Ekrem İmamoğlu: ‘CHP’de değişimi başlattık, şimdi sıra Türkiye’yi değiştirmekte’ | Tivi 6Tivi 6

28 February 2025 - 13:19

Ekrem İmamoğlu: ‘CHP’de değişimi başlattık, şimdi sıra Türkiye’yi değiştirmekte’

Ekrem İmamoğlu: ‘CHP’de değişimi başlattık, şimdi sıra Türkiye’yi değiştirmekte’
Son Güncelleme :

27 Şubat 2025 - 14:51

 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) ve CHP’nin cumhurbaşkanlığı ön seçim adayı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı ön seçim toplantısında konuştu.

İmamoğlu, “Cumhuriyet Halk Partisi’nde değişimi başlattık, güçlendirdik. Yolumuz çok güçlü bir şekilde sürüyor. Şimdi sıra ey halkımız, Türkiye’yi değiştirmekte” ifadelerini kullandı.

Türkiye Belediyeler Birliği (TTB) Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Genel Merkezi’nde partililere seslendi:

“Bugün partimizin Türkiye tarihinde ilk kez dünyada çok az Cumhurbaşkanı adayını bir partinin üyeleri seçsin diye yola çıkışının ilk günü ilk duyurusu ama ne yazık ki yine bu sabah aylardır ülkemize yaşatılan utanç verici hepimizin başını öne eğdiren ve gerçekten insanlarımızın yaşamlarıyla ilgili dahi tereddüte düşürten uygulamalardan birisini daha yaşamanın utancı içerisindeyiz. Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler sabah 04.00 sıralarında evine eşi uyurken polis baskınıyla giriliyor, arama yapılıyor ve gözaltına alınıyor. Hakkındaki itham her neyse ifadeye çağırıldığında koşa koşa gitmekten asla tereddüt etmeyecek bir belediye başkanına sabah 04.00’da ev basını yapmak nasıl bir iddia? Nasıl bir kişisel hırs öfkenin yansıması olduğunu çok iyi biliyorum. Bu öfke bir hafta öncesine dayanıyor.” şeklinde konuştu

İmamoğlu, Savcının bile bu belgeden haberi olmadığını doğal olarak imzasının da olmadığını belirti. “Ben o belgeden anlamam ama o belgeye barkoda tutulduğunda o barkoddan hiçbir şeye ulaşılamıyor ve görülmüyor. Ortalık karıştı bu iş ayyuka çıkınca kötü planın sahibi o akşam bu iş uygulanmayınca belli ki çok öfkelendi, kişisel husumete işi döker gibi sabah saat 04.00’da Belediye Başkanının evine baskın yapıldı. Utanç verici. “Ne yaparlarsa yapsınlar bunun sürdürülemez olduğunu görecekler. Göstereceğiz” dedi.

O sandığın eninde sonunda milletin önüne geleceğini vurgulayan İmamoğlu, “Tarihin en büyük hezimetini onlara yaşatacak olan buradaki insanların temsil ettiği on milyonlarca insanım var. Onu buradan net olarak ifade etmek isterim. Onlara güle güle demeyi, onları göndermeyi dört gözle bekliyorum. Biz hukukun üstünlüğüne inanıyor ve bu yolda mücadelemizi vermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin köklü geçmişinden de söz eden İmamoğlu, “Millet iradesine dayanan bir devletin ve vatandaşlık esasına dayalı bir milletin inşa edilmesinde de Cumhuriyet Halk Partisi’nin iradesi var. 1923’te İzmir İktisat Kongresi’nde, 1929’da dünya ekonomik bunalımında doğru tepkiler vererek milli bir ekonominin kurulmasında da bizim imzamız var. Ülkede sermayenin çok kıt olduğu koşullarda kurulan ulaşım altyapısında, temel ihtiyaçların üretimi için açılan fabrikalarda, bankalarda, iktisadi teşekküllerde bizim imzamız var. İkinci Dünya Savaşı’nda, o savaşın dehşetinden neredeyse 80 milyon kişinin öldüğü o büyük küresel yıkımdan Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminin diplomatik ferasetiyle hasarsız çıkılmasını da partimiz başarmıştır. Türkiye’nin çok partili, Türkiye’nin çok partili demokrasiye geçişini de biz sağladık. Yenildiği rakibine olgunlukla, bu memleketin ve bu milletin iradesine olan sorumlulukla iktidarı teslim eden de biz olduk” dedi.

