Dilek İmamoğlu: “Kadın hakları meselesi, insanlık onuru meselesidir” | Tivi 6Tivi 6

10 March 2025 - 08:50

Dilek İmamoğlu: “Kadın hakları meselesi, insanlık onuru meselesidir”

Dilek İmamoğlu: “Kadın hakları meselesi, insanlık onuru meselesidir”
Son Güncelleme :

07 Mart 2025 - 15:40

11 views

Akademisyen ve sivil toplum gönüllüsü Dilek Kaya İmamoğlu’nun öncülüğünü yaptığı, toplumda cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusunda farkındalığı artırmak amacıyla bu yıl üçüncüsü düzenlenen “İlham Veren Adımlar Buluşması”, CHP Genel Başkan Yardımcıları Zeliha Aksaz Şahbaz, Volkan Demir ve Ekrem İmamoğlu’nun katılımlarıyla gerçekleştirildi. Harbiye’deki Cemal Reşit Rey Salonu’nda düzenlenen etkinlikte, Dilek ve Ekrem İmamoğlu çifti birer konuşma yaptı.

Hep birlikte yeni bir hayata, yeni bir umuda, yeni bir hikâye yazmaya ihtiyacımız var diyen Dr. İmamoğlu, “Her yıl 8 Mart haftasında, her platformda kadınlara yönelik konuşmalar yapılıyor. Televizyonlarda kadınların gönlünü hoş edecek programlar, reklamlar dönüyor. Herkes bir haftalığına, adeta kadın haklarının en güçlü savunucusu kesiliyor. Bir hafta boyunca sesinizi çıkarıp, sonra lâl oluyorsanız; bir anlamı yok. Bir hafta boyunca kadın haklarına yönelik reklam filmleri yayınlayıp, yıl boyu kadın çalışanlarınızın hakkına giriyorsanız; bir anlamı yok. Kadına yönelik şiddete bir hafta lanet edip, sonrasında bu konuda hiçbir adım atmıyorsanız; bir anlamı yok. Kadın hakları mücadelesi kimsenin vicdan aklama aracı, imaj yaratma malzemesi değildir, olamaz” uyarılarında bulundu.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü, “Tüm dünya kadınları için hayatın her alanında eşit bir şekilde var olmak, hak ve özgürlüklerini elde etmek için verilen mücadelenin en güçlü simgelerinden biri” sözleriyle tanımlayan Dilek İmamoğlu, özetle şunları söyledi:

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü biz kadınlar, her yıl neden mi büyük bir coşkuyla kutluyoruz? Çünkü kadın haklarının önemini, hayatın her günü yaşadıklarımızla biz biliyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sonuçlarına her gün biz katlanmak durumunda kalıyoruz. Evde, iş yerinde, sokakta, hayatın her alanında bizler eşitsizlikle karşı karşıya kalıyoruz. Eğitim sıralarından koparılan, erken yaşta evlendirilen, taciz edilen, şiddete uğrayan kız çocuklarının, kadınların haberlerini aldığımızda bizler kahroluyoruz. Çünkü o kadınların yaşadıklarını, en iyi şekilde, sadece ve sadece biz kadınlar anlıyoruz. O nedenle biz, her 8 Mart’ı coşkuyla ve bunun yanında da haklı bir öfkeyle kutlamaya devam edeceğiz. Newton’un etki-tepki yasası şöyle der: ‘Her etkiye karşılık eşit ve zıt yönde bir tepki vardır.’ Kadın hakları mücadelesi de işte böyle bir mücadeledir. Kadına yönelik baskı, şiddet, eşitsizlik arttıkça kadınların hak mücadelesi de artmaya devam edecektir. Her 8 Mart’ta kadınların sesi daha güçlü ve gür çıkacaktır ”dedi.

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik, güçlü bir kadın politikasının hayata geçirilmesiyle mümkün olacağını vurgulayan İmamoğlu, “Kadın hakları meselesini, siyaset ve partiler üstü olarak ele alan, hayatın her alanında eşitsizlikleri ortadan kaldırmayı hedefleyen bir kadın politikası, katılımcı bir anlayışla hayata geçirilmelidir. Bir politika ekseninde, bir yol haritası belirlenmeli ve kamudan sivil toplum kuruluşlarına, medyadan akademiye tüm paydaşlar, bu ortak politika çerçevesinde harekete geçmelidir. Gelin, kadın hakları sorununu çözmek için güçlerimizi birleştirelim. Devlet, bu konuda öncü olsun. Hepimiz ortak akılla, ortak çabayla siyaseti bir yana bırakarak hareket edelim. Çünkü kadınların özgür ve eşit olmadığı bir dünyada, adaletten söz etmek; kadın haklarının çiğnendiği bir yerde, insan haklarının korunduğunu söylemek mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

