40,2592$% 0.13
46,7280€% 0.07
53,9463£% 0.2
4.309,12%-0,18
7.021,00%0,34
3.335,67%0,36
10.222,02%-0,03
฿%
$%
Ezgi Apartmanı 6 Şubat’ta yıkıldı. 35 kişi hayatını kaybetti. Sorumlular kaçtı. Mahkeme 5 duruşmadır kırmızı bülten çıkarmıyor. Peki neden? Çünkü sanık avukatı şöyle dedi:
“Kırmızı bültenin devlete maliyetini biliyor musunuz?”
Bu cümleyi unutmayın.
Hikâyeyi baştan anlatayım:
Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesinde yer alan Ezgi Apartmanı, 6 Şubat 2023’teki ilk depremde yıkıldı. Betonun altından 35 insanın cansız bedeni çıkarıldı. Biri henüz 6 aylık bir bebekti. Adı Asude. Annesi ve babasıyla birlikte öldü. Üç kişilik bir aile tek bir mezara gömüldü.
O gün bugündür adalet arayanlardan biri, Nurgül Göksu. Oğlu, gelini ve torununu kaybettiği apartmanın enkazından geriye yalnızca acı ve mücadele kaldı. Göksu, her duruşmada aynı talebi yineliyor: “Firariler için kırmızı bülten çıkarılsın.”
Ama olmuyor.
Ol(a)muyor.
Mahkeme, 5 ayrı duruşmada bu talebi reddetti.
Oysa Emniyet artık açıkça yazıyor: Ezgi Apartmanı’nın altındaki pastanenin sahipleri olan sanıklar Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel’in yurt dışında oldukları değerlendiriliyor. Talep edilirse kırmızı bülten çıkarılabileceği de belirtiliyor. Yani top artık mahkemede.
Ancak sürecin hukuki boyutundan daha çarpıcı olan bir diğer boyutu var: Sanıkların avukatı Ersan Şen’in bu talepler karşısında mahkemeye hitaben söylediği şu cümle:
“Kırmızı bültenin devlete maliyetini biliyor musunuz?”
Bu ülkede 35 kişi ölmüş. Sorumlular firari. Adalet yerini bulsun diye kırmızı bülten talep ediliyor. Ve karşılığında, maliyet soruluyor.
Sayın Şen’e sormak gerek:
Adaletin fiyatı mı var?
35 hayatın bedeli, kırmızı bültenin kalem kalem dökümünden mi ibaret?
Kamuoyunun bildiği bir gerçek var: Firari sanıkların yurt dışında ticari faaliyetleri sürüyor. Hatta Emniyet’in tespitlerine göre, kaçtıkları değerlendirilen ülkelerle doğrudan bağları da var. Yani kaçış planlı, sistemli ve organize.
Ve şimdi, sanıklardan biri daha firar etti. Dosyanın tek tutuklu sanığı olan iç mimar da ortadan kayboldu. Nurgül Göksu, onun da diğer iki sanıkla birlikte yurtdışına kaçmış olabileceğini düşünüyor. Bir kırmızı bülten daha istiyor. Geç kalınmadan, göz göre göre bir firar daha yaşanmadan…
Mahkemeler geç kalmasın. Çünkü geç kalan her karar, adaleti geciktirmenin ötesinde, acıyı katmerliyor.
Bir annenin mezar başında ettiği dualar devlete fatura olmaz.
Ama adaletsizlik, her ülkeye çok ağır bir bedel olarak döner.
Ve bazı bedellerin karşılığı, hiçbir para birimiyle ödenemez.
Evet, herkes savunulmayı hak eder. Elbette savunma kutsaldır. Ama hukukun da bir vicdan terazisi vardır. Ve o terazi bazen, cübbeden önce konuşur. Çünkü bu ülkede kırmızı bültenin maliyetinden önce hesap sorulacak çok daha büyük bir bedel var: ihmallerin, görmezden gelmelerin, sorumluluktan kaçmaların bedeli.
Pençe-Kilit Harekatında 12 Askerin Şehit Olduğu Olayda İdari Tahkikat Sonuçlandı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.