İmamoğlu, konuşmasının devamında : “Cumhuriyet’in ilk çeyrek asrının her anına damgasını vuran Cumhuriyet Halk Partisi olarak; ” toprak işleyenin, su kullananın, ne ezilen ne ezen hakça düzen” diyen de sosyal demokrasi diyen de biz olduk ” dedi.

“Biz iktidar olamayınca Türkiye Demokrasiden ve Hukuktan daha çok uzaklaştı diye konuşan İmamoğlu, Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet vurgusu yaptı:

“Yıllar içinde daha da otoriterleşen ve ülkemizi krizlerden koruyamayan hatta krizlerin içine gömülmesine fırsat tanıyan iktidarların eline düştü. Uzun yıllardır iktidar olamadığımız için Cumhuriyetin ikinci yüzyılına köklü kurumları zayıflamış bir devletle işlevsizleşmiş bir Meclis’le, liyakati sorgulanan bir bürokrasiyle ne yazık ki çökmüş bir adalet sistemiyle, demokratik dünyadan uzaklaşmış bir ülkeyle yarısı yoksulluk sınırının altında bir nüfusla girdik. Ve Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına vatandaşlarımızı yerli ver milli olanlar olmayanlar diye ayrıştıran muhalefete tahammülsüz, adaleti paramparça etmiş, eğitimi çökertmiş, ülkemize eşi benzeri görüşmemiş bir hayat pahalılığı yaşatan bu iktidarla girdik. İşte bu yüzden vatandaşları eşitlikle birleştirmiş, hep birlikte millet olma fikrinde kader ortaklığında buluşturmuş Mustafa Kemal Atatürk’ün irade ülkemizi çok partili demokrasiye geçirmiş, kaybettiği seçim yarışından sonra iktidarı olgunlukla teslim etmiş İsmet İnönü’nün feraseti sosyal demokrasi geleneğini topraklarımıza eşitlik ve özgürlük mücadelesiyle taşımış Bülent Ecevit’in yenilikçi heyecanı yolumuzu aydınlatıyor ve bu yolda hep beraber koşacağız” ifadelerini kullandı.

“Karar yolculuğuna çıkıyoruz” diye belirten İmamoğlu;

“Hep birlikte bu karar yolculuğuna çıkıyoruz. Cumhurbaşkanı adayımızı belirleyecek ve büyük ve kutlu bir yolculuğu başlatacağız. Partimiz aday belirleme kararı verdi. Açıkçası kıymetli Genel Başkanımızın bu kararı duyurduğundan bu yana toplumda büyük bir heyecan oluşmuştur. Halkımız bu iktidarın rakipsiz olmadığını, güçlü bir seçeneğinin olduğunu gördü ve çok umutlandı. Rakibimiz ise büyük bir panik yaşıyor. Çünkü onlar bugüne kadar kendilerini rakipsiz zannettiler. Rakiplerini hatta kendileri belirleyebilir zannettiler. İktidarlarını sonsuz zannettiler. Cumhuriyet Halk Partisi’ni birliğini sağlayamaz, kendi iç gerilimlerinde boğulur, siyaset sahnesini onlara bırakır zannettiler. Aday belirleyeceğimiz için, büyük bir korkuya kapıldılar. Bu milletin onlara verdiği yetkiyi, sonuna kadar istismar etmeye başladılar. Benim hakkımda 25 yıla varan hapis cezalarını bir şekilde kurguladılar ve istiyorlar. Siyasi yasak getirmek istiyorlar. Partimizin kurultayını iptal etmek, partimize kayyım ataması için süreç takibi yapıyorlar. Gözleri o kadar kararmış ki, bu milletin kararından yılmadığını, yaptığı seçimleri, tercihleri asla zalimlerin zulmüne kurban etmediğini, asla seçme yetkisinin elinden alınmasına asla izin vermediğini unutmuşlar.” dedi.

