DOLAR

38,5794$% 0.01

EURO

43,6677% 0.01

STERLİN

51,2869£% -0.12

GRAM ALTIN

4.105,79%2,18

ÇEYREK ALTIN

6.768,00%2,08

ONS

3.310,92%2,19

BİST100

9.112,19%-0,60

BİTCOİN

฿%

TETHER

$%

Ankara AÇIK 21°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Tivi6

Tivi6

05 Mayıs 2025 Pazartesi

Erdoğan, Trump’ı Türkiye’ye davet etti

Erdoğan, Trump’ı Türkiye’ye davet etti
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Türkiye-ABD ilişkilerinin yanı sıra Suriye dahil bölgesel ve küresel gelişmelerin ele alındığı görüşmede Erdoğan, Trump’ı Türkiye’ye davet etti.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ABD Başkanı Trump ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiği belirtildi.

Görüşmede Türkiye ile ABD ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel konuların ele alındığı bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Türkiye’nin ABD ile başta savunma sanayi olmak üzere birçok alanda işbirliğini ilerletmek için adım atmaya devam edeceğini belirtti. Cumhurbaşkanımız, ABD Başkanı Trump’ın savaşların bitirilmesine ilişkin yaklaşımını desteklediğini, İran ile yürütülen müzakere süreci ve Rusya-Ukrayna savaşının sonlandırılması için ortaya konan gayretleri takdirle karşıladıklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Gazze’deki insani krizin vahim boyutlara ulaştığını, Gazze’ye insani yardımların kesintisiz ulaştırılması ve bu trajik insani drama son verilmesi gerektiğini, ateşkesin tesisi ve kalıcı barışın sağlanması için Türkiye’nin işbirliği yapmaya ve her türlü desteğe hazır olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ve istikrarın sağlanması için gayret gösterdiğini, ABD’nin Suriye’ye yönelik yaptırımların hafifletilmesine yönelik çalışmalarının sürece katkı sağlayacağını, istikrarlı bir Suriye’nin hem bölge hem de dünya barışını destekleyeceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede ABD Başkanı Trump’ı Türkiye’ye davet etti.”

Devamını Oku

Dağıstan’da polise saldırı: Üçü polis beş kişi öldü

Dağıstan’da polise saldırı: Üçü polis beş kişi öldü
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Rusya’ya bağlı Dağıstan Cumhuriyeti’nin başkenti Mahaçkale’de bir grup silahlı kişi, polis devriye aracına saldırdı. Yerel yetkililerin açıklamasına göre, saldırıda üç polis yaşamını yitirdi. İki saldırganın öldüğü olayda bir grup saldırgan polis aracıyla kaçtı. Yaralı yedi kişi ise hastaneye kaldırıldı.

Rusya’ya bağlı Dağıstan Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanlığı’nın paylaştığı bilgilere göre, kimliği belirsiz kişilerce trafik polisi devriyesine düzenlenen silahlı saldırıda üç polis memuru hayatını kaybetti. saldırganlar bir polis aracını çalarak olay yerinden kaçtı.

Olaya ilişkin sosyal medyada yayılan görüntülerde, bir polis aracı yanında hareketsiz şekilde yatan üniformalı bir polis memuru görülüyor. Büyük bir bıçak taşıyan bir adam aracı inceliyor; sivil kıyafetli olduğu anlaşılan başka bir kişi, yerde yatarken kısa namlulu bir tüfekle nişan alıyor. Arka planda yaralı bir polis memurunun siper almaya çalıştığı da görülüyor. Bir başka videoda, bıçaklı saldırganın yaralı polisi öldürmeye çalıştığı, ancak aralarında boğuşma çıktığı ve polisin saldırganı silahıyla etkisiz hale getirip öldürdüğü görülüyor.

