38,8101$% -0.08
44,0597€% 0.43
52,2471£% 0.33
4.128,97%0,50
6.792,00%0,37
3.313,67%0,73
9.398,93%-1,21
4232392฿%3.99067
38.82$%-0.03152
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, “Sürecin kapalı kapılar ardında değil, TBMM’de yürütülmesini vurguladık. Gelinen noktada, bu konuda bir mutabakatın sağlanmış olması sevindiricidir. Ancak, endişelerimiz tamamen ortadan kalkmış değil. Meclise getirilecek olan 10. Yargı Paketi, bu sürecin akıbetini belirleyecektir. Şimdiden uyarıyoruz. Kaş yaparken göz çıkarmayın” dedi.
TBMM’de Yeni Yol Grup toplantısında gündemi değerlendiren Arıkan, konuşmasına 19 Mayıs, Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlayarak başladı. Gençlerin yaşadığı ekonomik sorunlara değinen Arıkan, şunları kaydetti:
“Bayramlarla gururlandırdığımız gençler, ne yazık ki adaletin terazisinde hüsrana uğruyor. En az 18 yıl okuduktan sonra 5 dakikalık bir mülakatla hakları gasbediliyor. Sorumluluk almaya, üretmeye, bu ülkeye değer katmaya hazır olan gençlerimiz liyakatin değil, torpilin esas alındığı bir sistemde eziliyor. Bir gencin gözünden rakamlara ve gerçeklere bakalım. Asgari ücret 22 bin lira, ama bekar bir gencin yaşam maliyeti 31 bin lira. Evlilik fonunun verdiği destek 150 bin lira ama en düşük evlenme maliyeti 650-700 bin lira. Gençlerimiz bütün bunlara muhatap kalınca, haliyle umudu dışarda arıyor. Son açıklanan verilere göre Türkiye’de tam beş milyon ‘ev genci’ var. Ne eğitimdeler ne de istihdamda yer alabiliyorlar. Bakınız, bu pasif direniştir. İktidara, politikalarına ve çaldığı umuda karşı gittikçe büyüyen sessiz bir çığlıktır. İktidar ‘Türkiye’nin genç nüfusu azalıyor’ diyor ama işsiz gençleri görmek istemiyor. Gençlere ‘evlenin’ diyor ama açlık sınırının altında verdiği asgari ücreti artırmaya yanaşmıyor.”
Arıkan’ın konuşmak için kürsüye davet ettiği işsiz genç şöyle konuştu:
“Benim gibi 5 milyon işsiz arkadaşım var. Çok istesem de maalesef iş bulamıyorum. Bu bizim tercihimiz değil, hiçbir arkadaşımızın ailesi bu durumdan memnun değil. Biz mülakatlarda elenenleriz, torpil listelerinde adı olmayanlarız, biz haberlerde ‘gençler iş beğenmiyor’ diye suçlananlarız. Hayallerimiz var. İş bulmak, çalışmak, nasipse yuva kurmak istiyoruz. Öğrendiklerimizle ailemize destek olmak istiyoruz.”
Arıkan, gencin konuşmasının ardından sözlerine devam etti. Artan kredi ve kredi kartı borçlarına değinen Arıkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de kişi başına kredi borcu 100 bin lirayı aşmış durumda. 86 milyon insan yaşıyor, 42 milyonu kredi borçlusu. Türkiye’de son 10 yılda kiracı sayısı 24 milyona, icra dosyası 23 milyona ulaştı. İşte bu rakamlar iflasın ilanıdır. Malumunuz önümüz Kurban Bayramı. 2018 yılında başlatılan bayram ikramiyesi uygulamasıyla emekliye bin lira ödeme yapıldı. Aynı yıl Türkiye Diyanet Vakfı 850 liraya, Türk Kızılayı 850 liraya ve Mehmetçik Vakfı 950 liraya kurban kesiyordu. Emekli, o yıl aldığı ikramiyeyle bağış yapabildi, hatta cebinde parası bile kaldı. Aradan 7 yıl geçti, 2025 yılına geldiğimizde bayram ikramiyesi bin liradan 4 bin liraya yükseldi. Kurban bedelleri ne oldu? Türkiye Diyanet Vakfı’nda 850 liradan 13 bin 500 liraya, Türk Kızılayı’nda 850 liradan 13 bin 250 liraya, Mehmetçik Vakfı’nda 950 liradan 14 bin 500 liraya yükseldi.