Şu salonda kaç tane İmamoğlu var biliyor musun? sorusuyla konuşmasına devam eden İmamoğlu, “Bu memleketin her bir şehrinden, her bir ilçesinden, beldesinden, köyünden bir Ekrem İmamoğlu karşına dikilir; buradaki her bir milletvekili, her bir CHP il başkanı, her bir kadın kolları başkanı, gençlik kolları başkanı, her bir CHP neferi bizim Cumhurbaşkanı adayımızdır. İcraatçı ve halkçı CHP’li belediyelerin büyük başarısının mimarı kıymetli başkanlarımızın her biri adaydır, bizim adayımızdır. Ekrem İmamoğlu, bu yolculukta kendi adına aday değil. Diyeceksiniz ki bütün dostlarım, bütün arkadaşlarım, ‘Ha İmamoğlu aday ha ben adayım.’ Bu inançla bakmak zorundasınız. Bu inanca dönük bir yol haritası var. Bu inanca dönük bir yolculuğa büyük bir davet var. Yani yıldırıp, sindirip, korkutup milletin seçimini, tercihini, iradesini yüzüstü bırakacağımızı sanıyorlar. Bu kararlı gözlerden ve buradaki kararlılığı o gözlerden şunu görebilirsiniz: O bir çift mavi gözdeki kararlılığı görebilirsiniz. Bizim gözümüze, o gözümüzün içine baktıkça, size o çaresizliğinizi hatırlatmaya devam edeceğiz. Sizlere acizliğinizi, korkunuzu hatırlatmaya ve göstermeye devam edeceğiz” dedi.

Bu yola kaprisle, kompleksle, egoyla , tek başına çıkılmadığını belirten İmamoğlu, “Bu yolda ortak akıl var, iş bölümü var, rol dağılımı var. Ben, bu yola mücadele için, üstüme düşeni bir nefer sorumluluğuyla yerine getirmek için, siz yol arkadaşlarımla birlikte çıkıyorum. Bu yola kendime güvendiğim kadar, size güvendiğim için çıkıyorum. Bu yolda birlikte olduğumuz için güvendeyim. Bütün engelleri, bütün badireleri, bütün bedelleri birlikte göğüsleyeceğimiz için rahat, huzurlu ve mutluyum. Bu yolda dalga dalga büyüyeceğimize, çoğalacağımıza, umudu sarsılmış, hayalleri tarumar edilmiş, gelecek kaygısı içindeki bütün vatandaşlarımızı, gençlerimizi, kadınlarımızı yanımızda göreceğimize yürekten inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Milletin iktidarını kurmak için ,’23 Mart’ta birliğini, dirliğini sağlamış bir CHP olarak iktidar yoluna çıkıyoruz’ şeklinde konuşan İmamoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Kurucumuz, önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesine yürekten bağlı bir parti olarak, ilk adımı üyelerimizin çizeceği yol haritasına uygun olarak atacağız. Üyeler partilerin, vatandaşlar ülkenin sahibidir. Onlar ne derse o olur. Milletimiz, devletin efendisidir. Millet ne derse o olur. Cumhuriyet, herkes bu duyguyu, bu özgüveni hissetsin, yöneticiler vatandaş karşısında hadlerini bilsinler diye kuruldu. Demokrasi bunun için var. 23 Mart’ta ülkenin dört bir yanında gerçekleştireceğimiz demokrasi şöleni milletin umudu, sandık korkusu yaşayanların kabusu olacak. Biz CHP’liler, bu bozuk düzeni değiştirme kararlılığımızı göstereceğiz, sonra gerisi çığ gibi gelecek. 23 Mart’ta önseçim sandığından çıkacak, tüm üyelerimizi de arkamıza alıp, memleketin dört bir yanında toplumun tüm kesimleriyle buluşacağız. Partizanlık yapmayacak, hep birlikte kurtuluş mücadelemizi çoğalta çoğalta, büyüte büyüte milletin Türkiye’yi ayağa kaldıracak iktidarını kuracağız” dedi.

