38,8411$% -0.02
44,1073€% 0.5
52,2554£% 0.32
4.138,35%0,72
6.805,00%0,57
3.315,46%0,79
9.398,93%-1,21
฿%
$%
21 Mayıs 2025 Çarşamba
TBMM’de partiler, 28’inci Yasama Yılı’nın ikinci yarısında görev yapacak grup yönetimleri ile TBMM Başkanlık Divanı’nı belirlemeye hazırlanıyor. CHP, Cuma günü yapacağı kapalı grup toplantısında, TBMM Başkanvekilliği ve katip üyelikleri için seçim yapacak. Mevcut TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca’nın Tekin Bingöl ve Gürsel Erol da TBMM Başkanvekilliği için aday oldu.
TBMM’de Meclis Başkanı, Başkanlık Divanı üyeleri, partilerin grup başkanvekilleri ve ihtisas komisyonları üyelikleri, Meclis İç Tüzüğü’ne göre 2 yıllık görev süreleri tamamlandığı için yeniden belirlenecek.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un görev süresi 7 Haziran 2025’te sona eriyor. Mevzuata göre, TBMM Başkanlığı için bir yasama döneminde iki kez seçim yapılıyor. İlk seçilen Meclis Başkanı’nın görevi 2 yıl sürüyor. Daha sonra seçilen başkan ise yasama dönemi sona erinceye kadar görevine devam ediyor. TBMM kulislerinde Numan Kurtulmuş’un TBMM Başkanlığına devam edeceği görüşü hakim.
Partileri temsil eden TBMM Başkanvekilleri ile idare amirleri ve katip üyelerden oluşan Başkanlık Divanı da ikinci dönem için yeniden belirlenecek.
Halen AK Parti adına Bekir Bozdağ, CHP adına Gülizar Biçer Karaca, MHP adına Celal Adan TBMM Başkanvekili olarak görev yürütüyor. DEM Parti adına ise bir süre önce hayatını kaybeden Sırrı Süreyya Önder TBMM Başkanvekilliği yapıyordu.
CHP, Cuma günü yapacağı kapalı grup toplantısında, TBMM Başkanvekilliği ve katip üyelikler için seçim yapacak. Gülizar Biçer Karaca yeniden aday olurken, Tekin Bingöl ile Gürsel Erol da TBMM Başkanvekilliği için adaylıklarını açıkladı.
Bu arada halen Asu Kaya, Elvan Işık Gezmiş ve Sibel Suiçmez tarafından yürütülen katip üyelikler için yeni isimler belirleneceği, yeni katip üyelerin tümünün kadın üyelerden oluşması görüşünün ağırlık kazandığı öğrenildi.
AK Parti ile MHP’nin mevcut grup başkanvekillerinin görevlerine devam etmesinin öngörüldüğü, İYİ Parti’nin ise seçimle belirlemeyi planladığı ifade ediliyor.
DEVA, Saadet ve Gelecek partilerinden oluşan Yeni Yol Grubu’nda ise katip üyeler, 1’er yıl için partiler arasında sırasıyla değişiyor. Şu anda Başkanlık Divanı’nda Gelecek Partisi’nden Mustafa Bilici Katip Üye olarak görev yapıyor. Bilici, bir yılı doldurduktan sonra yerine DEVA partisinden, üçüncü yıl için ise Saadet Partisi’nden üye belirlenecek. Grup Başkanlığı da partiler arasında birer yıl süreli döngüyle yürütülecek.
Kırım Tatar sürgününün 81’inci yıl dönümü dolayısıyla Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği’nde anma etkinliği düzenlendi. Yabancı misyon temsilcileri ile milletvekillerinin katıldığı etkinlik Ukrayna, Türkiye ve Kırım Tatar milli marşlarının okunmasıyla başladı.
Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Kırım Tatar Teşkilatları Platformu ve Kırım Gelişim Vakfı Başkanı Ümit Şilit de etkinliğe katılanlar arasında yer aldı. Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov ise canlı bağlantıyla etkinliğe katıldı. Sürgünde yaşamını yitirenler için dua edilen etkinliğe Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu da mesaj gönderdi.
Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Çernışev, etkinlikteki konuşmasında, Kırım Tatarlarının acısının tüm Ukraynalıların acısı olduğunu belirterek, katılımcıları saygı duruşuna davet etti.
