlal edilmiştir.”

Başuruda, AYM’den, Saldıroğlu’nun “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan tutuklanmasına ilişkin Sulh Ceza Hakimliği kararı ve bu karara itirazı reddeden Asliye Ceza Mahkemesi kararı ile oluşan hak ihlallerinin tespit edilmesi ve 500 bin lira manevi tazminata hükmedilmesi talep edildi.

Devamını Oku

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nden kadınlara yönelik farkındalık eğitimi

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nden kadınlara yönelik farkındalık eğitimi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Mersin Büyükşehir Belediyesi, kadınlara yönelik kanser hastalığı bilgilendirme eğitimi düzenledi. Etkinlikte kanser belirtileri, yaş gruplarına göre görülme sıklıkları, meme kanseri ve rahim ağzı kanseri başta olmak üzere çeşitli kanser türlerinin risk faktörleri, erken teşhisin önemi, korunma yolları ve tedavi süreçleri ele alındı.

Mersin Büyükşehir Belediyesi, Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde kent genelinde kadınların sağlık konusunda bilinçlenmesini sağlamak ve farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlediği eğitimlere devam ediyor. Bu kapsamda Büyükşehir, kansere dikkat çekmek için Toros Üniversitesi iş birliğinde Trafik Park Kadın ve Çocuk Atölyesi’nde bilgilendirme eğitimi düzenledi. Seminerde Toros Üniversitesi’nden Öğretim Üyesi Dr. Aysel Doğan, özellikle kadınları etkileyen kanser türleri ile ilgili kapsamlı bilgiler vererek, düzenli kontrollerin ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı. Etkinlikte kanser belirtileri, yaş gruplarına göre görülme sıklıkları, meme kanseri ve rahim ağzı kanseri başta olmak üzere çeşitli kanser türlerinin risk faktörleri, erken teşhisin önemi, korunma yolları ve tedavi süreçleri ele alındı.

Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Kadın Şube Müdürü Edibe Sahil, kadınlara yönelik eğitim ve farkındalık çalışmaları kapsamında son olarak kanser ve kanser türlerini kapsayan bir program gerçekleştirdiklerini belirterek, “Toros Üniversitesi iş birliği ile bir çalışma yaptık. Dezavantajlı mahallelerden, kırsal bölgede yaşayan kadınlardan ve bisikletli kadın topluluklarından oluşan bir gruba, kanser hastalığı ile ilgili eğitim düzenledik. Eğitimde kanser türleri, kanseri önlemenin yolları, erken teşhisin önemi, evde kendi kendimize yapabileceğimiz kanser taramaları hakkında bilgilendirmede bulunuldu” dedi.

Etkinliğe katılan Meral Baş, kendisinin de 4’üncü evre bir kanser hastası olduğunu ve bu eğitimlerin daha çok yaygınlaştırılması gerektiğini belirterek, “Etkinlik gayet güzeldi. Hocamız bizlere güzel bilgiler verdi. Erken teşhis hayat kurtarır. Kadınların kesinlikle her 6 ayda bir kontrole gitmesi gerekir” ifadelerini kullandı.

Semineri oldukça faydalı bulduğunu dile getiren bir diğer katılımcı Rukiye Evren ise “Çok faydalı ve öğretici bilgiler verildi. İhmal ettiğimiz şeyleri duyunca, hemen bir şeyler yapma gereği hissettik. Kulaktan dolma bilgiler yerine, konunun uzmanından öğrenmek farkındalığımızı artırdı. Çok güzeldi ve iyi ki gelmişim” diye konuştu.

Devamını Oku