İmamoğlu, “Bir derdimiz, bir davamız, bir hayalimiz var. Derdimiz Türkiye’dir. Davamız devleti güçlü, demokratik ve adil, milletimizi huzurlu ve özgür kılmaktır. Hayalimiz, ülkemizi dünyanın en güçlü ve en zengin ülkeleri arasında görmektir. Uzun ve zahmetli bir yola çıkıyoruz. Bu düzeni değiştirmek, umudu ve güveni yeniden inşa etmek, artık bu karanlıktan yorulan milletimizi iyileştirmek, Türkiye’yi dünyada hak ettiği noktaya yükseltmek için hep birlikte büyük bir yola çıkıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Ülkemizle dünyanın güçlü ülkeleri arasındaki fark, her geçen gün daha da artıyor, daha da açılıyor” diyen İmamoğlu, yapay zekanın şafağında, dünyanın gelişmiş ülkelerinin, tüm insanlık tarihinin en büyük sıçramasına hazırlandığına ve 10-15 yıllık büyüme hedeflerinin tarifsiz rakamlar olduğunu gördüklerini belirtti. İmamoğlu, 15-20 yıl içerisinde insan medeniyetinin bugüne kadarki tüm değişimlerinden çok daha kuvvetli bir değişim yaşanacağını, bu çağ tamamlandığında insanlığın, “eski insanlık ve yeni insanlık” olarak ikiye bölüneceğini ifade ederek, şunları söyledi:

“Bu çağ tamamlandığında milletler, ne yazık ki ‘hakim milletler ve köle milletler’ olarak ikiye bölünme riskiyle karşı karşıyadır. Eğer Türkiye, bu treni kaçırırsa, bu treni yakalayamazsa Batı medeniyetleriyle aramızdaki mesafe bir uçuruma dönüşecek. Aramızdaki gelir gider farkı on katına çıkacak. İşte bu yüzden sıçrayarak kalkınmak ve Milli Endüstri Stratejimizi hayata geçirmek zorundayız. Başka türlü farkı kapatmamız mümkün değil. Ülkemiz artık yorgunluğu, yozlaşmayı ve yaşanan çürümeyi kaldıramaz, kaldırmıyor. Yeni, genç, dinamik ve akılla üreten, akılla hareket eden bir yönetimle ülkemizi hep birlikte umuda kavuşturmamız gerekiyor. Biz, bu güzel milleti umuda ve kavuşturmanın, Türkiye’yi yeniden ayağa kaldırmanın, hızla ilerleyen dünyayı yakalamanın yolunu biliyoruz. Planımız, programımız hazır. Emaneti teslim almaya, 86 milyon insanımıza, milletimize hizmet etmeye hazırız. Bunu, biliyor ve görüyoruz. Milletimiz, yapılan bütün yanlışları sessiz ve sakin bir biçimde hafızasına kaydediyor. Kimin ne yaptığını not ediyor. Milletimiz, son sözü söyleyeceği günü bekliyor. Birilerinin koltuk ihtirasları ve yargı kumpasları varsa ben en çok inandığım bizim insanlarımızın da vicdanı ve onların tahmin edemeyeceği kadar güçlü hafızası var. Ben hiç, bugüne kadar bu milletin hafızasının yanıldığını, vicdanının haksız çıktığını vallahi billahi görmedim.