Çiftçimizin hali maalesef perişan. Zirai don, kuraklık, sel ve dolu afetlerini yaşayan çiftçimiz artık önünü göremez vaziyette. Şanlıurfa’da bir çiftçimiz ‘elektrikle sulamanın saatlik bedeli en düşük bin 300 lira. Geçen yıl ürünü sattık, sonra üstüne faizle kredi çekip elektrik borcunu kapattık’ diyor. Tarım cenneti olan Şanlıurfa’da son 65 yılın, Ege bölgesinde son 18 yılın en kurak dönemi yaşanıyor. İktidar bunlar için önlem almayı, destek vermeyi düşünmesi gerekirken dışarıdan tarım ürünleri ithal etmenin yollarını arıyor. Allah aşkına, siz ülkemizin çiftçileri için mi varsınız, yoksa Brezilya’nın, Ukrayna’nın, Bulgaristan’ın, Fransa’nın çiftçilerini kalkındırmak için mi varsınız?
“Yargı paketi, sadece sürecin kapsamıyla sınırlandırılmamalı”
Ülkemizin bir başka önemli gündemi, yeni çözüm süreci. Saadet Partisi olarak bu süreçte endişelerimizi de beklentilerimizi de şeffaf şekilde hem muhataplarımızla hem de aziz milletimizle paylaşıyoruz. Şunu özellikle ifade etmek istiyorum, Milli Görüş hareketi olarak 56 yıldır bu konunun çözümü için çalışıyoruz. ‘Terörsüz Bir Türkiye’ diye ifade ediliyor. Biz ‘Yaşanabilir Bir Türkiye’ diyoruz. Bundan kastımız, bu topraklarda bir tek evladımızın daha canının yanmamasıdır, adaletin tesis edilmesidir. Kalkınmanın süratli ve yaygın olmasıdır. Süreçlerin ‘tek bir kazanıma’ odaklanmasına karşıyız. Şu konuda memnuniyetimizi ifade etmek istiyorum, en başından beri sürecin kapalı kapılar ardında değil, Türkiye Büyük Millet Meclisinde yürütülmesini vurguladık. Gelinen noktada, bu konuda bir mutabakatın sağlanmış olması sevindiricidir. Ancak, endişelerimiz tamamen ortadan kalkmış değil. Meclise getirilecek olan 10. Yargı Paketi, bu sürecin akıbetini belirleyecektir. Şimdiden uyarıyoruz. Kaş yaparken göz çıkarmayın. Eli silah tutanları affederken eli kalem tutanları, eli pankart tutanları içerde tutarsanız bunun toplumsal vicdanda karşılığı olmaz. Yargı paketi, sadece sürecin kapsamıyla sınırlandırılmamalı, KHK mağdurları başta olmak üzere, adalet beklentisi olan bütün kesimleri kapsayacak şekilde düzenlenmelidir.
Sözde Yeni Dünya’nın en fiyakalı enstrümanlarından biri de ‘Dostum Trump’ söylemidir. ‘Dostum Trump’ hitabı, neticede Kıbrıs üzerindeki kuşatmayı bitirmeyecekse, bu sorunu çözemeyecekse bu dostluğun kime ne faydası var? Gazze’de kardeşlerimiz her gün katliama uğramaya devam edecekse bu dostluğun ne anlamı var? Gazze’de insanlık suçu hala işleniyor; kadınların, çocukların, yaşlıların, hastaların göz göre göre katledildiği bir vahşet hala yaşanıyor. Her geçen gün bombaların şiddeti artarken ne yazık ki sessizliğin dozu da artıyor. Bunu bizzat Siyonist bir yetkili şöyle itiraf ediyor, ‘Bu gece Gazze’de 100 kişiyi öldürdük ama kimsenin umurunda değil. Çünkü herkes bir gecede 100 Gazzelinin öldürülebileceği gerçeğine alışmış durumda’. Biz alışmayacağız. Ne bu vahşete ne bu sessizliğe ne de bu ikiyüzlü düzene asla alışmayacağız. Ancak Galata’da miting, hamburgercide protesto gösterileri yapan, konuşmaya gelince mangalda kül bırakmayan iktidar, ‘Mecliste somut bir adım atalım’ deyince, bu önergemizi reddetti. Kurumsal çağrılarımız yanıtsız kaldı, bireysel girişimlerimiz sonuçsuz bırakıldı. Mecliste Gazze’yi bugün konuşmayacaksak ne zaman konuşacağız? Mecliste Gazze bugün gündemimiz olmayacaksa ne zaman olacak?”
Özgür Özel’den Çerkes Sürgünü paylaşımı: “Derin kederini paylaşıyorum”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.