38,7035$% -0.18
43,4519€% 0.12
51,7049£% 0.35
4.011,38%1,28
6.638,00%1,32
3.224,39%1,49
9.541,30%-1,65
฿%
$%
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy TGRT Haber ekranlarında yaptığı açıklamada, 2024 yılının 61,1 milyar dolarlık turizm geliri ve 62,3 milyon ziyaretçi sayısıyla tamamlandığını belirterek, “Bu sene 64 milyar dolar gelir hedefliyoruz. Hem geceleme hem de gelen turistin sayısının tespiti konusunda en iyileri şu anda Türkiye. Sağlık turizminde 3 milyar dolardan fazla bir gelir elde ettik” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TGRT Haber ekranlarında “Gündem Özel” programında Mehmet Aydın’ın sorularını yanıtladı. Türkiye’nin 2024 turizm performansını değerlendiren Bakan Ersoy, 2025 hedefleri ve kültür politikalarına ilişkin bilgiler verdi. Bakan Ersoy, 2024 yılının 61,1 milyar dolarlık turizm geliri ve 62,3 milyon ziyaretçi sayısıyla tamamlandığını aktararak 2025 yılı turizm geliri hedefinin 64 milyar dolar olduğunu ifade etti.
2025 yılı için hedeflerini de paylaşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “61,1 milyar dolar gelir, 62,3 milyon ziyaretçi sayısıyla 2024’ü kapattık. Turizm gelirlerinin her geçen gün ekonomideki payı artıyor. İnşallah bundan sonra da artık hedefleri artırarak devam etmemiz gerekiyor. Hedefin üstünde kapattık; hedef 60 milyon ziyaretçi, 60 milyar dolardı, o açıdan başarılı bir yıl. Türkiye gibi bir jeopolitik ortamda yer alıyorsanız her zaman anlık olumsuzluklara da hazırlıklı olmanız gerekiyor. Global olumsuzluklar da çok gelişmeye başladı; savaşlar, afetler, hareketlilikler, sıcak çatışma ortamlarının sayısı artmaya başladı. Dünyadaki bu değişime paralel bir şekilde biz buna hazırlanarak gelmiş olduk. Her seferinde yeni rekorlar getirerek yolumuza devam etmek istiyoruz. Bu sene 64 milyar dolar gelir hedefliyoruz. Yıl ortalamasına baktığınız zaman yüzde 4,4’lük gelirde artış öngörüyoruz. İlk 3 aylık veriler, baktığınız zaman hedefin üzerinde gerçekleşti. 9,5 milyar dolarla kapattık, yüzde 5,6 artış oldu. İlk çeyrekte bir sürü takvimsel olumsuz etki vardı. Mesela ocak ayında ziyaretçi sayısında iyi bir büyüme yaptık. Aşama aşama yukarı çıkmaya başladık. 2024’te Dünya Turizm Örgütü’nün açıkladığı verilere göre Türkiye, ziyaretçi sayısı olarak 4’üncü sıraya geldi. Bizim nihai hedefimiz; ilk 3’e girmek, tabi bu kolay bir süreç değil. 20 milyon kadar bir fark var, çok detaylı hazırlanmak gerekiyor. Yasalarda bazı değişiklikler yaparak bütün otellerin Bakanlıktan belge almasını mecburi hale getirdik, bakanlık tarafından takip edilebilir hale geldiler. Bütün otellerin standartları, kriterleri tek elden denetlenebiliyor. Sertifikasyon programlarını devreye soktuk” dedi.
Türkiye’nin sürdürülebilir turizmde öncü olduğunu belirten Bakan Ersoy, 42 kriterlik bir yapı oluşturduklarını, 2030 yılına kadar tüm tesislerin bu standartlara ulaşmasını hedeflediklerini söyledi. Sözlerini sürdüren Bakan Ersoy, “Biz turizme daha geç girdik, eskiden Türkiye’de turizm dediğiniz zaman sadece deniz, kum, güneş akla gelirdi. Halbuki Türkiye’nin o kadar büyük potansiyeli var ki. Üçüncülüğe gelmek istiyorsak turizmi sadece deniz, kum, güneşten çıkartmamız gerekiyor ki çıkartmaya başladık. Ürün çeşitliliğini artırdığınız zaman 81 vilayete yayma şansını yakalıyorsunuz. İstanbul, Antalya, Ege ile sınırlı kalmıyor, ikincisi 12 aya yayma şansını yakalıyorsunuz. Turizmin sezonluk olmaması lazım, mümkünse 12 ay olması gerek. Uluslararası sertifikasyonlara ve standartlara bütün konaklama tesislerinizin sahip olması gerekiyor. Giriş yapan turistin tamamı pasaport okutarak girer. Hem geceleme hem de gelen turistin sayısının tespiti konusunda en iyileri şu anda Türkiye çünkü hepsi sayılıyor. Avrupa Birliği’nde öyle olmuyor. Geçen sene yabancı turistten elde edilen gecelik gelir 108 dolara çıktı, bu seneki hedefimiz 117 dolar. Kişi başı gecelik gelirde hedefin üzerinde gidiyoruz, bu iyi bir şey” diye konuştu.