Daha sonra sözlerine devam eden Çernışev, Kırım Tatarlarının sürgününün Ukrayna’da insanlığa karşı işlenmiş bir suç, soykırım olarak tanındığını söyledi ve “Letonya, Litvanya, Kanada, Polonya, Estonya ve Çek Cumhuriyeti parlamentolarının Kırım Tatar halkının 1944 yılında Kırım’dan sürgün edilmesini bir soykırım eylemi olarak tanıyan kararları kabul etmesi dolayısıyla minnettarız” dedi. Çernışev, diğer ülkeleri de bu adımı takip etmeye çağırdı.
Rusya’nın Stalinist politikasını bugün de sürdürdüğünü ve Kırım Tatarlarını vatanlarından mahrum bırakmaya çalıştığını belirten Çernışev, “Bu geniş çaplı baskı dalgası 81 yıl önce olduğu gibi aynı soykırım hedefini takip ediyor: Kırım Tatarlarını vatanlarından sürmek. İşgalci Rus yetkililer Kırım Tatar Milli Meclisi’ni yasakladı ve Kırım Tatarlarına siyasi ve dini gerekçelerle kitlesel zulüm uyguluyor, aramalar yapıyor, onları korkutuyor ve öldürüyor” dedi.
“Mücadeleden vazgeçmeyen halklar, hakkını bir gün geri alacak”
Halen Rus hapishanelerinde olan tüm Kırım Tatarlarının geri dönmesi için mücadeleye devam edeceklerini söyleyen Çernışev, “Geçmişte olduğu gibi şimdi de Moskova Kırım Tatar halkını onur ve haysiyetinden mahrum bırakamayacaktır. Bugün Kırım Tatarları, Ukraynalılarla yan yana, hem Ukrayna Savunma Kuvvetleri saflarında hem de geçici olarak işgal edilen Kırım’da işgalcilere karşı direnerek Rus saldırganlığını püskürtüyor. Bizim gücümüz birliğimizden geliyor. Zafer mutlaka bizim olacak. Mücadeleden vazgeçmeyen halklar, hakkını bir gün geri alacaktır. Vatanlarını terk etmek zorunda kalan tüm Ukrayna vatandaşlarının evlerine döneceğinden eminiz” şeklinde konuştu.
Maslahatgüzar Çernışev, “Ukrayna, stratejik ortağımız dost Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkemizin toprak bütünlüğü ilkelerine verdiği sarsılmaz desteği ve Kırım Tatar halkının haklarının korunmasına gösterdiği özeni takdir etmekte ve Türk halkına gösterdiği ilgi ve destek için minnettarlığını sunmaktadır” dedi.
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, İstanbul’da düzenlenen Kadın Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı’nda, Kadın Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcılığı’na seçildi.
Kadın Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı’nın ilk günü, bugün CHP ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleştirildi. Programın açış konuşmasını da yapan CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Kadın Sosyalist Enternasyonal Yönetim Kurulu Toplantısı’nda Kadın Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcılığı’na seçildi.
Ekmek temalı eserlerin yer aldığı “Zamanın Mayası” adlı sergi, Müzeler Haftası kapsamında Eti Arkeoloji Müzesi’nde kapılarını açtı.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Eskişehir Valiliği’nin destekleriyle hazırlanan “Zamanın Mayası” sergisi, Eti Arkeoloji Müzesi’nde ziyarete açıldı. Eskişehir Müze Müdürlüğü koleksiyonundaki ekmek temalı eserlerin yer aldığı sergide, Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla Küllüoba Höyüğü’nde yürütülen arkeolojik kazılarda gün yüzüne çıkarılan ve 5 bin yıl öncesine tarihlenen ekmek, ilk kez kamuoyuyla buluştu.
Serginin açılışına Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Eskişehir Eti Arkeoloji Müzesi Müdürü Emriye Yurt, Küllüoba Kazı Başkanı Prof. Dr. Murat Türkteki, Yazılıkaya Midas Kazı Başkanı Doç. Dr. Yusuf Bolat ve çok sayıda ilgili katıldı.
Vali Hüseyin Aksoy, serginin açılışında yaptığı konuşmada, amaçlarının, Eskişehir’i kültür turizminden ekonomik kazanç sağlayacak bir noktaya taşımak olduğunu belirterek, kentteki müzelerin bu anlamda önemli olduğunu ifade etti.
