Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Moskova’da yaptığı basın toplantısında, Türkiye’nin Karadeniz Tahıl Girişimi’nin yeniden yürürlüğe girmesi için yoğun çabası olduğunu belirterek, “Sayın Guterres ve onun ekibiyle bizim arkadaşlarımız da yoğun bir temas halinde. Özellikle Rusya’nın pozisyonunu ve taleplerini daha iyi anlamaya çalışan ve karşılamaya çalışan bir süreç var. İlk uygulama döneminde ortaya çıkan aksaklıkların bu dönemde devam etmemesi için neler yapabiliriz, daha kalıcı bir Tahıl Anlaşması nasıl devreye girebilir, bununla ilgili çalışmalar var” dedi. Lavrov ise, “ Birleşmiş Milletler’in (BM) çabalarını takdirle karşılıyoruz ama konuşmaların somut karara dönüşmesi durumunda biz Ukrayna kısmıyla ilgili olarak da Karadeniz Girişimi’ni ele almaya hazır olacağız” diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Moskova’da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüştü. İki Bakan görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Lavrov, şöyle konuştu:
“ANKARA VE ŞAM’IN DİPLOMATİK İLİŞKİLERİ YENİDEN TESİS ETMESİNE YARDIMCI OLACAK EK ADIMLAR TARTIŞILDI”
“Enerji sektöründe stratejik projelerin hayata geçirilmesini kapsamlı bir şekilde inceledik. Akkuyu Nükleer Santrali’nin güç ünitesi inşası programa uygun olarak devam ediyor. Türkiye’de bir gaz merkezi oluşturma girişiminin uygulanması da olmak üzere Rus gazı ihracatını arttırmaya yönelik mevcut anlaşmalara bağlılığını doğruladı. Görüşmemizde Türkiye’de tatil yapan Rus vatandaşlarının güvenliğinin sağlanması konusuna özel önem veriyoruz.
Ankara ve Şam’ın diplomatik ilişkileri yeniden tesis etmesine yardımcı olacak ek adımlar tartışıldı. Ermenistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi konusunu değerlendirdik. Ermenistan, Azerbaycan ve Rusya’da varılan anlaşmalara göre ulaşım bağlantılarının ve iletişimin yanı sıra çatışma sonrası yeniden yapılandırma konuları söz konusuydu. Türkiye bu konuda çok pozitif rol oynuyor. Ukrayna’daki durumu da ayrıntılı bir şekilde ele aldık.
“KONUŞMALARIN SOMUT KARARA DÖNÜŞMESİ DURUMUNDA KARADENİZ GİRİŞİMİ’Nİ ELE ALMAYA HAZIR OLACAĞIZ”
18 Temmuz’da Karadeniz Girişimi kapsamında çalışmalar durduruldu biliyorsunuz. Bu konuda bizim anlayışımız, her şeyden önce bu koridor kapsamında anlaşmanın canlandırılması için adımlar atılması gerekiyor. Putin defalarca net bir şekilde ifade etti, ‘Tedbirler alacağız’ dedi. ‘Yerine getirilmemiş yükümlülüklerin yerine getirilmesini istiyoruz’ dedi. BM çabalarını takdirle karşılıyoruz ama konuşmaların somut karara dönüşmesi durumunda biz Ukrayna kısmıyla ilgili olarak da Karadeniz Girişimi’ni ele almaya hazır olacağız.
Katarlı meslektaşlarımızla mali açıdan bu girişime katılmak istiyor. Şunu belirtmek istiyorum ki biz takdirle karşılıyoruz Türkiye’nin dış politika yaklaşımını. Batı ülkeleri her türlü istikameti şüphe altında bırakmaya çalışıyor. Bu kapsamda bizler yapıcı olarak eşit partner olarak çalışmaların karşılıklı olarak faydalı olduğunu düşünüyoruz. Türkiye açısından da faydalı olduğunu biliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik temelindeki dış politikasını takdirle karşılıyoruz.
