İYİ Parti Grup Toplantısı… İYİ Parti Lideri Müsavat Dervişoğlu: “Bu İktidar Parayı Millete Değil; Yandaş Müteahhitlere, Saray Beslemelerine ve İsrafa Akıtıyor” | Tivi 6Tivi 6

12 March 2025 - 17:05

İYİ Parti Grup Toplantısı… İYİ Parti Lideri Müsavat Dervişoğlu: “Bu İktidar Parayı Millete Değil; Yandaş Müteahhitlere, Saray Beslemelerine ve İsrafa Akıtıyor”

İYİ Parti Grup Toplantısı… İYİ Parti Lideri Müsavat Dervişoğlu: “Bu İktidar Parayı Millete Değil; Yandaş Müteahhitlere, Saray Beslemelerine ve İsrafa Akıtıyor”
Son Güncelleme :

12 Mart 2025 - 12:20

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMM’de partisinin haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal sorunlara dikkat çeken Dervişoğlu, bu konulara ilişkin çözüm önerilerini de paylaştı.

Dervişoğlu, kürsünün iki yanına konulan Türk bayrağı ve Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğraflarının yansıtıldığı ekranların arasında yaptığı konuşmasına, İstiklal Marşı’nın kabulünün 104. yıl dönümünü kutlayarak başladı:

“Bugün, İstiklal Marşımızın kabulünün 104. yıl dönümü. 104 sene önce bugünlerde, bu Meclis’te ‘Ya istiklal ya ölüm’ parolasıyla varlık yokluk savaşı veriliyordu. Bugün ise Gazi Meclis’imizin yetkileri gasp edilerek, Türkiye açık bir izmihlale, çöküşe sürüklenmektedir. Çünkü o gün Sevr’i hazırlayanlarla, bugün Sevr’e ram olanların işbirliği devam etmektedir. Manda ve himayecilik, bugünün saray zihniyetinde hortlamıştır. Vatanı arazi, milleti ise maraba gören bu zavallı zihniyet için milletin esaretinin bir önemi yoktur. Bugünkü saray sultası, tıpkı o günküler gibi boğazına kadar gaflete batmıştır. O gafleti, kene gibi yapıştığı o koltuktan indirmenin, bizim olan vatanı ve devleti geri almanın tek yolu vardır: O da cesarettir. Despotlar, üç şeyi yaşatarak ayakta kalırlar. Biri yoksulluk, biri cehalet, diğeri de korkudur. Milleti fukaralığa mahkum ettiler, yoksulluğu yönetiyorlar. Eğitim sistemini yerle bir ettiler, cehaletten besleniyorlar. Ellerinde yetkiyi zalimce kullanıyorlar, korku dağları yaratıyorlar. Hepsini aşacak gücümüz vardır. Bu ülke, imkanları ve kaynakları yönüyle her zorluğu yenecek imkanlara sahiptir. Yeter ki sorunların üzerine cesaretle gidebilmeye muvaffak olalım. O yüzden reçetemiz bellidir ve tektir: Cesaret, cesaret, cesaret” dedi.

Eskimiş, köhnemiş ve çürümüş bu iktidar; ekonomiden adalete, bilimden sanata, ahlaktan ve fazilete hayatın her noktasını da çürütmüştür diye konuşan Dervişoğlu, “Bugün vefatın 28. yıl dönümünde rahmetle andığımız Galip Erdem’in dediği gibi, ‘Hep ahlaktan, hep faziletten bahsederler ve her gün faziletin de ahlakın da kanına girerler!’ ‘Korkma’ diye başlayan İstiklal Marşı’mızı aklımıza ve ruhumuza nakşetmeliyiz. İnsanımızı bu sadaka rejiminden çıkarmak için sesimizi hep birlikte, omuz omuza yükseltmeliyiz. İzmihlale karşı, hep bir ağızdan istiklal demeliyiz: ‘Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır parlayacak; o benimdir, o benim milletimindir ancak. Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın! Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana vadettiği günler Hak’kın; kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın” şeklinde konuştu.

İzmihlalin, çöküşün en önemli göstergelerinden biri şüphesiz ekonomidir diyen Dervişoğlu, Yine yalanlarla dolu gündemin içerisinden sıyrılarak allem edip, kullem edip bir milli serveti daha 3 kuruşa peşkeş çektiler. Çayırhan Maden ve Termik Santrali’nden bahsediyorum. Burası senin, benim hepimizin malıydı. Değeri 160 milyar lira iken tam sekizde bir fiyatına, sadece 20 milyar liraya peşkeş çekildi. Hem de gözlerini kırpmadan sattılar. Aradaki 140 milyar lirayı vatandaşın, emeklinin, memurun cebinden; Ramazan’da ucuz ekmek ve ucuz yemek kuyruğunda bekleyen gariban vatandaşının cebinden aldılar, yandaşın cebine koydular. Mübarek gün, beddua bize yakışmaz ama elimizle müdahale ettik olmadı, dilimizle müdahale ettik yine olmadı. İmanın alçak derecesidir lakin kalp ile buğz da bir vazifedir. Bu fakir milletten çaldıkları haram, zehir zıkkım olsun, Cenab-ı Hak müstahaklarını versin İnşallah” dedi.

