

İYİ Parti Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetler Başkanlığı, parti merkezinde “Kadının Statüsünün Güçlendirilmesi” konulu panel düzenledi.
İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, Panelin açılışında konuştu:
“Kadının sorunları, elbette sadece bugünkü iktidarla başlayan bir mesele değildir. Ama, bu iktidar döneminde, maalesef mesele olmanın ötesine geçmiş, kelimenin tam anlamıyla faciaya dönüşmüştür. Kadının gülmesinden bile rahatsız olan rahatsızlık, maalesef Türkiye’yi yönetmektedir. Şunu bir kez daha ifade etmek isterim; Kadınların sorunlarının tespiti ve çözüm arayışları sıradan bir sosyal sorumluluk meselesi değildir. Bir diğer deyişle, konu bu kadar basit değildir. Bu aslında, bir devlet meselesidir” dedi.
Dervişoğlu, kadınların sorunlarının tespitinin ve çözüm arayışlarının sıradan bir sosyal sorumluluk meselesi olmadığına dikkati çekerek, “İktidarımızda, 6284 Sayılı Kanun en etkin bir biçimde uygulanacaktır. Devlet, kadına şiddeti önleme konusundaki uluslararası taahhüdünü yeniden üstlenecektir” dedi.
Dervişoğlu, burada yaptığı konuşmada, panelin başlığının bile can yakıcı sorunların tarifi açısından fikir verdiğini belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ün vizyonuyla kadının statüsünü yükseltmeyi hedeflediğini vurgulayan Dervişoğlu, “Cumhuriyet’in bu hedefini ve daha önemlisi asıl amacını kavrayamayan idareciler elinde, ilk yıllardaki vizyonun gerisine düştük. İşin belki de en acı tarafı budur” diye konuştu.
Dervişoğlu, “Kadınların güçlenmesi, sadece ekonomik refah açısından değil, aynı zamanda milli birlik ve beraberliğimiz açısından da önemlidir. Çünkü kadınlar Türk milletinin temel direğidir. Onların haklarını güvence altına almak, sadece bir sosyal sorumluluk değil, aynı zamanda bir mecburiyettir” değerlendirmesinde bulundu.
Türkler, bir kadının dünyamızı nasıl değiştirebileceğine tanıklık etmiş bir millet vurgusu yapan Dervişoğlu, “Zübeyde Hanım’ın eseriyle, toplumsal ve ekonomik mucizelere imza atmış bir milletiz. Bunu salt annelik yanıyla söylemiyorum. Burada, Mustafa Kemal’den, Cumhuriyetimizin banisi Mustafa Kemal Atatürk çıkaran, kültürel ve ahlaki bir mucizeden söz ediyorum ” ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu, kadınların sorunlarının tespitinin ve çözüm arayışlarının sıradan bir sosyal sorumluluk meselesi olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Bir diğer deyişle, konu bu kadar basit değildir. Bu aslında, bir devlet meselesidir. Bugün, kadınları daha fazla iş hayatına katacak, şiddetten koruyacak ve eğitimde eşit fırsatlar sunacak reformlara ihtiyacımız vardır. Bu hayati ihtiyaçlardan ötürü, kadınların ve herkesin huzurunda bir kez daha söz veriyorum. Bizim iktidarımızda, 6284 Sayılı Kanun en etkin bir biçimde uygulanacaktır. Devlet, kadına şiddeti önleme konusundaki uluslararası taahhüdünü yeniden üstlenecektir” dedi.
Tüm sorunları aşmanın ilk adımının, cinsiyet eşitliğini kabul etmekten geçtiğini değinen Dervişoğlu, “Türkiye, kadın söz konusu olduğunda mangalda kül bırakılmayan, ama bu noktada atılmış ciddi adımlara az rastlanan bir ülke oldu. Tüm bu sorunları aşmanın ilk adımı, cinsiyet eşitliğini kabul etmektir. Başta iş hayatı olmak üzere, hayatın her alanındaki rol paylaşımlarında kriter, cinsiyet değil, liyakat olmalıdır. Eşitliği sağlayacak en önemli adım budur. Liyakatin esas alınmadığı hiçbir alanda başarı mümkün değildir. Sadece başarı değil, hakkın ve hakların teslimi mümkün değildir” dedi.
Genç bir hukukçu babası olarak medeni şartlarda, hakkını ve haklarını alabildiği bir dünyayı düşlediğini ifade eden Dervişoğlu, “Bu düşü gerçek kılacak vizyonun bize, Mustafa Kemal Atatürk’ten miras olduğunun farkındayım. Bu düşüncelerle; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nüzü şimdiden tebrik ediyor, toplantımızı şereflendirdiğiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.