DOLAR

39,0325$% 0.29

EURO

44,1534% 0.24

STERLİN

52,5662£% 0.3

GRAM ALTIN

4.142,76%0,48

ÇEYREK ALTIN

6.800,00%0,47

ONS

3.305,00%0,31

BİST100

9.475,21%0,81

BİTCOİN

4336623฿%0.24992

TETHER

39.03$%0.51055

Ankara AÇIK 21°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Tivi6

Tivi6

22 Mayıs 2025 Perşembe

Banka çalışanı kadın zimmetine 34 milyon lira geçirdi

Banka çalışanı kadın zimmetine 34 milyon lira geçirdi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Konya’nın Ereğli ilçesinde, çalıştığı özel bankada kendisi ve nişanlısının hesabına 34 milyon lirayı aktardığı belirlendikten sonra tutuklanan banka çalışanı kadın ve nişanlısı hakkında 21’er yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı. Banka çalışanı kadın, kendisini olaya nişanlısının yönlendirdiğini söyledi.

Edinilen bilgiye göre, ilçede bulunan banka şubesinin yetkilileri, bankanın hesaplarındaki eksikliği fark etmesi üzerine durumu Ereğli İlçe Emniyet Müdürlüğüne bildirdi. Yapılan inceleme sonrası banka çalışanı P.Y.’nin 2024 yılının Mart ve Haziran ayları arasında zimmetine para aktardığı belirlendi. Şikayet üzerine P.Y. ve nişanlısı S.A., geçtiğimiz yıl Temmuz ayında gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından 2 şüpheli çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Şüpheliler hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma tamamlandı. Banka çalışanı P.Y. ve nişanlısı S.A. hakkında ’5411 Sayılı Bankacılık Kanuna Aykırılık’ suçundan 21’er yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı. Hazırlanan iddianamede, banka çalışanı P.Y.’nin ifadesinde, olayların başında nişanlısı S.A.’nın borçları olduğunu söyleyerek, “Bankadan bir şekilde para ayarlayamaz mısın’ diyerek kendisini bu işe yönlendirdiğini söyledi.

“20 milyon 700 bin liralık kısmını kripto borsasında işlem açarak kaybettim”

P.Y. ifadesinde, 49 farklı müşterinin hesabından işlem yaptığını, bunu da kendisinin ve nişanlısı S.A.’nın borçlarını ödemek ve vade dönüşümlerinde aldığı paraları yerine koymak amacıyla yaptığını söyledi. P.Y., tanıdığı 25 kişinin bu banka dışındaki hesaplarına paraları aktardığını ardından paraların büyük kısmını kendine ait farklı banka hesaplarına yatırttığını ve 1 milyon 500 bin TL’lik kısmı ile borçlarını ödediğini belirterek, “20 milyon 700 bin liralık kısmını kripto borsasında kaldıraçlı işlem açarak kaybettim. 11 milyon 200 bin lirayı ise nişanlıma iletmek üzere 7 kişinin hesabına aktardım. Bu kişiler de nişanlımın sahibi olduğu firmanın kağıt üzerindeki sahibi olan H.D’nin banka hesaplarına paraları gönderdiler ve bu parayı S.A. kendisi yönetti” dedi.

Devamını Oku

Genç Sağlığı Raporu’nun sonuçları açıklandı

Genç Sağlığı Raporu’nun sonuçları açıklandı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Rapor; AstraZeneca Türkiye ve TOÇEV iş birliğiyle, Prof. Dr. Selcen Öztürk ve Prof. Dr. Dilek Başar’ın istatistiki ve iktisadi analizleri ile hazırlandı.

Şirketin küresel çapta yürüttüğü Genç Sağlığı Programı kapsamında hazırlanan bu çalışma, gençlerin fiziksel ve zihinsel sağlık durumlarına ilişkin verilerle birlikte politika önerilerini de içeriyor. Bu öneriler genç sağlığının geliştirilmesine yönelik ortak eylem planı, fiziksel aktivitenin teşvik edilmesi, sağlıklı beslenme bilincinin artırılması, psikolojik sağlığın güçlendirilmesi, zararlı alışkanlıklarla mücadele, sağlıklı dijital yaşam başlıkları altında detaylı bir şekilde aktarılıyor. Özellikle gençlik ve sağlık alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, raporda ortaya konan istatistikler ışığında gençlerin sağlığını iyileştirmeye yönelik politika önerileri, sosyoekonomik faktörlerin etkisi, ekonomik yüke ilişkin değerlendirmeler ve sağlıklı yaşamı destekleyecek çok paydaşlı çözümler de masaya yatırıldı.

