38,9206$% 0.13
44,0268€% -0.24
52,3701£% 0.29
4.129,74%-0,31
6.783,00%-0,67
3.286,19%-0,85
9.475,28%0,81
฿%
$%
TCMB Başkanı Fatih Karahan, İstanbul Finans Merkezi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Yerleşkesi’nde düzenlenen toplantıda yılın ikinci enflasyon raporunun sunumunu gerçekleştirdi. Karahan, sunumun ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, “Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, ‘İddiasız Merkez Bankası oksimorondur’ demişti. Hala aynı yerde misiniz? CHP Genel Başkanı Özgür Özel temmuzda asgari ücrete ara zam yapılabileceğini söyledi. Sizin yıl sonu enflasyon projeksiyonunuzda ara zam var mı? 19 Mart sonrası TCMB enflasyonla mücadele eden tek kurum mu?” sorularına Karahan, şu yanıtı verdi:
“Son dönemde enflasyon patikasını etkileyen birkaç önemli gelişme oldu. Özellikle mart ayında kurdaki beklenenin üzerindeki artış. Burada belirleyici olacak olan geçişkenliğin ne kadar olduğu önemli. Biz ilk dönemde yaptığımız çalışmalarda elimizde veri yokken biraz daha teorik kapsamlı baktığımızda bunun yüzde 35-40 aralığında olacağını yani geçmişe göre biraz daha düşük olacağını değerlendirmiştik. Veriler bunu aslında destekler netelikte. Nisan ayı verisini gördük. Mayıs ayı verisinde de öncü veriler benzer bir geçişkenliği işaret ediyor. Diğer bir gelişme, zirai don hadisesi de yukarı yönlü baskı yapıyor. Burada rekoltenin ne kadar etkileneceğine bağlı olarak önümüzdeki dönemde bir miktar yukarı yönlü risk söz konusu.
Aşağı yönlü de birkaç gelişme oldu. Özellikle küresel tarafta tarife adımlarının da etkisiyle belirsizliğin artması ve küresel talepte bir düşüş olması bekleniyor. Bu da dezenflasyonist. Bizim yaptığımız ciddi bir ek sıkılaşma var. Bu da iç talebi yavaşlatıcı. Hem iç talep hem dış talep bir önceki rapor dönemine göre daha zayıf olacak diye değerlendiriyoruz. Bir de tabii ki sunumda da bahsettiğim bu sağlıklı uygulama tebliğinde yapılan değişiklik onun da yönetilen, yönlendiren fiyatlar üzerinden enflasyon etkisi oldu. Bunların birbirini dengelediğini gördük. Bunun neticesinde de hedefimizi güncellemedik.
Ücret konusuna geldiğimizde ise biz burada karar verici değiliz. Bir komisyon var. O kendi çalışmalarını yapıyor. Biz kurula herhangi bir şekide içeriden ya da dışarıdan tavsiye de yapmıyoruz. Raporda sunduğumuz enflasyon tahminleri ücret gelişmeleri dahil çeşitli varsayımlar çerçevesinde şekilleniyor. Ücretler konusunda varsayımlarda özellikle yetkili mercilerin açıklaması çerçevesinde oluşuyor. Ancak ücret konusunda genel olarak yüksek enflasyon, ücretlerin reel olarak erimesine neden oluyor. Dolayısıyla burada bize düşen, enflasyonu kalıcı olarak düşürmek, fiyat ikrarını sağlamaktır.”
“Aşırı oynaklık gözlenen piyasa koşullarında biz oynaklığı düşürücü hamlelere devam edeceğiz”
Karahan, “Yönetilen kur sistemine rağmen 19 Mart’ta ne oldu da dolar-TL yüzde 12 atak yaptı? Bu atağa neden izin verildi? İzin vermenin hata olduğuna inanıyor musunuz?” sorusuna, şöyle yanıtladı:
“19 Mart günü, yurt dışı bankaların Türk bankalarıyla yapabilecekleri işlemleri belirledikleri limitler var. Bu limitler çok hızlı bir şekilde doldu ve bunun neticesinde de döviz kurunda kısa süreli ama ani bir yükseliş yaşandı. O gün döviz işlem hacmi tarihsel ortalamalarının çok üstündeydi. Geçmiş 10-15 seneye baktığınızda gerçekleşen en yüksek işlem hacminin birkaç katı miktardaydı. Yurt dışı kaynaklı bir gelişmeydi. Biz hızlı bir şekilde adım attık. Bugünü takip eden birkaç günde de özellikle o haftanın cuma gününde de çarşamba gününe benzer hatta daha yüksek miktarda bir işlem hacmi oldu. Olmasına rağmen bu tarz bir operasyonel aksaklık yaşanmadı. Aşırı oynaklık gözlenen piyasa koşullarında biz oynaklığı düşürücü hamlelere devam edeceğiz.”
“Hane halkı enflasyondan şikayet ediyor, reel sektör de faizden şikayet ediyor. Beklenti yönetimi anlamında faiz yüksek değil mi?” sorusu üzerine Karahan, şunları söyledi:
“Sıkılıkla ilgili genel değerlendirme yapmak istiyorum. Dediğimiz gibi Merkez Bankası’nda şeffaf ve çift yönlü iletişim uyguluyoruz. Birçok geri bildirim alıyoruz. Tabii ki reel sektör dönem dönem koşullardan şikayet ediyor. Kurdan da şikayet ediyorlar. Sıkılığı değerlendirirken tek bir göstergeye bakmak doğru olmaz. Gerçekleşen reel faize göre bakılabilir ama şu dönemde geçmiş enflasyon oldukça yüksek olduğu için bir kısım etkiler de kaynaklı. Şu dönemde geçmiş enflasyon yüksek olduğu için hesaplamalar çok sağlıklı olmayabiliyor. Piyasa katılımcılarının yüzde 30 civarında, hane halkının 59-60 bandında seyrediyor. Orada da hangisine göre sıkılığı hesaplayacağız. Beklenen enflasyonda da farklılık çok. Tek bir ölçü üzerinden konuşmak doğru değil. Yıllıklandırılmış üzerinden hesaplama yapılabilir. Eninde sonunda bir faizin yeteri kadar sıkı olup olmadığını gösteren tek gelişme fiyat göstergeleridir. Tek gelişme budur. Yeterli olup olmadığını değerlendirirken makroekonomik görünüme dikkat ediyoruz.”
Bodrum Belediyesi kum zambağı etkinliğiyle yüzleri güldürdü
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.