“Sağlık turizminde 3 milyar dolardan fazla bir gelir elde ettik”
Sağlık Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında imzalanan Uluslararası Sağlık Turizmi Alanında İşbirliği Protokolüne ilişkin konuşan Bakan Ersoy, “Sağlık turizmi; geçen gün Sağlık Bakanımızla bir protokol imzaladık. Her şeyin başı denetim ve standart. Sağlık amaçlı Türkiye’ye gelenler turist var bir de gelen turistin sağlığı var. Turistle muhatap olan hastanelerin belli bir sertifikasyona tabi olması sağlanacak. Sağlık Bakanlığı hem bu hastaneleri ayrıca denetleyecek hem de turistin yaptığı işlemleri de E-nabız sisteminde takip edilebilir hale getireceğiz. Sağlık Bakanlığı bu çalışmayı yapıyor, bu çok çok önemli. Turist hangi sağlık hizmetlerini almış, hangi fiyat politikalarıyla almış çok rahat bir şekilde göreceğiz. Turistin de sağlığını takip ediyor olacağız. Geçen sene çok ciddi sayıda turist aldık, sağlık turizminde 3 milyar dolardan fazla da bir gelir elde ettik. Sağlık alt yapımız çok iyi, pandemi sürecinde bu zaten kanıtlandı. Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nı getirmekte maalesef Türkiye olarak çok geç kaldık. Biz 2019’da kurduk, Türkiye şu an 200’e yakın ülkede en etkili ve yoğun tanıtım yapan ülke. Birkaç sene içinde bu üstünlüğü Türkiye ele geçirdi, her ülkeye göre ayrı tanıtımlar görüyorsunuz. O ülkeye hitap eden ürünlerle tanıtım yapıyorsunuz. ABD seçimlerinde Trump-Biden tartışma programında, tam ortasında Türkiye reklamı olmuştu, ABD’de sosyal medyada bile kazananı Türkiye diye insanlar yorumlar yapmıştı. 100’e yakın ürün çeşidi var, şu anda 60’ını öne çıkardık GoTürkiye sitesiyle. Türkiye Instagram’da en yoğun takipçisi olan; 3,7 milyonu geçtik yanılmıyorsam 2’nci ülkeyiz, ilk 20’ye dahi giremiyorduk, TikTok’ta birinciyiz. Diğer bütün sosyal medyalarda birinciyiz. Tanıtım sayfamızı oluşturduk, dünyada en çok ziyaretçi alan, tıklanan turizm platformu, 350 milyona yakın tıklama var” diye konuştu.
Türkiye’nin arkeoloji tarihi konusunda dünyada çok büyük bir potansiyele sahip olan bir kaç ülkeden biri olduğunu ifade eden Bakan Ersoy, “Türkiye 163 yıldır kazılıyor. Şu an sadece yüzde 10’u kazılmış durumda. Hala yüzde 90’ını toprak altında ya da kazılmayı bekliyor. 2018 itibariyle yapılan strateji değişikliğiyle arkeoloji de bunların en önemli ürün çeşidi. Bizi rakiplerimizden ayıran bizi rakiplerimize karşı ön plana çıkaran avantajlı bir ürünümüz. Önce kazmak sonra restore edip koruma altına almanız gerekiyor sonra da tanıtıp gelecek nesillere aktarmanız gerekiyor. Burada uzun süreli bir çalışma var. Türkiye’de çok kısa süreli kazılar yapılıyordu. 46-60 günlük kazı programları vardı. 46-60 günlük kazı programlarında zaten 15 günü açma kapama ile geçiyor. 30 gün doğru düzgün kazıyorsunuz. Çok da yavaş ilerliyor. Biz önce kazı yoğunluğunu artıracağımızı söyledik.12 aylık kazı programı başlattık. İlk etabı böyle yaptık. Ve biz 2018 devraldığımızda yaklaşık 146 tane kazı başkanlığı vardı. Geçen sene biz 264 kazı başkanlığına çıktık. Kazı başkanlığı sayısını çok ciddi bir şekilde artırdık. 12 aylık kazı programına geçtik. 12 ay boyunca kaynak aktarıyorsunuz. Mevsim el verdiği sürece kazılıyor. Bunların bir raporlanması bülten haline getirilmesi lazım. Bu süreç bu şekilde işliyor. Bunu oturtturduktan sonra daha ileri bir aşamaya geçebileceğimizi söyledik. Gerekli alt yapıyı hazırladık. Geleceği Miras Projesini hayata geçirebileceğimizi söyledik. Bu proje hızlı kazı projesi değil. Yani yoğun kazı programı. Yani eskiden bir kazı bölgesinde bir noktada kazı yapılırken şimdi 5, 10,15 noktada kazı yapıyoruz. Kazı başkanlığının kapasitesiyle alakalı. 20 yıllık işi bir yılda yapıyoruz. Sadece bir kazı programı gibi görülmesin. Kazıyoruz, ayağa kaldırıyoruz. Karşılama merkezlerinde Ziyaretçi alabilecek hale getiriyoruz. Geleceği en iyi şekilde koruyarak devrini yapmış oluyoruz. Çok geniş kapsamlı bir çalışma. 2000’den fazla uzman istihdam ediliyor. Ve 3 bine yakın da çalışan var. Geçen sene yaptığımız çalışmada 6 binden fazla arkeolojik buluntu ele geçirdi. Bizdeki envanteri de çoğaltıyoruz. Türkiye geçen sene 760 tane kazı yaptı. Türkiye en çok kazı yapan ülke, dünyada rekor kırdık. Yıllık 800 kazı yapan bir kapasiteye geldi Türkiye ve dünyada bu konuda lider olduk” ifadelerini kullandı.