“Mayalanmış pişirilmiş ilk ekmek örneğini Küllüoba kazımız sırasında bulduk”
Küllüoba Kazı Başkanı Prof. Dr. Türkteki de kazı çalışmalarının 28 yıldır devam ettiğini ve bulunan her önemli parça ile Eskişehir’in mirasına sahip çıktıklarını söyleyerek, şöyle konuştu:
“Milattan Önce 2600 ve 2700’lerde Küllüoba’da bir kuraklık yaşanıyor. Sadece Küllüoba’da değil, tüm bölgede ve bu kuraklık sürecinde Küllüoba’daki ürün tercihleri değişiyor. Çok basit, buğday yerine karaburçak, koyun yerine keçi yetiştiriliyor. Biz bunları istatiksel olarak koyduğumuzda farklılaşmayı görebiliyoruz. Bu doğal yaşama uyum sağlamak demek, hayatta kalmak için çaba gösteriyorlar, uyum sağlamaya çalışıyorlar. Ben bunu hep söylüyorum, bugün burada söylemem gerekiyor; aynı bölgede bugün maalesef ayçiçeği ve mısır ekiyoruz. Bir taraftan da kuraklıktan ve iklim değişikliğinden bahsediyoruz. Dolayısıyla buradan almamız gereken bazı dersler var.”
Türkteki, mayalanmış, pişirilmiş ilk ekmek örneğini Küllüoba’da bulduklarını da belirterek, “Mayalanmış pişirilmiş ilk ekmek örneğini Küllüoba kazımız sırasında bulduk. Yanmış bir şekilde bulunan bu ekmek bir ilk olma özeliği taşıyor” dedi.
Türkteki, kendilerine verdiği destek dolayısıyla Büyükşehir Belediye Başkanı Ünlüce’ye teşekkür etti.
Başkan Ünlüce de kentte yapılan kazı çalışmalarının gurur verdiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Özellikle 2024 yılında Külloba’da pişirilmiş ve işlenmiş halde bulunan, ilk formunu koruyan ekmek örneği, Eskişehirimiz için büyük bir değer taşıyor ve bizleri de son derece heyecanlandırdı. Eskişehir’in bilinen en eski tarihiyle ilgili yapılan bu kazılarda, bu çalışmalarda emeği geçen herkesi kutluyorum. Buradan çıkan o önemli miraslar müzelerimizde hak ettikleri şekilde korunuyor, yerini ve değerini buluyor.
Ekmek biliyorsunuz kadim tarihimizde bize eşlik eden en önemli yol arkadaşlarımızdan bir tanesi. Biz ekmeği yerde görünce alır, öper, korunaklı bir köşeye koyarız. Hayat mücadelemizden bahsederken ‘ekmek kavgamız’ deriz. Kendi inançlarımızdan bahsederken ‘ekmek mücadelemiz’ deriz. Bu ekmeği 5 bin yıldır saklayan bu topraklar Küllüoba ekmeğini bize geçen sene hediye etti ve bize de düşen bu güzel hediyeye bu mirasa sahip çıkarak onu hem bugün korumak hem de gelecek kuşaklara en iyi şekilde iletmek.”
Başkan Ünlüce, “Sizlere bir sürprizimiz var” diyerek, 5 bin yıllık ekmeğin Eskişehir Halk Ekmek AŞ ile birlikte yeniden üretildiğini ve yarından itibaren Üretici Marketlerinde satışa sunulacağını duyurdu.
Ünlüce, şunları söyledi:
“Bugün sizlere bir sürprizimiz var. Murat Hocamla 4-5 yıl önce konuşurken, büyükşehirden nasıl bir sponsorluk sağlayabiliriz diye düşünüyorduk. Bizim 8 şirketimiz var. Bu şirketler kültür, spor ve pazarlama gibi farklı alanlarda faaliyet gösteriyor. O şirketler arasından, nedense içimden Halk Ekmek geldi. Bir sebebi olduğunu 2024 yılında kazı çalışmalarında ekmek bulununca anladık. Demek ki kader ağlarını örmüş. Biz de bunu görev edindik ve biraz önce Murat Hocamızın bahsettiği laboratuvar verileri doğrultusunda ne kadar gernik buğdayı, ne kadar maya ve ne kadar mercimek kullanıldığını belirledik. Bu oranlar ışığında da Halk Ekmek’te Küllüoba ekmeğimizi ürettik. Küllüoba adıyla yarından itibaren üretici marketlerimizde satışa sunulacak. Ne yazık ki fiyatı halk ekmekten biraz pahalı oldu. Çünkü bu buğdayı bulmak gerçekten çok zor. Maliyeti fiyatına, 50 liradan satışa sunulacak. Eskişehir’in bu kadim toprakları 5 bin yıldır ekmeği bağrında sakladı ve bu mirası bizlere emanet etti, bize de gelecek kuşaklara aktarmak nasip oldu.”