Açılış konuşmalarını AstraZeneca Türkiye Kurumsal İlişkiler Direktörü Erdal Kiraz ve Medikal Direktörü Dr. Deniz Ertürk Erem ile TOÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Uygun’un yaptığı buluşmada, Prof. Dr. Selcen Öztürk ve Prof. Dr. Dilek Başar ise araştırmanın bulgularını detaylı bir şekilde aktardı.

Açılış konuşmasında genç sağlığının yalnızca bireysel değil, toplumsal kalkınma açısından da belirleyici bir alan olduğunu vurgulayan AstraZeneca Türkiye Kurumsal İlişkiler Direktörü Erdal Kiraz, “Şirket olarak sağlığı yalnızca hastalıkların önlenmesi veya tedavisi olarak değil, gençler de dahil olmak üzere tüm bireylerin potansiyellerini tam anlamıyla ortaya çıkarabilmeleri için temel bir ihtiyaç olarak görüyoruz. Bu nedenle küresel ölçekte yürüttüğümüz Genç Sağlığı Programımız gençlerin sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanmaları, yenilikçi fikirler hayata geçirmeleri ve kendi sağlık hakları konusunda savunuculuk yapmalarını destekliyor. Türkiye’de de bu programı uzun yıllardır sürdürüyoruz. Bugüne kadar 100 binin üzerinde çocuk ve gencin bu projelerde sağlık farkındalığının gelişmesine katkı sağladık. Kamuoyu ile paylaştığımız Genç Sağlığı Raporu ile ülkemizdeki gençlerin sağlığı ile ilgili ihtiyaçları kapsamlı bir şekilde ortaya çıkarmayı amaçladık. Çalışmanın bulgularının gençlik ve sağlık alanında çalışan pek çok kurum ve paydaşlarımız için yol gösterici olacağına inanıyoruz.” dedi.

“Genç yaşta kazanılan alışkanlıklar tüm yaşamı etkiliyor”

AstraZeneca Türkiye Medikal Direktörü Dr. Deniz Ertürk Erem ise açılış konuşmasında raporun sağlık hizmetleri açısından önemine değinerek şunları söyledi: “Genç Sağlığı Programı, şirketimizin küresel çapta öncülük ettiği ve Türkiye’de de büyük bir kararlılıkla sürdürdüğü bir girişim. Bu program, gençlerin sağlıklı alışkanlıklar edinmesini teşvik ederek, gelecekte sağlık sistemimiz üzerindeki yükü azaltmayı hedefliyor. Gençlik döneminde edinilen alışkanlıklar, bireylerin ileri yaşlardaki sağlık durumları açısından önemli bir etkiye sahip. Bu alışkanlıklar, yalnızca bireysel sağlığı değil, sağlık sisteminin genel yükünü de etkiliyor. Tütün kullanımı, yetersiz fiziksel aktivite ve sağlıksız beslenme gibi faktörler, kronik hastalıkların temel nedenleri arasında yer alıyor.”

TOÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Uygun ise yaptığı konuşmada, “Bugün lansmanını gerçekleştirdiğimiz Genç Sağlığı Araştırması bu uzun soluklu iş birliğimizin en kapsamlı çıktılarından biri. Araştırma, gençlerin sağlık alışkanlıklarını, karşılaştıkları zorlukları ve beklentilerini bilimsel bir çerçevede ele alıyor. Bulgular bize gösteriyor ki, gençlerin önemli bir kısmı düzenli fiziksel aktiviteden uzak, sağlıklı beslenme alışkanlıklarını yeterince geliştirememiş ve bu da hem fiziksel hem psikolojik sağlıkları üzerinde ciddi riskler oluşturuyor. Biz TOÇEV olarak şuna inanıyoruz: Gençlerin sağlığı yalnızca bireysel bir mesele değil, aynı zamanda toplumsal bir meseledir. Sağlıklı bir gençlik, eğitimde daha başarılı, üretimde daha güçlü ve sosyal yaşamda daha aktif bireyler demektir. Dolayısıyla genç sağlığına yapılan her yatırım, toplumun geleceğine atılan sağlam bir temeldir” dedi.

“Fiziksel inaktivite sağlık sistemi ve bütçesi için önemli bir yük oluşturuyor”

Prof. Dr. Selcen Öztürk ve Prof. Dr. Dilek Başar da raporda gençlerin sağlık durumuna ilişkin dikkat çeken verileri paylaştı.