Dağıstan Sağlık Bakanlığı’na göre, olayın ardından yedi kişi hastaneye kaldırıldı, bunlar arasında siviller de bulunuyor. Bakanlık ayrıca, tedavi görenler arasında iki saldırganın da olduğunu, üç saldırganın ise gözaltında olduğunu açıkladı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan bir kişinin yaşamını yitirdiği de bildirildi.

Devamını Oku

Komşusundan, Selçuk Tengioğlu’na ilişkin flaş açıklamalar

Komşusundan, Selçuk Tengioğlu’na ilişkin flaş açıklamalar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’e saldıran şüphelinin Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaşayan eski komşusu Ahmet Öner, en son 2 yıl önce gördüğü Tengioğlu’nun kafasına koyduğu şeyi yapacağına dikkat çekerek, “Hayat şartlarının zorluğundan birisi bunu ikna etti diye düşünüyorum” dedi.

İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in cenaze töreni sonrası CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e saldıran Selçuk Tengioğlu (66), gözaltına alınarak Taksim Polis Merkezi’ne götürülmüştü. İçişleri Bakanlığı, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada 2004 yılında çocukları Barış’ı (19) ve Mutlu’yu (17) silahla vurarak öldüren, 2 çocuğunu da yaralayan şahsın müebbet hapis cezası aldığını ve 2020 yılında şartlı tahliye ile serbest bırakıldığını açıklamıştı. Özel’e saldıran şahsın eski komşuları 2004 yılında yaşanan vahşeti ve Tengioğlu hakkında bildiklerini anlattılar.

Tengioğlu’nun evlatlarını öldürdüğü gün eşinin baba evinde olduğunu ve yaşanan aile içi kavgalar sonra olayın gerçekleştiğini anlatan şahsın üst kat komşusu Ahmet Öner, “Mahallemizden tanıyoruz, arkadaşımız. Yaşanan olaylar aile içi kavgayla başladı. Eşini eve davet etti, eşi eve gelmeyince krize girdi ve ardından istenmeyen olaylar yaşandı. Eşi eve gelmiş olsaydı bu olaylar yaşanmazdı. Kafaya takmıştı, Selçuk çok değişik biri kafaya birini taktımı onu yapar. Sorunları vardı, kafasında çeviriyordu. Sabah kalkıp, çocuklara sizle bir şey konuşacağım deyip karşısına diziyor. Cinnet geçirince 2 çocuğa silahla ateş ediyor, 3. Yasemin dediğim en büyük kızı pencereden atlıyor. O ayağı kırılarak kurtuluyor, Gülşah’ın da boğazına bıçak dayıyor. O anda emniyet bunu ikna ediyor. Cinnet geçirmesiyle bu olay vuku buldu. Evine bağlıydı, 19 yıllık evliydi. 2 erkek, 3 kızı vardı. Olayın ardından aile İngiltere’ye taşındı. Çocuklarını cezalandırmak için saçlarını sıfıra vururdu, çocuklarını öldüreceği kimsenin aklına gelmezdi. Çok disiplinliydi ve ailesine bağlı bir insandı, ideal aile reisiydi” dedi.

 

“Hayat şartlarının zorluğundan birisi bunu ikna etti diye düşünüyorum”

Komşu Öner, Tengioğlu’nun hayat şartlarının zorluğundan dolayı başkası tarafından Özel’e saldırı için ikna edildiğini düşündüğünü belirterek “Olay olduğunda Bahar Apartmanında oturuyordu. Evi kendileri almıştı, olay olduktan sonra 16 yıl içeride yattı ve sonra yanımıza geldi. Ben evlenip, yuva kuracağım diyerek İstanbul’a gitti. Bu işi neden yaptığını anlayamadım, yaşamak için parayla bu olayı yaptığını düşünüyorum. Aşırı kıskançtı. Kafasına koyduğunu evirir çevirir yapar. Birisi kendine bir şey yap dese yapmaz. Hayat şartlarının zorluğundan birisi bunu ikna etti diye düşünüyorum. 5 yıldır Beyoğlu’nda otellerde yaşıyordu, Selçuk sıradan biri değildi yaşamı kaliteliydi” ifadelerini kullandı.

