Müsavat Dervişoğlu: “Türk yargısı mutlaka bu saray kölelerinden kurtulacaktır” | Tivi 6Tivi 6

23 Şubat 2025 - 10:47

Müsavat Dervişoğlu: “Türk yargısı mutlaka bu saray kölelerinden kurtulacaktır”

Müsavat Dervişoğlu: “Türk yargısı mutlaka bu saray kölelerinden kurtulacaktır”
Son Güncelleme :

16 Şubat 2025 - 20:41

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, muhalif her unsurun tutuklanmasıyla, toplumda korku ve baskının mutat hale geldiğini, yoğunlaştığını belirterek, “Subaşlarına itinayla yerleştirilen ve aidiyetlerini, büyük Türk devletine değil, kendilerine makam, mevki ve imkan tanıyanlara hasredenlerin sayısı az, yetkileri çoktur. Biliyoruz ki, Türk yargısı köklü, büyük ve vicdanlıdır, zamanı geldiğinde iç muhasebesini yapacak ve mutlaka bu Saray kölelerinden kurtulacaklardır” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Ankara Gençlik Parkı Büyük Tiyatro Salonu’nda düzenlenen Milli Egemenlik Kongresi’nde konuştu.

Tek dertlerinin, milletin birliği, beraberliği ve geleceği olduğunu, bu büyük milletin kurduğu Cumhuriyet’in ilelebet payidar olmasını amaçladıklarını söyleyen Dervişoğlu, şöyle devam etti:

“Bugün yaşadıklarımız ne yenidir, ne de bir paradigmadır. Bugün yaşananlar, Türk milletine karşı doğrudan doğruya bir kalkışmadır. Bugün yaşadıklarımız üniformasız vesayet, postalsız darbedir. İktidar ve ortakları, ele geçirdikleri devleti partileştirmiş, devlet iktidarını ise şahsileştirmiştir. Kısaca, Türk devletinin imkan ve kabiliyetlerini ve de kurumlarını kullanarak, Türk milletine karşı son bir kuşatmaya girişmişlerdir. Kısaca, milletimizin kaderiyle ilgili çok önceden belirlenmiş bir takvim işletilmektedir. Daha önce verdikleri taahhütler, 23 yıldır verdikleri tavizler neticesinde, adım adım saray sultasına çevirdikleri bu iktidar projesinin, son dönemecine gelmiş bulunuyoruz. Bu dönemeçte, yıllar önce uygulamaya koyulan ve bunların da daha en başından beri ortağı oldukları, iktidara da ortağı olmayı kabul ederek geldikleri, Büyük Ortadoğu Projesi’nin öngördüğü kölelik düzenine, Türkiye Cumhuriyeti devletini uyumlu hale getirmek üzere çaba sarf etmektedirler. Bugün aldıkları görevin gereğini nihai noktasına ulaştırmak için, öyle bir haldedirler ki, terör örgütü elebaşısıyla yeniden pazarlık masaları kurmaktadırlar.

Terör iltisakı, terör örgütü üyeliği iddiasıyla görevden uzaklaştırıp, kayyum atadıkları belediye başkanlarını, İmralı ulakları diye kapılarda karşılamaktadırlar. Şehitlerimize kelle diyenler, askerimizin şehadetinden ‘bu işin fıtratında var’ diyerek en ufak bir acı duymayanlar, 26 yıldır hapiste bulunan terörist başını bir sabah kalktıklarında, terör örgütünü lağvetme çağrısı yapması fikrinde buluşuyorlar. 23 yıldır bu akıllarına gelmiyor, ne hikmetse Suriye’de yaşanan gelişmelerle eş zamanlı olarak bu fikri hayata geçirmek için, el sıkıp çağrı yapıyorlar. Buna da tarihi fırsat diyerek kendilerine verilen talimatı, millete fırsatmış gibi arsızca ve fütursuzca ilan ediyorlar.”

“Milletimizi bölmek ve parçalama hevesiyle hareket etmektedirler”

İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, yeni anayasa tartışmalarına da değinerek, şunları söyledi:

“Yeni anayasa hayalleriyle, ebedi bir iktidara sahip olma hezeyanına kapılanlar, bununla da yetinmemektedirler, içlerinde taşıdıkları zehri artık açıkça ortaya dökmek için acele etmektedirler. ‘Yeni anayasa, sivil anayasa, yeni yüzyıla yakışır anayasa’ söylemleriyle, Türk vatandaşlığını tahrip etmek, üniter devlet yapısını değiştirmek, milli devletimizi sözde yeni yüzyıla ayak uydurmak kılıfıyla yok etmek istemektedirler. Milletimizi etnisite, din, mezhep üzerinden bölmek ve parçalama hevesiyle hareket etmektedirler. Bu uğurda, Türk milletinin milli kimliğini, değerlerini, inançlarını, inançlarının yönünü, demografisini ve nihayetinde topraklarını ve egemenliğini değiştirmek ve sonunda da, tarihsel varlığını ancak ‘kağıt üzerinde bir Türkiye’ kalacak şekle getirmeyi hedeflemektedirler. Bunları yaparken de milletimizi açlığa yoksulluğa mahkum ederek, başını kaldıramaz hale getirmektedirler. Süreklilik kazanan bir ekonomik kriz ortamı yaratarak, istisnayı olağanlaştırmaktadırlar. Böylelikle hayat kavgasını en ağır şekilde veren Türk milletinin bu kabul edilemez hedeflerine varmak için yaptıkları işlere karşı sessiz kalmasını arzulamaktadırlar.”