Öztürk, “Gençlerin fiziksel ve zihinsel sağlığı, bireysel yaşam kalitesinin yanı sıra gelecekteki iş gücü verimliliği, ekonomik büyüme ve sosyal kalkınma için temel oluşturuyor. Bu nedenle gençlerin sağlığını desteklemek, bireylerin ve toplumların uzun vadeli refahı için stratejik bir yatırım olarak değerlendirilmeli. 2019 ve 2022 Türkiye Sağlık Araştırması mikro veri setlerinden yararlanarak ortaya çıkardığımız sonuçlara göre, 15-24 yaş aralığındaki bireylerin yüzde 24’ünün diyabet, hipertansiyon veya obezite risklerinden en az biriyle karşı karşıya olduğu görüldü. Gençlerin yüzde 92’si düzenli spor yapmıyor, yüzde 65’i ise yeterli meyve-sebze tüketmiyor. Bu tablo, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının geliştirilmesi için odaklı bir çalışmaya ihtiyaç olduğunu gösteriyor” dedi.

Toplumlarda fiziksel inaktivite kaynaklı ekonomik yüke ilişkin araştırma sonuçlarına değinen Başar ise “Araştırmamızı TÜİK’in 2019-2022 sağlık araştırması anket verilerini kullanarak yaptık. Bu nedenle elde ettiğimiz bulguların tüm Türkiye’yi temsil ettiğini söyleyebiliriz. Araştırmalara göre her 4 gençten birinin tütün tüketicisi ve elektronik sigara kullandığını görüyoruz. Obezite, diyabet ve hipertansiyon risklerinin ne boyutta olduğunu görüyoruz. Günlük egzersiz verileri gibi birçok alanda detaylı bilgi elde ediyoruz. Rapor bulgularına göre politika yapıcılara bir takım önerilerde de bulunuyoruz. Fiziksel aktivite eksikliğinin ekonomik yükü yalnızca tedavi giderlerinden değil aynı zamanda üretkenlik ve iş gücü kayıpları gibi faktörlerden de etkileniyor. Türkiye’de fiziksel inaktivitenin ekonomik etkilerinin kapsamlı olarak incelenmesine ihtiyaç var. Avrupa Birliği ve ABD özelinde hesaplanan sonuçları Türkiye için temel aldığımızda bu yükün Türkiye’de 50 milyar TL’ye ulaşması beklenebilir.” yorumunda bulundu.

Genç Sağlığı Raporu’nda öne çıkan diğer çarpıcı bulgular şu şekilde: 2019-2022 yıllarında tamamen durağan bir yaşam tarzı benimseyen gençlerin oranı yüzde 9,96’dan yüzde 16,34’e yükseldi. Genç kadınlar arasında hareketsiz yaşam tarzının daha yaygın olması, sağlık eşitliği açısından da ciddi bir mesele oluşturuyor. Eğitim seviyesi yükseldikçe spor yapma oranı da artma eğiliminde. Çok yoksul grupta düzenli spor yapma oranı oldukça düşükken bu oran gelir düzeyi arttıkça belirgin şekilde yükseliyor. Gençlerin sadece yüzde 35’i düzenli olarak meyve ve sebze tükettiğini belirtiyor. Gençlerin yaklaşık yüzde 25’i düzenli tütün kullanıyor.

Devamını Oku

İzmir Barosu Başkanı’na yönelik tehdit davasında ilk duruşma görüldü

İzmir Barosu Başkanı’na yönelik tehdit davasında ilk duruşma görüldü
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz ve Baro Genel Sekreteri Zöhre Dalkıran’a sosyal medya üzerinden tehdit ve hakaret içerikli mesajlar gönderdiği iddiasıyla tutuklanan Türker Eriş’in yargılandığı davanın ilk duruşması, İzmir 60. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Tüketici mahkemesinde görülen bir dava nedeniyle İzmir Barosu Adli Yardım Merkezi’ne başvuran Türker Eriş’e merkez tarafından avukat atandı. Ancak Eriş’in eylem ve tutumları nedeniyle görevlendirilen avukatlar görevi iade etti. İddiaya göre Eriş, bu gelişmenin ardından İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz ve Baro Genel Sekreteri Zöhre Dalkıran’a yönelik sosyal medyada tehdit ve hakaret içeren mesajlar paylaştı.

