CHP sözcüsü Deniz Yücel, HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç’in TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmaya tepki gösterdi. Yücel, ”Gerici terör örgütü Hizbullah’ın siyasi uzantısı HÜDA PAR’ın, AKP listelerinden seçilen vekillerinin, Atatürk’ün kurduğu TBMM’de Atatürk’e hakaret etmesi, Mustafa Kemal Atatürk’ü terör örgütü elebaşıyla denk tutması şeref ve haysiyet yoksunu bir tutumdur” dedi.

HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, TBMM Genel Kurulu’nda dün yaptığı konuşmada, ”Diyarbakır’da ‘Kürt Meselesinin İnsani Çözümü’ ismi altında bir çalıştay yaptık. ‘Bizi kardeş kılan İslam’dır’ dedik. ‘İslam’dır’ dediğimiz için birileri hopluyor, zıplıyor. Başkaları da çalıştay yapıyor ses yok. Hatta el yükselten, devlet vaat eden zat, tüm tuşlara basarak HÜDA PAR’a iftira atıyor. Biz biliyoruz, sizin düşmanlığınız İslama’dır, derdiniz İslam’ladır. Kürt meselesinin sebebi Kemalizm’dir, çözümü de İslam’dadır. Siz, bize çözümün zehri olan Kemalizmi öneriyorsunuz, bize bu zehri yutturmaya çalışıyorsunuz. Kemalizm zehirdir, biz bu zehri yutmayacağız. İlacımız olan aziz İslam ile kardeş olacağız. Ve hep birlikte Türküyle, Kürtüyle, Arapıyla, Zazasıyla kardeşçe bu ülkede yaşayacağız. Bizim hakkımızda iftirada bulunanlarla ayrıca mahkemede hesaplaşacağız” ifadesini kullanmıştı.

CHP Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, Dinç’in bu konuşmasına sosyal medya hesabı üzerinden tepki gösterdi. Yücel, şunları söyledi:

”Gerici terör örgütü Hizbullah’ın siyasi uzantısı HÜDA PAR’ın, AKP listelerinden seçilen vekillerinin, Atatürk’ün kurduğu TBMM’de Atatürk’e hakaret etmesi, Mustafa Kemal Atatürk’ü terör örgütü elebaşıyla denk tutması şeref ve haysiyet yoksunu bir tutumdur. Hem Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in Gazi Meclisi’nde milletvekili olarak görev yapacaksın, göreve başlarken vatanın bölünmez bütünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyet’e, Atatürk İlke ve Devrimleri’ne bağlı kalacağına yemin edeceksin hem de Mustafa Kemal’e olmadık laflar söyleyeceksin. Bu büyük milletin vekili olmak şerefli bir görevdir. Ancak o görevin şerefini herkes ne yazık ki taşıyamıyor. Kabahat sizde değil, listelerinde sizi o Meclis’e taşıyanlarda.”