Müsavat Dervişoğlu’ndan Erdoğan’a: “Teröristle bile barıştın ama Mustafa Kemal’in düşünceleriyle barışamadın” | Tivi 6Tivi 6

10 March 2025 - 03:11

Müsavat Dervişoğlu’ndan Erdoğan’a: “Teröristle bile barıştın ama Mustafa Kemal’in düşünceleriyle barışamadın”

Müsavat Dervişoğlu’ndan Erdoğan’a: “Teröristle bile barıştın ama Mustafa Kemal’in düşünceleriyle barışamadın”
Son Güncelleme :

05 Mart 2025 - 13:07

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında, İmralı görüşmeleri sonrasında başlayan yeni süreç ve yeni anayasa çalışmalarını değerlendirdi.

Dervişoğlu, “‘Terörsüz Türkiye’ diye yola çıkılan yolun varacağı yegane yer, Atatürk’ün Cumhuriyetinin mahvıdır. Ulus devletin, üniter yapının imhası ve ilgasıdır. Bugün, İmralı teröristlerine umut ve hürriyet, Cumhuriyet çocuklarına zulüm ve hapis reva görülüyorsa bundandır. Hukuksuzluk ve yoksulluk cehennemine atılmış Türk insanı, artık vatanı sayılamayacak bir Türkiye içinde, federasyon cehenneminde yakılmak istenecektir. Ama herkes iyi bilsin ki; o yangında biz değil, Türk’e ve Cumhuriyet’e düşman olanlar yanacaktır” dedi.

Dervişoğlu, terör örgütü PKK’nin lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısına ilişkin AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ”Sen Recep Tayyip Erdoğan yedi düvel ile barıştın ama Türk milleti ile barışamadın. Barış ve kardeşlik öyle mi?” dedi.

Bebek katilinin içerde olmasına rağmen terörün sona ermediğini vurgulayan Dervişoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti, 102 yıllık varlığı boyunca çok belalar gördü, çok badireler atlattı. Bunun yaklaşık yarısında PKK denilen terör şebekesi vardı. On yıllar boyunca aynı şebeke, onun başındaki bebek katiliyle, ülkemiz insanının canına, malına, hayallerine kastetti. 50 binden fazla insanımız bu hainlerce katledildi. Sonunda 1999 yılında, bu terör şebekesinin başı Türkiye’ye ‘teslim edildi’. O günden beri müebbet hükümlüsü olarak, İmralı’da layık olduğundan çok daha iyi şartlarda yatmaktadır. Gel gelelim, bu bebek katili içeride olmasına rağmen, etnik ve bölücü terör sona ermedi, erdirilmedi, erdirilemedi. Çünkü bu 25 yılın 23’ünde Erdoğan ve AKP iktidarı vardı.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’a altın tepside sunulan iktidar makamının amacının, yeni dünya düzeninde Türkiye’ye biçilmiş gömleği ona zorla giydirmek olduğunu ifade eden Dervişoğlu, “Bu gömleğe göre Türkiye; her bir ferdiyle, toplumuyla, sahip olduğu kültürel ve düşünsel zenginlikle torna tezgahına sokulacaktı. Bu torna tezgahının sonunda ise ne olduğu konusunda aşağı yukarı bir şüphe olmayan Büyük Ortadoğu Projesi’nin ortasına atılacaktı. Bu proje, yeni sömürge projesinin adıydı. Bu projenin amacı, Ortadoğu’nun 2000’li yıllarda yeni araçlarla ve yeni söylemlerle, lidersizleşmesi, kişiliksizleştirilmesi, geriletilmesi, barbarlaştırılması, insanıyla ve kaynaklarıyla küresel kölelik düzeninin paryası kılınmasıydı. Bu projenin başından beri çetin cevizi ise Türkiye idi. Çünkü Türkiye tarihiyle, derinliğiyle, milli şuur ve kimliğiyle, laik ve demokratik kurumlarıyla, bu arzu edilen dünya düzeninin istisnasıydı. Kısaca çölde vahaydı ve yıkılmaz kaleydi. Bu yüzden değiştirilmesi zaman alacaktı. Erdoğan, işte bunun aparatı ve sorumlu müdürü olarak, yahut kendi tabiriyle o projenin eş başkanı olarak göreve geldi ve getirildi” şeklinde konuştu.