Baro Başkanı Yılmaz ve Genel Sekreter Dalkıran, Eriş hakkında “tehdit”, “hakaret”, “ısrarlı takip”, “kamu görevlisinin görevini yapmasını engelleme” ve “kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi” suçlamalarıyla suç duyurusunda bulundu. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Türker Eriş hakkında 23 Aralık 2024 tarihinde gözaltı kararı verdi. Gözaltına alınan Eriş, çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yapılan itiraz üzerine Eriş, 29 Aralık 2024’te tutuklandı.

Hazırlanan iddianamenin kabul edilmesiyle birlikte sanık Eriş, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada, müştekiler Sefa Yılmaz ve Zöhre Dalkıran’ın yanı sıra İzmir Barosu temsilcileri, baro üyesi avukatlar ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Ercan Demir de hazır bulundu.

Savunmasında suçlamaları kabul etmeyen Türker Eriş, “Dava sürecimde Baro’ya gidip avukat istedim ama kimse ilgilenmedi. Kimseyle şahsi sorunum yok. Özür dilerim. Paylaşımları yaptım ama müştekileri kastetmedim” dedi. Eriş ayrıca, sosyal medyadan yaptığı silahlı paylaşımlarda yer alan silahların gerçek olmadığını belirtti.

Yılmaz: “Kurumsal yapıya yönelik bir saldırıdır”

İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, sanığı tanımadığını belirterek, “Baro tarafından kendisine beş kez avukat atanmıştır. Bu süreç kurumsal yapıya zarar verme amacı taşımaktadır. Bu cesaretin temelinde cezasızlık yatıyor. Baro’nun kendisine avukat vermemesi gibi bir durum söz konusu değildir” dedi.

Baro Genel Sekreteri Zöhre Dalkıran da sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, “Kurumun imza yetkilisi olarak şahsıma yönelik saldırı gelişti. Hem şahsıma hem çocuğuma yönelik mesajlar gönderildi” ifadelerini kullandı ve sanığın cezalandırılmasını istedi.

Mahkeme, İzmir Barosu ve TBB temsilcilerinin eylemin görev sırasında işlendiği gerekçesiyle davanın ağır ceza mahkemesinde görülmesi gerektiği ve İzmir Barosu ile TBB’nin davaya katılım yönündeki taleplerini değerlendirdi. Ancak görevsizlik ve İzmir Barosu ile TBB’nin katılım talebi reddedildi.

Sanık Eriş son sözlerinde, “Tehdit kastım yoktu. Videoları yanlışlıkla attım. Tehdit etmek isteseydim WhatsApp’tan gönderirdim” dedi. Mahkeme, sanığın akıl sağlığının değerlendirilmesi için rapor alınmasına ve ev hapsi uygulanmak üzere adli kontrol şartıyla tahliyesine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

İzmir Barosu ve TBB’den karara tepki

Duruşma sonrası İzmir Adliyesi önünde açıklama yapan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, “Bugün müştekilerin de cezalandırılabileceği bir süreci yaşadık. Bu dava, şahsımıza değil kurumsal kimliğimize yapılmış bir saldırıdır. Mahkeme, Avukatlık Kanunu’nun 57. maddesini göz ardı etmiştir. Sanığın tahliye edilmesi ve uyarı niteliğinde kararlarla sürecin geçiştirilmesi, avukatlara karşı işlenen suçlarda cezasızlık politikasının devam ettiğini göstermektedir. Bu kararlar, cesaretlendirici niteliktedir ve caydırıcılıktan uzaktır” dedi. Yılmaz, İzmir Barosu olarak karara itiraz edeceklerini de sözlerine ekledi.

TBB Başkan Yardımcısı Ercan Demir ise, “Bir ceza mahkemesinin avukatlık mesleğine bakış açısını sergileyen kararlarla karşılaştık. Avukatlar hem Anayasa hem de Avukatlık Kanunu uyarınca kamu görevi yürütmektedir. Buna rağmen bugün yargılama yapılan eylem basit bir suç olarak değerlendirilmiştir. İzmir Barosu ve TBB’nin müdahillik talepleri, savcının olumlu görüşüne rağmen reddedilmiştir. TBB’nin müdahilliği bu dosyada kabul edilmeyecekse hangi dosyada kabul edilecek?” diye konuştu. Demir, Türkiye Barolar Birliği olarak İzmir Barosu’nun yanında olduklarını ve sürecin takipçisi olacaklarını ifade etti.

Devamını Oku

Uyuşturucu operasyonunda 17 sokak satıcısı yakalandı

Uyuşturucu operasyonunda 17 sokak satıcısı yakalandı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Malatya İl Emniyet Müdürlüğü’nün sokak satıcılarına yönelik düzenlediği kapsamlı operasyonda 17 şüpheli yakalanırken, yüklü miktarda uyuşturucu madde ve ruhsatsız silah ele geçirildi.