Sıcak yaz aylarında turistlerin antik kentlere ilgisini artırmak için başlattıkları gece müzeciliği uygulamasının çok olumlu sonuçlar verdiğini söyleyen Bakan Ersoy, “Turizm gelirini tabana yaymak için turisti gece çekebilmek için gece müzeciliğini artırdık. Ege, Antalya kıyılarında olsun insanlar gündüz saatinde deniz başından havuz başından çıkamıyor. Özellikle şehir merkezlerinde ve şehir merkezlerine yakın olan çok ziyaretçi alan bölgelerde başlattığımız bir çalışma. Akşam güneş baktıktan sonra turist farklı serin bir ortamda gezebilmesini, öncesinde ve sonrasında esnafla buluşmasını sağlıyoruz. Yani otelin dışına çıkarıyoruz. Çok başarı oldu. 1 Haziranla 1 Ekim tarihleri arasında başlıyoruz. İlave yerleri dahil ediyoruz. Her sene bunun sayısını artıracağız. Bizin antik şehirler gündüz ve gece bambaşka güzel. Gündüz gelen gece ayrı gelmek istiyor. Çeşitlilik açısından çok başarılı sonuçlar veriyor” dedi.
Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı’nın bu yıl 15. yılını kutladığını söyleyen Bakan Ersoy, “Dünyanın en geniş yazma eser envanterine sahibiz. İçinde bir şifahanesi yani restorasyon bölümü var. Çok yoğun restorasyon yapıyoruz. Belli sayıda yazma eser satın almaya devam ediyoruz. Dünya ile kıyasladığımızda açık ara en büyük koleksiyona sahip ülkeyiz diyebiliriz. Koruma aşamasında da çok iyiyiz. Strateji değişikliği yapıldı. Sadece koruma değil. Aktif üretim yapacağız. Erişimi ve dünya ile entegre edeceğiz. Restorasyonla üretimini yapıyoruz. İkincisi dijitalleştirme programı başlattık. Dijitalleştirerek akademisyenlerin ve konuya ilgi duyan herkesin erişimini sağlıyoruz. Tüm dünyanın bu eserlerden de faydalanmasını sağlıyoruz” dedi.
Türkiye Kültür Yolu Festivaline ilişkin de konuşan Bakan Ersoy, festivalin şehir ekonomilerine katkısının da altını çizerek bazı esnafların, 9 günde 3 aylık ciro yaptığı söyleyerek, “İstanbul’da başlayan proje çok başarılı olunca büyükşehirlere ve tüm ülkeye yayıldı. Her sene 5 şehir eklemeye çalışıyoruz. Bu yıl 20 ilde yapılacak. Avrupa Festivaller Birliği üyesi oldu. Bu senede toplam 219 gün sürecek, 6 bin 800 etkinlik gerçekleşecek. 44 binden fazla sanatçı katılacak. İşin turizm yönü çok etkili olmaya başladı. Komşu ve büyük şehirlerden festivalin olduğu şehirlere çok ciddi ziyaretçi geliyor. İç turizm hareketi de oluşturmaya başladı. Turizm hareketi oluşturuyor. Şehirlerin markalaşmasını hedefliyoruz. Yurtdışından da takip ediliyor. Yabancı etkinliklere de yer vermeye başladık. Bunun da çok olumlu sonuçlarını aldık” diye konuştu.
Yurtdışına izinsiz çıkarılmış eserlerin tespitinin çok önemli olduğunu ifade eden Bakan Ersoy, “Tespit ettikten sonra çok uzun bir hukuki süreci var. Biz 2018’de süreci hızlandırma için yapısal bir değişikliğe gittik. Kaçakçılıkla Mücadele Dairesini, daire başkanlığı seviyesine getirdik. 3 kat daha fazla ekip ve rütbeli ekiplerle çalışıyoruz. Hızlı sonuç alıyoruz. Bir de işbirliği protokollerimiz var. 12’den fazla ülkede protokolümüz var. Protokol sayısını artırmak için çalışmalarımız sürüyor. Protokolle süreç çok hızlanıyor. Türkiye’ye toplamda 13 binden fazla eser getirildi” diye konuştu.
Bakan Fidan açıkladı: YPG için atılması gereken adımlar atılmadı mı?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.