Çay Mahallesi’nde yaşayan 48 yaşındaki Mehmet Bahriyeli, Tengioğlu’nun milliyetçi bir kişiliğe sahip olduğunu belirterek “Selçuk abi bizden büyüktü, mahallesinin gençlerine sahip çıkardı. Kendi işine gücündeydi, taksiciydi. 16 yıllık cezaevi geçmişi var herkeste olacağı gibi onda da psikolojik sorunlar olmuştur. Bizde şaşırdık, Selçuk abinin ideolojisi olan bir insan olmadığını biliyoruz. Oda herkes kadar milliyetçi bir insandır ama bir siyasi görüşü olduğunu bilmiyoruz” dedi.

Devamını Oku

Gözler kentsel dönüşüm kararında! 252 bin konut ve iş yeri ne zaman yapılacak?

Gözler kentsel dönüşüm kararında! 252 bin konut ve iş yeri ne zaman yapılacak?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Eskisinden daha güçlü, daha modern ve depreme dirençli hale getirinceye kadar şehirlerimizi mola vermeden ihya ve inşa edeceğiz. Ülkemiz için hayat-memat meselesi olan kentsel dönüşüm konusunda da kapsamlı hazırlıklar içerisindeyiz. ‘Yarısı Bizden’ kampanyasındaki güncel destek rakamlarını geçtiğimiz günlerde kamuoyumuzla paylaştık. Bu meselede artık kimsenin kaprisleriyle vakit kaybedemeyiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATO Congressium’da düzenlenen Türk Kızılay Genel Kurulu’na katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Kızılayın 1868’de, Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti adıyla kurulduğunu belirterek, kuruluş gayesinin cephede yaralanan askerlere yardım, hasta düşen Mehmetçiğin imdadına yetişmek olduğunu söyledi.

Erdoğan, şöyle konuştu:

Kaybettiğimiz 50 bini aşkın vatandaşımızı geri getiremesek de 6 Şubat depremlerinin açtığı yaraları hızla sarıyoruz. Çok kısa bir süre öncesinde tamamladığımız 201 bin konutun anahtarını hak sahibi vatandaşlarımıza teslim ettik. Yıl sonuna kadar yapacağımız 252 bin ilave konut ve iş yeri ile bu sayıyı inşallah 453 bine yükselteceğiz.

Eskisinden daha güçlü, daha modern ve depreme dirençli hale getirinceye kadar şehirlerimizi mola vermeden ihya ve inşa edeceğiz. Ülkemiz için hayat-memat meselesi olan kentsel dönüşüm konusunda da kapsamlı hazırlıklar içerisindeyiz. ‘Yarısı Bizden’ kampanyasındaki güncel destek rakamlarını geçtiğimiz günlerde kamuoyumuzla paylaştık. Bu meselede artık kimsenin kaprisleriyle vakit kaybedemeyiz.

İdeolojik takıntılarını milletin can ve mal güvenliğinin önünde özellikle engel olarak koyanlarla uğraşacak vaktimiz de lüksümüz de yoktur. Tabii burada şunu da üzülerek ifade etmek durumundayım. Ülkemizde sayıları az ama sesi çok çıkan bir kesim var. Bunlar mensubu oldukları milletle dahi tasada ve sevinçte birleşmiyorlar. Her konuyu siyasallaştırarak, her meseleyi istismar malzemesi yaparak maalesef ülkemize çok büyük kötülük yapıyorlar. Deprem gibi, depreme hazırlık gibi afetlerde yardımlaşma ve dayanışma gibi konuların milli mesele olduğunu bir türlü kabullenmiyorlar. 6 Şubat depremi döneminde neler yaşandığını hepimiz hatırlıyoruz. Afetzede kardeşlerimiz yakınlarını kaybetmenin acısıyla kıvranırken bizim deprem turisti dediğimiz güruh hemen istismara başladı. Akla, vicdana, ahlaka sığmayan ifadelerle devletimize ve kurumlarımıza saldırdılar. Yalan haber ürettiler. Sosyal medyada provokasyon yaptılar. Sahada canla başla çalışan yardım kuruluşlarını hedef gösterdiler. İşleri bitince afet bölgelerindeki yüreği yanık vatandaşlarımızı tradejileriyle baş başa bırakıp arkalarına dahi bakmadan çekip gittiler. Daha önce defalarca olduğu gibi gürültüyle geldiler yıkıntılar üzerinde bol bol fotoğraf çekildikten sonra sessiz sedasız ortalıktan kayboldular.

