DEVLET BAHÇELİ: TÜRK MİLLETİ BİR DAHA ESARET TEHLİKESİNE MARUZ KALMAYACAKTIR. MHP VE CUMHUR İTTİFAKI BU UĞURDA HER ŞEYİ GÖZE ALMAYA HAZIRDIR
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 30 Ağustos Zafer Bayramı mesajında; “Türk milleti bir daha esaret tehlikesine maruz kalmayacaktır. Türk milleti bir daha işgal, hezimet ve acziyet karanlığına mahkum olmayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı bu uğurda her şeyi göze almaya hazır ve buna da kararlıdır. Özellikle bilinmesini arzu ederim ki; 30 Ağustos Milli Mücadele’nin kati ve kesin hükmüdür. 30 Ağustos milli iradenin köpürerek taşması, dahası geçmiş ile gelecek arasına kurulan zafer köprüsüdür” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 101. yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Bahçeli mesajında şunları kaydetti:
“101 yıl önce, yani 30 Ağustos 1922 Çarşamba günü topyekûn ayağa kalkan Türk milleti tarihin seyrini değiştiren muhteşem bir zafere imza atmıştır. Milli varlığımıza hasım, tarihi ve kültürel haklarımıza hazımsız sömürgeci güçler, bunların kanlı taşeronları süngülerimizin aleviyle, imanımızın kudretiyle müstahak oldukları bedeli ödemişlerdir. Düşman savunma mevkileri taarruzun daha birinci gününde yarılmış, dördüncü gününde ise istilacıların hemen hemen tamamı çembere alınarak etkisiz hale getirilmiştir. Tarihin en büyük meydan savaşlarından birisine sahne olan Dumlupınar, aynı zamanda Türk milletinin bir Ağustos sıcağındaki dirilişine sahne olmuş, aynı zamanda uzun savaşlar dönemine de son nokta konulmuştur. Düşman unsurlarının perişan vaziyette, moralman ve fiziken tükenmiş bir halde kaçmaktan başka seçeneği kalmamıştır. Türk milletine yapılan haksızlıklar, ihanetler ve insanlık dışı muameleler 30 Ağustos 1922’de cezasını bulmuştur.
26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz 30 Ağustos 1922’de kutlu bir zafer olarak zirveye çıkmış, bu kapsamda bağımsızlığımıza vurulan prangalar sökülüp atılırken Cumhuriyetimizin kuruluşu da müjdelenmiştir. Sonuçları itibariyle 30 Ağustos Zaferi geçmişteki tüm muzaffer günlerimizin tamamlayıcısı mesabesinde ve hatta tacı mahiyetindedir. Çünkü Türk milleti uzun bir süreden beridir sürüklendiği savunma pozisyonundan sıyrılıp taarruza geçmiş ve istiklali konusunda tavizsiz olduğunu göstermiştir. 30 Ağustos 1922’de; Türk milleti şeref ve namusuna ne pahasına olursa olsun sahip çıkacağını emsalsiz kahramanlıklarla ispatlamıştır. Nitekim yurdumuzun üzerinde dolaşan kara bulutlar dağıtılmıştır. Çekile çekile bugünkü sınırlarına kadar gerileyen milletimizin kaybetmeye, yıkılmaya, yok olmaya en ufak tahammülünün olmayacağı açıkça anlaşılmış ve dünyaya da ilan edilmiştir. Türk milleti 30 Ağustos 1922’de istikbal ve istiklalini güvenceye almakla kalmamış, muhtevası milli egemenliğe dayanan yeni bir rejimin temellerini atmasını da bilmiştir. Dün olduğu gibi bugün de, zaferlerimizden rahatsız olanlar, birliğimizden ve beraberliğimizden ürkenler unutmasınlar ki, 30 Ağustos şuuru varlığını hala sürdürmektedir.
101 yıl önceki Büyük Zaferimizi gölgelemeye çalışanlara izin verilmeyecektir. 101 yıl önceki muhteşem akınımızı, müthiş taarruzumuzu gölgelemeye niyetlenen bedhahlara sabır ve müsamaha gösterilmeyecektir. Türk milleti bir daha esaret tehlikesine maruz kalmayacaktır. Türk milleti bir daha işgal, hezimet ve acziyet karanlığına mahkum olmayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı bu uğurda her şeyi göze almaya hazır ve buna da kararlıdır. Özellikle bilinmesini arzu ederim ki; 30 Ağustos Milli Mücadele’nin kati ve kesin hükmüdür. 30 Ağustos milli iradenin köpürerek taşması, dahası geçmiş ile gelecek arasına kurulan zafer köprüsüdür.
“MİLLİ BİRLİK VE DAYANIŞMA AHLAKIMIZIN ZEDELENMESİNE HİÇ KİMSE UMUT BAĞLAMAMALIDIR”
Bölücü mihraklar, düşman emeller, iç ve dış ihanet cephesi 30 Ağustos’tan muhakkak surette ders çıkarmalıdır. Milli kimlik ve milli vicdanı sakatlamak, Cumhuriyet’in dayandığı tüm ilke ve esasları zayıflatmak maksadıyla; anlamı aşındırılmış, bununla beraber içeriği tahrip edilmiş demokrasi ve özgürlük propagandasıyla oyalananlar 30 Ağustos’u dikkatle tefrik ve tefsir edip hisselerine düşen mesajı almalıdır. Türk milletinin hayat ve varlık haklarıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin yüksek çıkarlarını küçümseyecek gaflet ve hataya hiç kimse düşmemelidir. Bin yıllık kardeşliğimizin bozulmasına, milli birlik ve dayanışma ahlakımızın zedelenmesine hiç kimse umut bağlamamalıdır. Fitne ve fesat dün kazanamadı, Allah’ın izniyle bugün de kazanamayacaktır. Son vatanımız üzerinde oynanan oyunlara tek cevap 30 Ağustos duruşuyla verilmelidir ve inancım odur ki, mutlaka da verilecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin ve kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Başkomutanlık Meydan Muharebesi Zaferi’nin 101. yıldönümünü kutluyor; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Milli Mücadele kahramanlarını, devletimizin ve milletimizin bekası için canlarından seve seve vazgeçen aziz şehitlerimizi hürmet, rahmet ve minnet hislerimle anıyorum. Cenab-ı Allah hepsinden razı olsun diyorum.”
+ Yorum Yok
Yorum ekle