Cumhurbaşkanlarımız karşılıklı olarak attığımız adımlara karşılık verecektir. Batılı müttefiklerin engelleme çabalarına rağmen bunlar olacaktır. Olumsuz girişimler sonuç vermeyecektir.
Birbirimize uluslararası arenada destek vereceğiz. Siyasi ve ekonomik iş birliğimiz yanı sıra önümüzdeki dönemde karşılıklı olarak tarafların kaygılarını anlamaya devam edeceğiz. Karşılıklı saygı ve çıkar dengesi temelinde bunlara devam edeceğiz.”
FİDAN: ÜLKEMİZİN KATKILARIYLA BM YENİ BİR ÖNERİ PAKETİ HAZIRLADI
Dışişleri Bakanı Fidan ise şunları kaydetti:
“Özellikle deprem sonrasında Rus dostlarımızın gösterdiği dayanışma, ayrıca ülkemizdeki orman yangınları ile mücadele amacıyla gönderdikleri iki yangın söndürme uçağı için de ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Bildiğiniz gibi Rusya ile ilişkilerimizin köklü bir geçmişi var. Bölgede birbirini en iyi tanıyan iki ülkeyiz. İkili ve bölgesel meselelerde daima temas halindeyiz. Yaptığımız görüşmelerde ortak gündemimizi etraflıca ele alıyoruz. Diyaloğumuz bölgemiz açısından da oldukça kritik önem taşımakta. Samimiyete dayanan güçlü iletişim kanallarımız mevcuttur. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Putin arasındaki dostluk ve güven duygusu ilişkilerimizin istikametini belirlemekte kritik rol oynuyor. Bugün de gerek ikili gerek bölgesel konularda hayli yoğun istişarelerde bulunduk. Karadeniz Girişimi’nin canlandırılması gündemimizin üst sıralarında yer aldı. Girişimin hem küresel gıda güvenliği hem de Karadeniz bölgesinin istikrarı açısından kritik rolünü vurguladık. Girişimin canlandırılmasının her iki alanda istikrarı geri getireceğine olan inancımızı tekrar ettim. Rusya’nın kendi tahıl ve gübresinin kesintisiz ihracına ilişkin talepleri var. Bunların karşılanmasının önemini teyit ettik. Ülkemizin yoğun çaba ve katkılarıyla BM yeni bir öneri paketi hazırladı. Bunun girişimi canlandırması için uygun bir zemin teşkil ettiğini düşünmekteyiz.
Savaşın gidişatı da gündemimizde önemli yer tuttu. 1,5 yıldır devam eden savaşın etkileri katlanarak büyüyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi ‘Savaşın kazananı, adil bir barışın kaybedeni olmaz’. Bu nedenle bu çatışmanın diplomatik yollarla sona erdirilmesi hedefinden hiç vazgeçmedik. Bölgemizde kalıcı barış ve istikrarın tesis edilmesini istiyoruz.
“SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ VE SAYIN PUTİN YAKINDA SOÇİ’DE BİR ARAYA GELECEKLER”
Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Putin yakında Soçi’de bir araya gelecekler. Bu görüşmede liderlerimiz ikili ve bölgesel gündemimizde bekleyen konuları etraflıca değerlendirecekler. Bugünkü ziyaretim de liderlerimiz arasındaki görüşmeye bir hazırlık niteliğindeydi. Sayın Lavrov ile ekonomi, enerji, turizmden konsolosluk ilişkilerine varan genel bir değerlendirme yaptık. Kırım Tatar Türkleri’nin durumunu da gündeme getirdik.
Terörle mücadelede iki ülkenin birlikte çalışmasının önemini vurguladık. Ayrıca sayın Lavrov ile bölgesel ve uluslararası meseleler üzerinde de durma fırsatımız oldu. Ülkelerimizin açısından önem taşıyan özellikle Suriye, Orta Asya, Afrika, Kafkasya ve bu coğrafyalardaki gelişmelere dair perspektiflerimizi karşılaştırdık. Önümüzdeki dönemde de sayın Lavrov ile istişarelerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Yarın sayın Savunma Bakanı sayın Şoygu ile görüşmem olacak.”