En sancılı günlerimizde ortalığı velveleye verenlerin, bedava ev vaat edenlerin deprem üzerinden hükümetimize ve yardım kuruluşlarımıza iftira atanların hiçbiri şimdi ortalıkta yok. Ama devletimiz, belediyelerimiz, vakıflarımız, gönüllü kuruluşlarımız halen oradalar, tam 820 gündür deprem bölgesindeler.

Önceki hafta İstanbul’da meydana gelen ve çevre illerde de hissedilen depremde de Kızılayımız yine sahadaydı, halkımızın yanındaydı. 6 yıldır güya mega proje diye ciddi reklam bütçeleriyle millete pazarlanan icraatların koca bir balon olduğu ortaya çıkarken, Kızılayımız 350 noktada bin 600 personeli, 3 bine yakın gönüllüsü, 319 aracı, 317 ikram çadırıyla milletimizin imdadına koşmuş, İstanbulluların ihtiyaçlarını karşılamak için seferber olmuştur.

Depremle sarsılan kardeşlerimiz ‘Kim var’ diye etrafa baktıklarında yine Kızılayı görmüş, AFAD’ı görmüş, vakıflarımızı, gönüllü kuruluşlarımızı görmüş, çevre illerden yardıma gelen belediyelerimizi görmüştür. Kimin iş yaptığı kimin de sadece şov yaptığı bir kez daha anlaşılmıştır.

Gazze aşevi kıtlıkla boğuşan Gazze halkına bugüne kadar 5,2 milyon öğün yemek desteği verdi, 1 milyon 606 bin litre su dağıtımı gerçekleştirdi. Ramazan ayına dek Filistin’in farklı noktalarında kurban etleri ve hazır yemek konserveleri dağıtan Kızılayımız Ramazan-ı Şerif boyunca da 840 bin kişilik iftar sofraları kurdu.

“Kaynakların kullanılmasında hassasiyet en üst düzeyde olmalı”

Kızılayımızı hedef alan ahlaksız iftiralar karşısında asla pes etmemeli, bıkıp usanmadan halkımıza doğruları anlatmaya devam etmelisiniz. Aynı şekilde Kızılayın nasıl bir ruhla kurulup bugünlere geldiğini önce sizler unutmamalı sonra da milletimize unutturmamalısınız. Şurası da çok ama çok önemlidir. Milletin dişinden, tırnağından kısarak verdiği kaynakların kullanılmasında hassasiyet seviyesinin en üst düzeyde olması gerek. Bu hem devlet hem belediye hem de yardım kuruluşlarımız için geçerlidir. Allah korusun, buralarda yaşanacak en küçük bir zafiyetin telafisi ya yıllar alacak, belki de hiç mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla hepimiz kılı kırk yaran hassasiyetle hareket etmek mecburiyetindeyiz. Karşılıklı güven esasına göre yürütülen hayır faaliyetlerinde hiçbir şüphe gölgesinin düşmesine izin veremeyiz.”