İstanbul Vakfı ile birlikte, ‘Büyüt Hayallerini’ projesini, toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sunmak amacıyla başlattıklarını ifade eden İmamoğlu, “Bu proje ile kız çocuklarının eğitimine katkı sağlayan bir dayanışma ağı olsun istedik. ‘İlham Veren Adımlar’ kitabıyla da başarılı kadınların hikayelerini ve mücadelelerini kitaplaştırdık. Bu kitapla kız çocuklarının hayallerini büyüttük. Kitaptan elde ettiğimiz gelirle kız öğrencilerin eğitimlerine katkı sunmaya çalıştık. Bugün geldiğimiz noktada 3 bin üniversiteli genç kadına burs desteği vermenin mutluluğunu yaşıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz atölyeler ve etkinliklerle bursiyerlerimizin yanı sıra çok daha fazla genç kadına eşitlik ve emek mücadelelerinde destek oluyoruz. Büyüt Hayallerini Kız Öğrenci Yurdu ile Büyüt Hayallerini Kreşi için de çalışmalarımız devam ediyor. Tüm bunları bağışçılarımızın katkıları olmadan gerçekleştiremezdik. İzninizle buradan tüm bağışçılarımıza yaptıkları çok değerli katkılar için teşekkür etmek istiyorum” dedi.

Dilek İmamoğlu, konuşmasının devamında ne kadar kötü süreçlerden geçilirse geçilsin mücadelen asla vazgeçilmemesi gerektiğini belirtti:

“Tüm dünyada, özellikle yakın coğrafyamızda savaşlar ve çatışmalarla çevrilmiş durumdayız. Bu istikrarsızlık ortamından da ne yazık ki, yine en çok kadınlar, çocuklar, gençler etkileniyor. Dünya, daha keskin bir kutuplaşmaya doğru yol alıyor. Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı, otoriterliğin öne çıktığı bir döneme girilmiş görünüyor. Ama tüm bunlara rağmen, bizler umutluyuz. Ne kadar kötü süreçlerden geçsek de insanlık adına, çocuklar, gençler, kadınlar adına mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız. Bu mücadeleyi sürdürmeye kararlı ne kadar çok kişi olduğumuzu görmek, umudumuzu artıyor. Üstelik, bunu başaracak güce de sahibiz. Yeter ki kendimize ve birbirimize inanalım”

Dilek İmamoğlu’nun ardından Ekrem İmamoğlu konuştu. İmamoğlu, İBB’nin her kademesinde güçlü kadın çalışanlar olduğunu, kadın yönetici sayısının yüzde 172 oranında artırdıkların ifade etti.

Ekrem İmamoğlu, şunları söyledi:

“Bugün, Türkiye’nin ve dünyanın geldiği noktada, kentleşen toplumlarda, işte o gün eşit bir biçimde iş gücünde bulunan insanların yerine, ne yazık ki ‘evde oturan kadın, çalışan erkek’ şeklinde bir geleneğe bürünmesi, belki de yoksullaşmamızın, son dönemlerde özellikle kadına farklı misyonlar yükleyerek, sanki ‘kadının çalışmasına gerek yok’ gibi bir algıya süreci taşıyarak, evirerek, böylesi bir yoksulluğun, üretimde az bulunan, toplumun yarısı olan kadının büyük bir bölümünün istihdama ve üretime katılmaması sonucuna evrilen bir düzen içerisinde, belki de yoksulluk değerlerinin yukarıya tırmanmasındaki en önemli parametre, en önemli çözüme muhtaç sorun olduğunu da altını çizerek sizlere aktarmak isterim. Kadınların gücü, toplumun gücüdür. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, ‘Şuna inanmak lazımdır ki, dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir’ sözü, gerçekten çok değerlidir. Bu manada bu mübarek Ramazan ayında, bereket ve bolluk için dua ederken, soframızdaki bereketin artmasını, ailemizdeki huzurun artmasını, memleketimizdeki huzurun, kardeşliğin artmasını anlatırken, elbette ki bunun yolunun ve bu ülkede kadın erkek eşitliğinden geçtiğini asla unutmayarak, bugünkü görevlerimizde ve yarın var olacak görevlerimizde, güçlü bir biçimde kadın hakları savunucusu olarak yoluma devam edeceğime, hepinizin huzurunda söz veriyor, şimdiden 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyorum”

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.