“TÜRKİYE TAHIL ANLAŞMASI’NIN YENİDEN HAYATA GEÇMESİ İÇİN YOĞUN ÇABA GÖSTERMEKTE”
Bir basın mensubunun Karadeniz Tahıl Girişimi’ne ilişkin sorusuna Fidan şu yanıtı verdi:
“Türkiye Tahıl Anlaşması’nın yeniden hayata geçmesi için yoğun çaba göstermekte. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bu konuyla ilgilenen bütün kurumlarımız Tahıl Anlaşması’nın tekrar hayata geçmesi için ilgili muhataplarıyla görüşmelerde bulunmakta.
Özellikle BM’nin şu anda yoğun bir faaliyeti var. Sayın Guterres ve onun ekibiyle bizim arkadaşlarımız da yoğun bir temas halinde. Özellikle Rusya’nın pozisyonunu ve taleplerini daha iyi anlamaya çalışan ve karşılamaya çalışan bir süreç var. İlk uygulama döneminde ortaya çıkan aksaklıkların bu dönemde devam etmemesi için neler yapabiliriz, daha kalıcı bir Tahıl Anlaşması nasıl devreye girebilir, bununla ilgili çalışmalar var. Tabii bu oldukça karmaşık, zahmet gerektiren bir iş. Çok fazla teknik detay var; finansal işlemlerden sigortacılık işlemlerine kadar birçok konu var. Sayın Bakan ve ekibiyle bu konuları tartıştık. Liderlerimiz Sayın Erdoğan ile Sayın Putin bir araya geldiğinde bu konuya daha stratejik çerçevede muhakkak bir bakışta bulunacaklardır.
Çalışmalarımız devam edecek. Bu Anlaşma hem dünya gıda güvenliği için hem de Karadeniz istikrar ve barışı için fevkalade önemli. Bu konudaki çabalarımıza devam edeceğiz.”
LAVROV: PUTİN VE ERDOĞAN’IN ELE ALACAĞI KONULAR ONLARI BİLECEĞİ ŞEY
Lavrov ise Rusya’nın taleplerinin karşılanması için nasıl bir format izleneceğine ve Putin-Erdoğan görüşmesinde hangi konuların ele alınacağına ilişkin soru üzerine şu değerlendirmede bulundu:
“Cumhurbaşkanımız defalarca ifade etti. Bütün bahsettiğiniz güvenceler, ki bu güvenceler daha önceden de Rusya-BM memorandumunda yer almıştı. Biz kesinlikle bu paketin Ukrayna kısmında belirtilen konulara döneceğiz. Guterres bu konuda ilerlemek için çaba harcıyor. Ben de Cumhurbaşkanımız da Guterres’in çabalarını destekliyoruz.
Kendisiyle görüştük, kendi yeni girişimlerinden de bahsetti. Bana bu konuda mesajlarını ifade etti. Önceden ifade ettiğimiz gibi bu mesajlarda bir güvence yok, sadece vaatler var, daha süratli olacağını, daha aktif olacağını söylüyorlar. Bütün bunlar sorunun çözümüne, aktif bir şekilde Rus tahılının ve gübresinin yurt dışına çıkarılmasına engel olan konulardı. BM elemanları bir şey yapamaz, sadece Batı’dan istirhamda bulunabilirler.
Yarın güvence gelirse hemen bunu uygulayabiliriz. Ama güvence olmazsa ilerleme olamaz. Şunu da ifade etmek isterim, benim kanaatime göre suni olarak Batılı basın bunu körüklüyor. Burada önemli ölçüde ortaya çıkan durum abartılıyor. Bizler bugün Türk mevkidaşımla istatistikleri ele aldık. BM Gıda Programı’ndaki rakamlara baktık. Bazen fiyatlar aşağıya iniyor, yukarı çıkıyor ama genelde 2021 rakamlarından daha yüksek rakamlar yok ortada.
Putin ve Erdoğan’ın ele alacağı konular onların bileceği şey. Gündemlerini kendileri belirleyecektir.”
+ Yorum Yok
Yorum ekle