İYİ Partili Coşkun’dan Atatürk’e mektup: “Bağışla bizi Paşa’m”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İYİ Parti’nin öne çıkan isimlerinden  İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı, Kurucular Kurulu Üyesi Ali Coşkun, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e hitaben kaleme aldığı mektupla dikkat çekti.

Coşkun’un kaleme aldığı mektup, yalnızca bir anma değil; aynı zamanda derin bir iç hesaplaşmayı ve vicdani yüzleşmeyi de beraberinde getirdi.

“Çocuklarımız açken bayram neyle kutlanır?”

Ali Coşkun’un mektubunun en çarpıcı satırları, günümüz Türkiye’sinde çocukların karşı karşıya olduğu yoksullukla ilgiliydi. Atatürk’e hitaben, “Senin gözlerinin içine bakarak umutla kucakladığın o güzel çocuklar… Bugün, bu topraklarda doyasıya beslenemiyorlar. Bir öğün yemek için okul yollarında başları öne eğik,” sözlerini kullanan Coşkun, çocukların yaşadığı derin sosyal adaletsizliğe ve ekonomik krize dikkat çekti.

Coşkun, 23 Nisan gibi umut yüklü bir günde dahi çocukların temel ihtiyaçlardan mahrum bırakıldığını belirterek, “Bugün çocuklar sadece oyuncak değil, besin de hayal ediyor. Kalem tutması gereken eller, artık ekmek tutmaya çalışıyor,” ifadeleriyle Türkiye’nin geleceği için endişesini dile getirdi.

“Beyin göçüyle bir milletin hafızası eksiliyor”

Mektubun bir diğer önemli vurgusu ise gençlerin yurt dışına yönelmek zorunda kalışıydı. Coşkun, “Bilimin, özgürlüğün, fırsat eşitliğinin peşine düşüp batıya doğru birer birer göç ediyorlar. Her bir gidenin ardından, ülkemizin geleceğinden bir yıldız daha eksiliyor,” sözleriyle Türkiye’nin nitelikli beyin gücünü kaybettiğine dikkat çekti.

Gençlerin kendi ülkelerinde gelecek göremediğini, liyakatin yerini sadakatin aldığı bir düzende umutlarını başka topraklara taşıdığını belirten Coşkun, bu tabloyu “acı verici bir gerçeklik” olarak tanımladı.

“Cumhuriyetin evlatları olarak mücadeleye devam edeceğiz”

Ali Coşkun mektubunun sonunda Atatürk’e hitaben özür dilerken aynı zamanda umut dolu bir mesaj da verdi. “Senden af diliyorum Paşam. Ama unutma: Mücadele daha bitmedi,” diyerek hem bugünün sorumluluğunu üstlendi, hem de Cumhuriyet’in kazanımlarına yeniden sahip çıkma iradesini ortaya koydu.

“Emanetine sahip çıkacak, çocuklarımızın tok, özgür ve umut dolu yarınlara ulaşması için mücadele etmeye devam edeceğiz,” sözleriyle sonlanan mektup, sosyal medyada da geniş yankı buldu. Vatandaşlar, Coşkun’un kaleme aldığı satırların sadece siyasal değil, insani bir çağrı olduğuna vurgu yaptı.

Toplumsal vicdanın sesi oldu

Ali Coşkun’un mektubu, özellikle toplumsal vicdana ve sorumluluk duygusuna yaptığı çağrıyla öne çıktı. 23 Nisan’ın sadece neşeli törenlerle değil, aynı zamanda Cumhuriyet’in çocukları için bir muhasebe günü olarak da değerlendirilmesi gerektiğini savunan mektup, pek çok yurttaşın duygularına tercüman oldu.

Genel Başkan Başdanışmanı Ali Coşkun’un resmi sosyal medya hesabından paylaştığı mektupta yer alan ifadeler şöyle sıralanıyor:

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e,

23 Nisan geldi yine… Senin bizlere emanet ettiğin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışını, çocuklara adadığın o kutlu günü yüreğimizin derinliklerinde bir gurur ve bir mahcubiyetle anıyoruz.

Sen, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!” diyerek bizlere bağımsız bir vatan, aydınlık bir gelecek ve güçlü bir Cumhuriyet bıraktın. Biz ise  o emaneti hak ettiği gibi taşıyabildik mi, bilemiyorum Atam…

Bugün bu mektubu sana bir yurttaş olarak yazıyorum. İçim sızlayarak, yüreğim burkularak…

Çocuklarımız… Senin gözlerinin içine bakarak umutla kucakladığın o güzel çocuklar… Bugün, bu topraklarda doyasıya beslenemiyorlar. Bir öğün yemek için okul yollarında başları öne eğik. Kalem tutması gereken elleri, ekmek tutmaya çalışıyor. Karnı aç, hayali suskun çocuklarımız var artık bu ülkede.

Ve bir de beyin göçü… Zihnini sana, bu millete adamış gençlerimiz artık umudu başka diyarlarda arıyor. Bilimin, özgürlüğün, fırsat eşitliğinin peşine düşüp batıya doğru birer birer göç ediyorlar. Her bir gidenin ardından, ülkemizin geleceğinden bir yıldız daha eksiliyor.

Biliyorum, sen bu tabloyu görseydin sessiz kalmazdın. Sen, Anadolu’nun yorgun topraklarından bir Cumhuriyet inşa etmiş bir liderdin. Bugün ise o Cumhuriyetin çocukları aç, yoksun ve göç yolunda.

Bunun için senden özür diliyorum Paşam. Bir yurttaş olarak, gözünün önüne bu tabloyu getirdiğim için mahcubum. Ama bir yandan da söz veriyorum: Emanetine sahip çıkacak, çocuklarımızın tok, özgür ve umut dolu yarınlara ulaşması için mücadele etmeye devam edeceğiz. Senin açtığın yolda, senin ışığında, yılmadan yürümeye kararlıyız.

Bu 23 Nisan’da çocuklarımız adına senden af diliyor; milletine, Cumhuriyet’ine ve bize bıraktığın o sonsuz emanete bir kez daha bağlılığımı ifade ediyorum.

Ruhun şad olsun Atam.

Bağışla bizi. Ama unutma: Mücadele daha bitmedi.

Bir Cumhuriyet evladın olarak, saygıyla…