Malatya İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerince, sokak satıcılarına yönelik operasyon gerçekleştirildi. ‘Torbacı’ olarak tabir edilen uyuşturucu satıcılarına yönelik yapılan eş zamanlı operasyonlarda, hedef konumunda bulunan 17 şüpheli şahsın tamamı yakalandı.

Ekiplerce yürütülen operasyon kapsamında yapılan aramalarda 2 bin 330 adet sentetik ecza, 58,4 gram metamfetamin, 16,3 gram sentetik kannabinoid, 6 adet ecstasy hap, 3 adet ruhsatsız tabanca ele geçirildi.

Gözaltına alınan şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından adli makamlara sevk edildi. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden 15’i çıkarıldıkları mahkemece tutuklanırken, 2 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Devamını Oku

Kırıkkale’de bir ilk! Türk Hukuk Topluluğu’ndan takdir toplayan Ulusal Hukuk Zirvesi etkinliği

Kırıkkale’de bir ilk! Türk Hukuk Topluluğu’ndan takdir toplayan Ulusal Hukuk Zirvesi etkinliği
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kırıkkale Üniversitesi Türk Hukuk Topluluğu, Kırıkkale’de bir ilke imza atarak “Ulusal Hukuk Zirvesi” ni gerçekleştirdi.

Kırıkkale Üniversitesi, hukuk öğrencilerini bir araya getirecek önemli bir organizasyona ev sahipliği yaptı. Kırıkkale Üniversitesi Türk Hukuk Topluluğu, bir ilke imza atarak “Ulusal Hukuk Zirvesi” ni gerçekleştirdi.

“Adaletin İzinde, Hukukun Zirvesinde!” sloganıyla yola çıkan bu etkinlik, Türkiye genelinde hukuk öğrencileri, akademisyenler ve hukuk profesyonellerini bir araya getirdi.

DÖRT AYRI OTURUMDAN OLUŞAN ZİRVE BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ

Zirve, dört ayrı oturumdan oluştu ve her oturumda kendi alanında uzmanlaşmış, Türkiye’nin önde gelen hukukçuları bilgi ve tecrübelerini katılımcılarla paylaştı.

Katılımcı konuklardan Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çetin Arslan hâkimlik ile savcılık meslekleri üzerine kapsamlı bir değerlendirme sundu.

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan Çağlayan, hukuk alanında akademik kariyer yapmanın yolları ve bu alandaki güncel gelişmeler üzerine konuştu.

Arabuluculuk Derneği Önceki Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Av. Arb. Handan Kurt, Türkiye’de arabuluculuk hukukunun gelişimi ve uygulama alanlarına dair tecrübelerini aktardı.

Spor Hukuku Derneği Kurucu Başkanı Av. Berk Yiğit ise spor hukuku alanındaki güncel sorunlar, davalar ve bu alanda kariyer yapmanın incelikleri üzerine bilgiler sundu.

YOL HARİTASI ÇİZMEYE DESTEK!

Zirve boyunca, katılımcılar yalnızca teorik bilgi edinmekle kalmayacak, aynı zamanda hukuk dünyasının çeşitli alanlarında kariyer yapmak isteyen gençlere ilham verici yol haritaları da sunuldu.

SERTİFİKA VE SÜRPRİZLER DE UNUTULMADI!

Türk Hukuk Topluluğu Başkanı Oğuz Güngör ile Türk Hukuk Topluluğu Başkanvekilleri Görkem Köksal ve Özge Yaren Gür’ün öncülüğünde gerçekleştirilen tüm oturumlara katılım sağlayan öğrencilere katılım sertifikası verildi. Ayrıca etkinlik süresince çeşitli ikramlar ve sürpriz hediyeler de katılımcılara sunularak renkli anların yaşanmasına vesile olundu.

Türk Hukuk Topluluğu yetkilileri bu etkinliğin sadece bir akademik buluşma değil, aynı zamanda mesleki dayanışma ve fikir alışverişi için de önemli bir platform olacağını vurguladı.

Bu anlamlı organizasyon, Kırıkkale’de hukuk alanında düzenlenen ilk ulusal zirve olma özelliğiyle dikkatleri üzerinde topladı.

Hukuk bilimine gönül vermiş herkes, bu etkinlikten mutlu ve bilgi edinmiş bir şekilde ayrıldı.

Devamını Oku