Erdoğan’ın barış ustası olduğunu belirten Dervişoğlu, “Teröristlerle barışmayı çok iyi bilirsin. Kanımıza canımıza sebep olan teröristle bile barıştın ama; fitreye muhtaç hale getirdiğin emeklilerimizle bir türlü barışamadın. Devletine hizmet eden ama ay sonunu getiremeyen memurlarımızla barışamadın. Alın teriyle üreten ve borç içinde yüzen işçilerimizle maalesef barışamadın. Ülkesini özünden çok seven ama başka ülkelerde gelecek hayali kurmak zorunda kalan ve vize kuyruklarında istikbal arayan gençlerimizle bir türlü barışamadın. Milyonlarca vatandaşımıza iş-ekmek imkanı sağlayan iş dünyamızla barışamadın. Demokrasiyle barışamadın, adaletle barışamadın, hürriyetle barışamadın. Bugün o makamlarda oturmanı sağlayan Cumhuriyet’le barışamadın. ‘Yeni Açılım’ maceranı 7 düvel alkışlıyor ama aynı 7 düvele karşı istiklal ve istikbal mücadelesi vermiş Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le barışamadın. Trump’la barıştın, Putin’le barıştın, Sisi’yle barıştın, Netenyahu ile barıştın, ama Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’le ve onun yasalarıyla barışamadın. Duyuyorsun değil mi sesleri, sen aslında Mustafa Kemal’in düşünceleriyle barışamadın, büyük Türk milletiyle barışamadın” dedi.

Konuşmasında Muhalefeti de eleştiren Dervişoğlu, “Ana muhalefet olarak demokratikleşme paketine varlarmış ve hodri meydanmış. Hatta Numan Kurtulmuş da devreye girmeliymiş. Ağız birliğine bakar mısınız? Bu terör örgütü 41 yıldır hangi amaçla silah kullanıyor? Türkiye’de ‘demokratikleşme’ bahanesiyle, üniter yapımızı, milli kimliğimizi yaralayacak, hatta yıkacak, yasal ve anayasal düzenlemeleri gerçekleştirebilmek için. Sorarım size; terörü bitirmekle, teröre teslim olmak aynı şey midir? Beyler; muhalefetin görevi, iktidarın değirmenine değil, hakikatin pınarına su taşımaktır. Kralın beklediği sözleri etmek değil, kral çıplak diyebilmektir” dedi.

Dervişoğlu, konuşmasının devamında;

“Bugün barış ve demokrasi havarisi kesilenler, bebek katilinden barış güvercini yontmaya çalışanlar, muhalif olmayı teröristlikle bir tutanlardır. Mili irade diye mangalda kül bırakmayıp, kayyumları olağanlaştıranlardır. Sokakları çetelere teslim eden, mafyaları protokolde ağırlayanlardır. Uyuşturucu baronlarına pasaport verip, Türk gençliğini torbacılara kazanç kapısı haline getirenlerdir. 11 yıllık Suriye iç savaşının en ağır faturasını Türkiye’ye ödetenlerdir. Milyonlarca kaçağı doldurup, bu vatanın asıl sahiplerini yabancı haline getirenlerdir. Parayla vatandaşlık satanlardır. Gazetecileri hapse atıp, dolandırıcılara, kara paracılara, bahisçilere kahraman muamelesi yapanlardır.

’Terörsüz Türkiye’ masalının, Türksüz Türkiye planı olduğunu her fırsatta hatırlatıp tekrarlayacağız. ‘Terörsüz Türkiye’ diye yola çıkılan yolun varacağı yegane yer, Atatürk Cumhuriyetinin mahvıdır. Ulus devletin, üniter yapının imhası ve ilgasıdır. Bugün, İmralı teröristlerine umut ve hürriyet, cumhuriyet çocuklarına zulüm ve hapis reva görülüyorsa bundandır. Hukuksuzluk ve yoksulluk cehennemine atılmış Türk insanı, artık vatanı sayılamayacak bir Türkiye içinde, federasyon cehenneminde yakılmak istenecektir. Ama herkes iyi bilsin ki; o yangında biz değil, Türk’e ve Cumhuriyet’e düşman olanlar yanacaktır. Ezcümle, yakılmak istenen devletimiz ve Cumhuriyetimiz, yani bizler, hepimiziz. Ya hep birlikte oturup buna seyirci kalacağız ya da şerefli Türk vatandaşları olarak, Cumhuriyet devletimizi geri alacağız. Çünkü Cumhuriyet mesuliyettir çünkü cumhuriyet inisiyatif almaktır. Bilinsin ve unutulmasın ki bütün vatan sevdalısı Türk evlatları olarak omuz omuza duracağız ve bu mevziyi bırakmayacağız. Türkiye’yi Türksüzleştirmeyeceğiz. Cumhuriyet’i yıktırmayacağız. Türk vatanını böldürtmeyeceğiz. Ne mutlu Türk’üm diyene” ifadelerini kullandı.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.