Konuşmaların ardından Başkan Ünlüce, Vali Aksoy ve beraberindekiler, Küllüoba kazı çalışmalarında bulunan yanmış ekmek, çömlek, havan gibi tarihi eserleri inceledi.
TBMM Genel Kurulu’nda Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nda (RTÜK) AK Parti, İYİ Parti ve CHP kontenjanından görev yapacak üyelerin belirlenmesine ilişkin seçimlerin yapılması gündemiyle toplandı. Grup Başkanvekilleri konuşmalarında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yeni Yol Grubu Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, Kurban Bayramı öncesi emeklilere verilecek bayram ikramiyelerinin yetersiz olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“Geçen Ramazan Bayramı’nda 4 bin lira verilmişti. Şimdi de yine aynı şekilde emeklilere 4 bin lira verilecek. Bu çıktığında önce Kılıçdaroğlu gündeme getirdi, hükümet buna karşı çıktı. Ardından hükümet de doğru olduğunu gördü, emeklilere biner lira ikramiye vermişti. O bin lirayla çok rahat bir şekilde kurbanlarını alıyorlardı. Bugün ise Diyanet’in rakamlarında, Kızılay’ın rakamlarında ise 13 bin 500 lirayla 16 bin 500 lira arasında kurban fiyatları. Bu ikramiyeleri yeniden vatandaşları kurban alacak noktaya getirmek lazım. Enflasyon oranlarının çok yüksek olduğu bir yerde 4 bin lira vermeyi de komik olarak değerlendiriyoruz. Memurlara verdiğiniz 8 bin 70 lirayı emeklilere de vermeniz gerekiyordu. Daha sonra muhalefetin gayretleriyle 5 bin lirayı da emeklilerin göbeklerini çatlatırcasına zorla vermiştiniz. Memurlara seyyanen zam yapacaksanız emeklilere de yapmanız gerekiyor.”
“Kurucu iradeye saldırılmasının neticesinde daha büyük bir belayı başımıza açma endişesini taşıyoruz”
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, devam eden ”Terörsüz Türkiye” sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. ”Terörsüz Türkiye”ye hiçbir milletvekilinin karşı çıkmayacağını belirten Kavuncu, sürecin samimiyeti ve şeffaflığını sorguladıklarına dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Ne kadar farklı konulara değinsek de yürütülmekte olan bir süreçten dolayı gündem şu anda adı Terörsüz Türkiye diye nitelendirilen, herhalde İletişim Başkanlığı’nın da bu konuda katkısı olmuş… Terörsüz Türkiye’ye bu çatı altında ‘hayır’ diyecek bir milletvekili bulamazsınız. O anlamda gerçekten çok düşünülerek ve arkasında baya bir çalışılarak hazırlanmış bir terim olduğu çok açık. Terörü sonlandırmak hepimizin görevi, bu yönde gösterilecek her çaba da elbette ki kıymetli. Öncelikle güvenlik güçlerimizin terörle mücadelesinde bu konudaki hassasiyetimizi hep gösterdik.
Bu süreç, ‘Terörü bitireceğim’ iddiasıyla acaba daha büyük bir belayı ve daha büyük trajedileri bu ülkenin başına açabilme kapasitesi taşıyor mu, bunun endişesini taşıyoruz biz. Sürecin samimiyetine vurgu yaparken şunu sormaya hakkımız olduğuna inanıyorum: Bu konuda en büyük iftiralara uğradık. ‘DEM Parti kapatılsın’ diyenler bizi ittifak ortağımızın yakınında HDP var diye Kandil’den talimat almakla suçladı. Tabii ki bunun samimiyetini sorgulayacağız. Emniyet Müdürlüğü İstanbul İl Başkanı’yken evrak getirdi, ‘Dikkat et kendine’ dedi. Neye dikkat edeceğim dedim, ‘Eve girer çıkarken dikkat et’ dedi. Neye dayanarak söylüyorsunuz dedim, ‘Tekirdağ’da yakaladığımız bir militan, size karşı suikast hazırlığında’ diye bize itiraf etti. Bu samimiyeti sorgulamak, bununla alakalı soru işaretine sahip olmak da kimseyi rahatsız etmeyecek. ‘Tarihteki acılar üzerinden siyaset yapmayalım’ deniyor da bir bakıyorsunuz Lozan Antlaşması’na yapılan atıflarla böyle bir süreç yürütülecek, ondan sonra da ‘Tarih üzerinden birbirimize şunu yapmayalım bunu yapmayalım…’ Sürecin samimiyeti konusunda, bu sürecin plansız, şeffaf olmayan bir şekilde ilerletilmesi ve cumhuriyetimizin kıymetli değerlerine, kurucu iradeye saldırılmasının neticesinde daha büyük bir belayı başımıza açma endişesini taşıyoruz.