Devamını Oku

“Tenceresi kaynamayan halk, yönetenlere artık güven duymuyor”

“Tenceresi kaynamayan halk, yönetenlere artık güven duymuyor”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Gençlerimizin yüzüne bakmaya utanıyorum. Onlara bu umutsuz düzeni reva görenlerden hesap soracağız. Biz gençlerin önünü açmakla değil, onlarla birlikte yürümekle yükümlüyüz. Bu ülke bizim. Sessiz kalırsak, çocuklarımıza karanlık bir Türkiye bırakırız. O yüzden biz susmayacağız. Bedeli ne olursa olsun hakikati söyleyeceğiz” dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Ekol TV’de katıldığı programda “Bugün devletin çöküş sürecine tanıklık ediyoruz. Sessiz kalırsak bu çöküş hepimizi içine alır” dedi.

Davutoğlu, “Eskiden devlet dediğinizde bir gelenek, bir hiyerarşi, bir denetim mekanizması anlaşılırdı. Şimdi kimse sorumluluk taşımıyor. Çünkü bütün kararları tek kişi alıyor. Cumhurbaşkanı sadece yürütmenin başı değil; yasamanın ve yargının da gölgesi haline geldi. Devlet, şahsileşmiştir. Artık Türkiye, Erdoğan’ın şahsi alanına dönüşmüştür. Bu kabul edilemez bir durumdur. Bugün Türkiye’de adalet yoktur. Çünkü yargıçlar kararlarını bağımsız iradeyle değil, siyasal korkuyla veriyor. Hakimlerin kararı saraya göre şekilleniyor. Savcılar, iddianameleri iktidarın hoşuna gidecek şekilde hazırlıyor. Bu, açık bir çürümedir. Devlet, mafyalaştı. Bürokratlar, ihalelerden komisyon alıyor, siyasiler bunu görmezden geliyor. Yargı susuyor. Bu düzenin adı ‘çöküş’tür” ifadesini kullandı.

Davutoğlu, “Bugün Merkez Bankası’nın politika faizi değil; Erdoğan’ın dudağından çıkan kelime yatırımcıyı etkiliyor. Ekonomi, bilimle değil, talimatla yönetilemez. Bunu hala anlayamadılar” dedi.

Emeklilerin geçinemediğini, asgari ücretin açlık sınırının altına düştüğünü dile getiren Davutoğlu, “Bu insanlar buzdolabına bakıp umutlarını yitiriyor. Tenceresi kaynamayan halk, yönetenlere artık güven duymuyor” diye konuştu.

“İttifak değil, ilke lazımdır bu ülkeye”

Davutoğlu, toplumda değişim arzusunu muhalefetin okuyamadığına dikkati çekerek, “Muhalefet, iktidar kadar statükocu hale geldi. Herkes yerini korumak istiyor. Kimse yeni bir söz söylemiyor. Bu halk değişim istiyor ama muhalefet kendi iç meseleleriyle meşgu. Biz oy pazarlığı yapmıyoruz. Biz ilkeler üzerinden siyaset yaparız. İttifak değil, ilke lazımdır bu ülkeye” dedi.

Davutoğlu, “Biz 1990’ların parlamenter sistemine dönelim demiyoruz. Biz şeffaf, hesap verebilir, katılımcı bir sistem kurmak istiyoruz. Sadece Cumhurbaşkanı değil; Meclis, yargı ve bürokrasi de denetlenmeli. Çünkü güç yozlaştırır; denetimsiz güç ise mutlak yozlaşma getirir” ifadesini kullandı.

Davutoğlu, “Gençlerimizin yüzüne bakmaya utanıyorum. Onlara bu umutsuz düzeni reva görenlerden hesap soracağız. Biz gençlerin önünü açmakla değil, onlarla birlikte yürümekle yükümlüyüz. Bu ülke bizim. Sessiz kalırsak, çocuklarımıza karanlık bir Türkiye bırakırız. O yüzden biz susmayacağız. Bedeli ne olursa olsun hakikati söyleyeceğiz. Gelecek Partisi cesaretin, adaletin ve aklın sesi olmaya devam edecek” dedi.

 

Devamını Oku