“Kendilerine makam, mevki ve imkan tanıyanlara hasredenlerin sayısı az, yetkileri çoktur”

Son günlerde muhalif her unsurun tutuklanmasıyla, toplumda korku ve baskının mutat hale geldiğini, yoğunlaştığını belirten Dervişoğlu, “Yargı erkine yerleştirilen saray kadıları eliyle erezyona uğrattıkları yargı sistemi, toplumdaki adalet duygusunu yok ediyor” dedi.

Hakikatin anlatılmasının ve savunulmasının önüne geçme planlarının, yargı erkinin bağımsız ve tarafsızlığına gölge düşürdüğünü söyleyen Müsavat Dervişoğlu, “Subaşlarına itinayla yerleştirilen ve aidiyetlerini, büyük Türk devletine değil, kendilerine makam, mevki ve imkan tanıyanlara hasredenlerin sayısı az, yetkileri çoktur. Biliyoruz ki Türk yargısı, köklü, büyük ve vicdanlıdır, zamanı geldiğinde iç muhasebesini yapacak ve mutlaka bu saray kölelerinden kurtulacaklardır” diye konuştu.

“Saray sultasını sona erdirmek için mücadele etmek zorundayız”

İYİ Parti Lideri Dervişoğlu, Türkiye’nin büyük bir kuşatma altında olduğunu iddia ederek, şunları kaydetti:

“Bugün gözlerimizin içine baka baka 50 bin vatandaşımızın katiline el uzatanlar, onu meclise çağırmak gibi bir şaşırmışlığı sanki normalmiş gibi zikredenler, yürüttükleri şok doktrini sonucu güya pazarlık payını yüksek tutarak, teröristbaşı kanlı bebek katilini, bir barış güvercini gibi, hatta bir hak savunucusu gibi muhatap alanlar, Türkiye’ye yıllardır ufak ufak zerk ettikleri zehrin son damlalarını da vermeyi planlıyorlar. Türkiye’yi, Türk milletini bu ölüm uykusuna yatıranlara mani olmalıyız, çünkü bu uykunun uyanışı yoktur. İşte tam da bu yüzden, Saray sultasını sona erdirmek için mücadele etmek zorundayız. Devletin ve milletin birlikte hareket ettiği bir zeminde, bir başka çözüm sürecini de biz başlatmak zorundayız. Çünkü bugün Türkiye’de ortak bir kimliğin ifadesi olarak, birlikte yaşama iradesinin, yani cumhuriyetin somutlaşmış hali olarak, yurttaş olmak ve yurttaş kalmak sorunuyla karşı karşıyayız. Kısaca ‘Türk kalmak sorunuyla’ karşı karşıyayız.”

“Cumhuriyeti yıktırmayacağız”

Yıllarca “Kürt sorunu” diyerek, Kürtleri bir sorun nesnesi haline getirenlerin, ülkeye hiçbir çözüm sunamayacağını bildiklerini belirten Dervişoğlu, bugün Türk milletinin en önemli sorumluluğunun, Cumhuriyeti’ne ve haklarına sahip çıkmak olduğunu belirtti. Müsavat Dervişoğlu, şöyle devam etti:

“Sıla bebeğine, Narin kızına, mülakatta elenip intihar eden gencine, sokakta, evde gasp edilen, öldürülen kadınlarına, kesilen yada yakılan sonra da beton dökülen ormanlarına sahip çıkmak meselesidir. Yüreği vatan sevgisiyle attığı için, Atatürk’ün askeri olmak için başladıkları Harbiye’yi, Atatürk’ün askeriyiz diyerek tamamladıkları için ordudan atılan teğmenlerine sahip çıkmak meselesidir. Haksız yere tutuklanan ve tehdit edilen siyasilere-Ümit Özdağ’a, habercilik yaptığı için hapse atılan gazetecilere sahip çıkmak meselesidir. Düzene uydurulmak üzere baskılanan ve susturulmak istenen STK’lara, üniversitelere, aydınlara, yazarlara, sanatçılara, Türkiye konuşmalıdır, ancak konuşan bir Türkiye demokrat bir Türkiye’dir diyebilme meselesidir. Çünkü bizler, Lübnan, Libya, Suriye ya da Irak olmayı kabullenemeyiz. Biz, Türk milletiyiz ve Türkiye cumhuriyetiyiz. Çünkü biz, 100 yıl önce ağalığa, beyliğe, saraylara, yabancılara ve işgalcilere meydan okuyarak söke söke bağımsızlığını alan bir milletiz. Bugün, bu hedef doğrultusunda bir kader anındayız.

Tarih bizi milletin kurtuluş yolunu açmaya memur, çağ bizi, milletin evini büyütmeye mecbur, devir bizi milli mücadeleyi tahkim etmeye mahkum kılmıştır. O halde bu yolu birlikte yürüyeceğiz. Bu evi elbirliğiyle büyüteceğiz. Bu cepheyi inançla inatla iradeyle genişleteceğiz. Bizim parolamız bellidir: Türkiye’yi Türksüzleştirmeyeceğiz. Türk milletini böldürmeyeceğiz. Cumhuriyeti yıktırmayacağız. Cumhuriyetin niteliklerini değiştirtmeyeceğiz.”

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.