Bu kadar gücü düşürülmüş, itibarı zedelenmiş bir Meclis’te komisyon kurma şu anda akla geldi. Can Atalay’la ilgili biz de bugün imza verdik. Seçilmiş, bu koltuklarda oturma hakkına sahip Hatay Milletvekiliyle ilgili gerekli adımı atın madem bu kadar önemsiyorsunuz. AYM’nin kararı ortada. Bu sürecin samimiyetine de bu süreçle ilgili endişelerimizi de söylemeye devam edeceğiz. Bizi barış karşıtı olmakla, barışa karşı duruş sergiliyor olmakla itham etmek hele de terör örgütlerine ağzını açamamış hiç kimse bizi bu konuda itham edemeyecektir.”
Başarır: “İktidar partisinin belediye başkanıysan ya da onun üyesiysen suç işleme özgürlüğün var”
Eski AK Partili Bakanlar ve milletvekillerinin özel ve kamu kurumlarında üst düzey yöneticilik yaptığını gösteren bir tabloyu gösteren CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, işsiz üniversite öğrencilerini hatırlatarak liyakatsızlık vurgusu yaptı. Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’nin Bolu’daki villasının inşaatında belediye işçilerinin çalıştırıldığı iddialarını da gündeme getiren Başarır, “Ekrem İmamoğlu’nun ve arkadaşlarının bir tek böyle bir görüntüsü var mı” diye sordu. Başarır, şunları söyledi:
”Neden AK Partili olup da hiçbir fani açıkta kalmıyor? Üniversite öğrencileri birkaç dil biliyor, hepsi önemli okulları bitiriyor, hepsi ilk 2 binde, dereceye girerek sınavlarını kazanıyor ama bu gençler değil, eski milletvekilleri, bakanlar, belediye başkanları 3 dönem kuralından sonra önemli görevlere. Bu vicdani mi? Bu 22 yıllık utanç tablosu! Bu isimlere CV’lerinde en az beş misli fark atacak gençler cezaevinde. Hala Boğaziçi’ndeki arkadaşlarımızdan cezaevinde olanlar var. Bu ülkede üniversite sınavlarında ilk 100’e giren arkadaşlarımız demir parmaklıklar arkasında, bakan, milletvekili olup yıllarca görev yapanlar da şirketlerde, kamu kurumlarında yönetici. Bu gerçekten utanç verici bir tablo.
Altındağ Belediye Başkanı sendika başkanı yumruklar, greve gelen işçileri döver, belediye memurunu darp eder ama en son Bolu’da bir villa yaptırıyor, 30 belediye işçisini villasının inşaatında çalıştırıyor. Bununla yetinmiyor, kepçesi, hortumu, kazması, küreği belediyenin; tüm malzemelerini oraya götürüyor. Muhalefetten herhangi bir belediye başkanının bu görüntüleri çıksa, bir tek işçiyi götürse, özel iş yerinde ya da villasında çalıştırsa sabah kapısını polis çalar. Hepiniz gördünüz bu görüntüleri, vicdanen rahat mısınız? Niye sabah Altındağ Belediye Başkanı’nı savcılık talimatıyla emniyet görevlileri gözaltına almıyor? Ekrem İmamoğlu’nun ve arkadaşlarının bir tek böyle bir görüntüsü var mı? Bir tek buna benzer bir dosyada delil var mı? Yok. Ama maalesef ki bizim ülkemizde iktidar partisinin belediye başkanıysan ya da onun üyesiysen suç işleme özgürlüğün var.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.