Biliyor ve inanıyorum ki milletimiz, egemenliği gerçek sahibi olduğunu gösterecek, önündeki tüm engelleri güçlü iradesiyle ortadan kaldıracaktır. Şimdi soruyorum, niçin bizim gündemimizde sürekli hukuksuzluk, yoksulluk, yolsuzluk, enflasyon ve hayat pahalılığı var? Niçin akşam haberlerini izlediğimizde en fazla koca koca adliye ve emniyet binalarını görüyoruz? Niçin kameralar, emniyet ve adliye binalarının önünden yayın yapıyor? Niçin sürekli evde, işte, dışarda hayat pahalılığı, geçim sıkıntısını, kimlerin tutuklandığını ve kimlerin yargılandığını konuşuyoruz? Bütün bunların tek bir sebebi var. 23 yıllık iktidarın, kibrine kapılmış, zamanı dolmuş, milletin dertlerine çare olamayan ve artık sebep oldukları durumu görmekten aciz bir yönetimle karşı karşıyayız. Bugün Türkiye değil, milletin istikbalini değil, kendi istikbalini önceleyen milletin derdini değil, kendi derdini düşünen bir iktidarın tasallutu altındadır. Ancak milletin hesabı, tüm şahsi hesapların üzerindedir.”

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu koskoca ülkeyi kendi başına yönetemedi”

Ekrem İmamoğlu, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte, Türkiye’nin hukuk devleti olmaktan uzaklaştığını”, milletin yoksullaştığını, demokrasinin büyük bir gerileme yaşadığını, seçilmişlerin gücünün, yani milleti iradesinin gücünün zayıflatıldığını söyledi. İmamoğlu, şöyle devam etti:

“Türkiye’deki bütün yönetiminin sorumluluğu tek bir kişinin, Cumhurbaşkanı’nın sırtına yüklendi.  Cumhurbaşkanı adına, sorumsuzca yetki kullanan bürokratik bir oligarşi oluşturuldu. Türkiye, seçilmişlerin değil; atanmışların yönettiği bir ülke oldu. İster hayat pahalılığına, ister demokrasimizin standardına, adalet sistemimizin bakın ister nüfusun azalmasına, kontrolden çıkmış gıda fiyatlarına bakın, ister ev kiralarına bakın dengimiz sayılan ülkeler arasında dünyanın en yüksek enflasyonu bizde, en yüksek faizi bizde, en yıkıcı hayat pahalılığı bizde. Çünkü Türkiye, iyi yönetilmiyor. Bu iktidar, demokrasiyle ilişkisini koparmış durumda. Bu iktidar, adaletle ilişkisini koparmış durumda. Hepsinden önemlisi bu iktidar, asgari ücretliyle, kiracıyla, emekliyle ilişkisini koparmış durumda. Bu iktidar, Türkiye’nin ezici çoğunluğunun ne ekonomik ne de demokratik sıkıntılarını anlayacak durumda değil. Bu ülkede yargıçlar ve savcılar, siyasilerden daha fazla konuşuluyorsa, çok büyük sorun var demektir. Bu ülkede savcıların isimlerini insanlar, günlük konuşmalarında çokça kullanıyorsa çok büyük sorun vardır. Burada Cumhurbaşkanı’na seslenmek istiyorum; bu insanların konuşulması sadece muhalefet için bir sorun değildir, bu iktidar için de, sizin için de bir sorundur.

Türkiye’yi millet iradesinin, iktidara, devlete ve Meclis’e sahici bir şekilde yansıdığı bir ülke yapmak zorundayız. Türkiye’yi yönetmek için denge ve denetimin yerleştiği demokrasiden hukuk devletinden başka bir yol bulunmamaktadır. Türkiye’nin kaderi, mahkeme salonlarında değil; Millet Meclisi’nde, millet iradesinin tecelli ettiği yerlerde çizilmek zorundadır “dedi.

