Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına, “Milli iradeyle sandıktan çıkan sonuca herkesin riayet etmesi gerektiğine inanıyoruz. Sandıktan elde edilemeyen sonucu hazmedemeyip siyasi rakiplerini saf dışı bırakmaya çalışmanın hiçbir sonuç vermeyeceği ortadadır” diyerek tepki gösterdi.

Bekin, yaptığı yazılı açıklamada, milletin hiçbir baskı altında kalmaksızın hür iradesiyle ve özgürce sandığa yansıttığı tercihe, siyasi yönelimler hangi yönde olursa olsun saygı duyulmasının, demokrasinin gereği olduğunu belirtti.

Bekin, şunları kaydetti:

“Buna rağmen kişilerin temsil etmekte oldukları makam ve mevkiyi güç unsuru olarak görüp, baskıcı tutum ve yöntemlerle sandıktan çıkan iradî sonucu indirgemeci zihniyetle ve çeşitli bahanelerle ortadan kaldırmaya yönelik girişimlerin hiçbir etik ölçüyle bağdaşmamakta olduğunu ifade etmek isteriz.

Yürütme erkinini elinde tutan yöneticilerin rakiplerine karşı sorumluluk anlayışıyla hareket etmek yerine hak, hukuk ve insani değerleri bir kenara itip, şafak operasyonlarıyla onları toplumun nezdinde küçük düşürmeye çalışmanın hiç kimseye bir fayda getirmeyeceği bilinen bir gerçektir.

Şu da bir gerçektir ki, milli iradeyle sandıktan çıkan sonuca herkesin riayet etmesi gerektiğine inanıyoruz. Sandıktan elde edilemeyen sonucu hazmedemeyip siyasi rakiplerini saf dışı bırakmaya çalışmanın hiçbir sonuç vermeyeceği ortadadır.”

“Hukukun herkes için gerekli olduğunu bir kez daha ifade etmeden geçemeyeceğiz”

Bekin, ortada bir suç unsuru bulunması durumunda buna bağımsız yargı organlarının karar vereceğini ifade etti. İmamoğlu hakkındaki diploma ve hukuki süreçlerin son derece senkronize adımlar olduğunun görüldüğünü belirten Bekin, zamanlama açısından da son derece düşündürücü olduğunu kaydetti.

Bekin, açıklamasına şöyle devam etti:

“Hukukun herkes için gerekli olduğunu bir kez daha ifade etmeden geçemeyeceğiz. Yeniden Refah Partisi olarak, hiç kimsenin tarafında olmadığımızı, hak ve hukukun gerçek manada hiçbir baskı olmaksızın tecelli etmesinden yana olduğumuzu vurgulamak istiyoruz.

Nasirüddin el Tusi’ye göre kişinin hem kendine hem başkalarına karşı adil davranması onun yönetici olma görevinin bir gereğidir. Aksine bir yaklaşımla, iktidarı elinde tutan kişinin seçimi kaybetme vehminden hareketle, siyaseten tehlike arz eden rakiplerini dayatmacı bir anlayışla siyasi zeminden uzaklaştırmaya çalışması, başkalarına karşı adil ve tarafsız olmayı gerekli kılan temsil makamının kendisine yüklediği sorumlulukların önemli ölçüde tartışma konusu olmasına yol açar.”