Ekonomideki kara tabloya değinen Dervişoğlu, “Buradan soruyorum; ekonomi iyiyse asgari ücretli neden hala açlık sınırının altında yaşıyor? Bu ülke büyüyor da büyüme kimin cebine gidiyor. Emekçi kardeşim, bu yıl almanız gereken asgari ücret en az 29 bin lira olmalıydı. Ama bu iktidar her ay 7 bin liranızı çaldı ve yandaşa peşkeş çekti. Bu bir soygundur aslında. O yüzden biz kanun teklifimizde TÜİK’in açıkladığı sahte enflasyonu değil gerçek enflasyonu baz alıyoruz. Teklifimizde yer alan diğer maddeleri de emekli ve memurlarımızın hakkını da elbette teslim ediyoruz” ifadelerini kullanıldı.

Teröristbaşının özgürleştirilmesinden bahsedildiğinin altını çizen Dervişoğlu, “İmralı’daki müebbetlik teröristbaşı bu süreçte sadece kukladır. Şimdi çıkıp parti parti dolaşan İmralı postacıları bir umut hakkı demekte ve Apo’yu özgürleştirmekten bahsetmektedirler. Ömür boyu başkanlık koltuğunda oturma hevesinin Türkiye’ye nelere mal olduğu ortadadır. İmralı canisine el uzatmak da buna dahildir. Türkiye artık sadece kötü yönetilmiyor. Türkiye bu sistemle artık rehin alınmıştır. Vatandaşlık üç kuruşa satılmaktadır, vatanımız arsa olarak görülmektedir. İşte buna karşıysanız düşman hukukuna göre muamele görüyorsunuz” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bebek katili Öcalan ile ilgili ‘PKK’nın kurucu önderi’ olarak bahsetmesine İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, sert tepki gösterdi. Dervişoğlu, “Haftalardır bu kürsüden ve ekranlardan dile getirdiğimiz; Cumhuriyeti yıkmak ve Türkiye’yi Türksüzleştirmek planı, devleti yöneten saray sultası ve onun mandacı aklı eliyle adım adım gerçekleştirilmektedir. Yaşadıklarımız, duyduklarımız, verilen fotoğraflar, bu ihanet sürecinin iletişim kampanyalarıdır. Beştepe-İmralı-Balgat hattında artık şaşıracak bir şey kalmamıştır. Eli kanlı müebbetlik bebek katili, terörist başından ‘kurucu önder’ diye bahsedilebildiği bir aşamaya geldik. Daha önce söylediğim gibi, Türkiye böyle bir delirmişlikle ilk defa imtihan edilmektedir” ifadelerini kullandı.

Dervişoğlu, iktidar için imtihan niteliğinde olan bir ekonomi paketi hazırladıklarını duyurdu. Dervişoğlu şunları kaydetti:

“Refah Paketi teklifimizle ilk olarak, Çalışanlara vergi adaleti getiriyoruz. Çalışanlar yıl içinde vergi dilimi yüzünden, maaş kıyımına uğruyor. Söz gelimi, 40 bin lira maaş alan bir vatandaştan bir yıl içerisinde maaşı kadar vergi alınacakken, Bir buçuk ya da iki maaşı vergi olarak alınıyor. Çalışanı fazladan vergi ödemeye mahkum ediyorlar! İşte sarayın vergi düzeni bu! Yandaşa vergi affı, vatandaşa vergi zulmü! Peki biz ne öneriyoruz? En düşük vergi gelirinin üst sınırı 158 binden, 415 bine çıkarılsın diyoruz. Teklifteki diğer bir düzenleme ile Asgari ücretliye ekonomik büyümeden pay veriyoruz! Buradan asgari ücretle geçinmeye çalışan milyonlara sesleniyorum: Bu iktidar sizin hakkınızı gasp ediyor!

Biz diyoruz ki: Ülkedeki gerçek enflasyon neyse Ülke ekonomisi ne kadar büyüyorsa, işçinin maaşı da en az o kadar artsın. Ekonomi şu kadar büyüdü deyip, anlamsız sayıları sıralamak kolay! Gelin, vatandaşın cebine giren para ne kadar büyüdü, onu konuşalım! Buradan soruyorum: Ekonomi büyüdüyse, asgari ücretli neden hâlâ açlık sınırının altında yaşıyor? Ülke büyüyor da, bu büyüme kimin cebine giriyor? Bunu açıklayın milletimize!

Teklifimizde yer alan diğer maddeler ile Emeklilerimizin ve memurlarımızın hakkını da teslim ediyoruz! AKP iktidara geldiğinde en düşük emekli maaşı asgari ücretten fazlaydı. Bugün asgari ücretin sadece yüzde 65’i kadar. Önerimizle, gelin, en düşük emekli maaşını asgari ücrete eşitleyin. Sayın Erdoğan, Seçim geçti, sen unuttun ama biz unutmadık. Memur emeklilerine 8 bin liralık zam vardı, Seçim arifesinde memur emeklilerinin aylıklarına seyyanen zam yansıtılacak dedin. Hatırladın mı? Biz hatırlaman (!) için teklifimize koyduk” ifadelerini kullandı.

 

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.