“Davamız, güçlü, demokratik, adil ve müreffeh bir Türkiye davası”

Ekrem İmamoğlu, CHP olarak “Türkiye’yi hak ettiği yere yükseltme davası” içerisinde olduklarını kaydederek, şunları söyledi:

“Davamız, bize dayatılan bu makus talihi yenme davası. Davamız, güçlü, demokratik, adil ve müreffeh bir Türkiye davası. Türkiye’yi, dünya ölçeğinde zengin, devletimizi küresel ölçekte güçlü, kararlı bir devlet haline getirmek, zenginliğimizi ve gücümüzü, adaletli bir biçimde paylaştırarak, tüm yurttaşlarımızı hukukun üstünlüğüne dayalı ve tamamıyla demokratik bir toplum düzeni içerisinde refah, huzur ve mutluluk içinde yaşatmak siyasi varlığımızın en büyük hedefidir. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Ortaya koyduğumuz, büyük vizyona ve hedeflere nasıl ulaşacağımızı çok iyi biliyor ve çok güçlü bir hazırlık içerisindeyiz. Planlarımız ve kadrolarımız, güçlü milletimizle beraber çok daha güçlü seviyelere ulaşacaktır. Bizi, hedeflerimize ulaştıracak olan milletimizin sinesinden çıkmış yine bu milletin evlatları olacaktır. Bizi hedeflerimize ulaştıracak planlar yine milletimizin ihtiyaçlarına göre ve ülkemizin ihtiyacına göre şekil alacaktır.”

İktidara doğru yürüyüşlerinde kendilerine yeni kadroların katılacağını ifade eden İmamoğlu, özellikle ülkenin gençlerini, kadınlarını siyasete katılmaya çağırarak, şöyle konuştu:

“Burada duyuruyorum ve katılmak için de sizleri CHP’ye davet ediyorum. Bizler, sizlerle beraber kadrolarımızı genişletecek ve büyüteceğiz. Bugün yozlaştırılmış devlet aygıtı içerisinde sıkışmış kalmış, milleti için bir şeyler yapamıyor olmanın acısını yaşayan çok değerli bürokratlar var. Çok değerli devlet çalışanları, işte tam da bu davamıza ve yol haritamıza sahip çıkacaklar. Ne yazık ki, büyük bir yolculuğa çıkarken özellikle devlet çalışanları, adalet mekanizmasının bugün getirildiği yerden büyük bir utanç duyan çok kıymetli savcılarımız ve hakimlerimiz olduğunu biliyorum. Onların büyük sorumluluk alacağı günler yakındır. Eğitimin çökertilmesinden acı duyan öğretmenlerimiz, akademisyenlerimiz var, onlar yine bu yolculuğun en önemli neferleri olacaklar. Geleceği çalınan pırıl pırıl gençlerimiz, kıymetini bilmediğimiz dahilerimiz işte bu büyük davanın ortağı olacaklar ve davamıza sahip çıkacaklar. Bu yolculuğu, burada bulunan herkese emanet ediyorum. Milletimizi, birlik olmaya ve buz zamanı dolmuş iktidarı değiştirmeye, adaleti sağlamaya davet ediyoruz. Milletimizi, umuda, refaha, huzura ve geleceğe çağırıyoruz. Milletimize sesleniyoruz, çok kıymetli partililerim, partimin çok kıymetli yöneticileri ‘Kurtuluş yok tek başına, haydi şimdi hep birlikte görev başına. Hep beraber yol almaya’ Bu yolumuzun uzun olduğunu biliyoruz. Allah’ın izniyle başaracağız. Kararlıyız, Türkiye’nin her bir aynını gezmeye başlayacağız. Bir yandan görevimizi yaparken bir yandan ülkemizi geleceğe hazırlayacağız. En hızlı şekilde sandığı milletimizin önüne getireceğiz. CHP başaracak, Türkiye kazanacak” şeklinde konuştu.

 

 

 

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.