40,2592$% 0.13
46,7280€% 0.07
53,9463£% 0.2
4.309,12%-0,18
7.021,00%0,34
3.335,67%0,36
10.222,02%-0,03
฿%
$%
Eski Ulaştırma Bakanı ve bürokrat Oktay Vural, sosyal medya hesabından TBMM’de kurulması planlanan komisyona ilişkin açıklamalarda bulundu. Vural, paylaşımında komisyonun adını ve bu adı üzerinden yönelttiği eleştirileri kamuoyuyla paylaştı.
Oktay Vural, sosyal medya açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Son mesajımı ‘Sizce niyeti belli komisyonun adı ne olmalı?’ diye bitirmiştim.
Müjdeler olsun!
Komisyonun adı konmuş:
“Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”
Hayırlı olsun…
Hatırlayalım:
Bir önceki çözüm sürecinde de buna benzer isimler vardı:
“Demokratik Açılım”, “Millî Birlik ve Kardeşlik Projesi”, “Barış Süreci”…
Görünen o ki yeni isim, eskisinin devamı.
Millî birlik var, kardeşlik var, demokrasi var.
Yani Garp cephesinde değişen bir şey yok.
Ama bu isim, ister istemez şu soruyu akla getiriyor:
Madem böyle bir komisyona ihtiyaç duyuldu, demek ki:
Millî dayanışma yok, Kardeşlik zedelenmiş, Demokrasi sıkıntıda…
Şimdi bu komisyon, dayanışmayı sağlayacak, kardeşliği inşa edecek, demokrasiyi güçlendirecek öyle mi?
Öyleyse, bu adı önerenlerin şu sorulara açık cevap vermesi gerekir: Millî dayanışma ise: Kime karşı? Neye karşı? Kardeşlik diyorsanız: Kim kiminle kardeş değil? Demokrasi diyorsanız: Sorunun kaynağı ne? Engeller nerede?
Bu kavramlar üzerinden bir komisyon kuruluyorsa, önce teşhis konmalıdır.
Teşhis olmadan tedavi nasıl olacak?
Mesela:
Millî dayanışmayı, Türk milleti olmayı, milli devleti, millî kimliği, Türkçe’yi, Türk vatandaşlığını sorgulayanlara karşı mı sağlayacaksınız?
Kardeşliği, milleti inanç gruplarına ve etnik kimliklere bölmek isteyen çok kültürcülüğe karşı mı savunacaksınız?
Demokrasiyi, kuvvetler ayrılığının zayıf, denetim mekanizmalarının etkisiz, parlamentosu güçsüz, tek kişilik bir hükümetin, yargı bağımsızlığının tartışmalı olduğu bir sistemle mi güçlendireceksiniz?
Yoksa milli birliğimize, kardeşliğimize, demokrasimize silah yönelten PKK teröristlerini affederek mi bu amaçlara ulaşacaksınız?
Unutulmamalıdır ki, millî dayanışma da kardeşlik de komisyon odalarında kurulmaz.
Bunlar masa başı tanımlarla değil, tarihin derinliği ve milletin ortak yaşanmışlığıyla inşa edilir.
Bin yıllık birlikte yaşama iradesini birkaç siyasi kavramla yeniden tarif etmeye çalışmak, hem millete haksızlık hem de tarih bilincini yok saymaktır.
Millet, siyasi mühendislik projeleriyle tanımlanacak bir yapı değil; tarihiyle, diliyle, kültürüyle ve mücadelesiyle var olan sosyolojik bir gerçektir.
Devlet ise masa başında değil, milletin iradesiyle ve tarihsel sürekliliğiyle şekillenir.
Bu nedenle, milleti ve devleti “komisyon kararıyla” tanımlamaya kalkmak, hem fikrî hem siyasî bir yanılgıdır.
Üstelik, millî dayanışma, kardeşlik ve demokrasi gibi yüce kavramları; teröristbaşının şartlı silah bırakma söylemleriyle ilişkilendirmek, bu kavramları milletin değer dünyasında aşındırmak anlamına gelir.
Bu tür girişimler, hem kavramları hem toplumu istismar etmektir.
Gerçek sorunların adını koymadan, süslü kavramlarla komisyon kurmak, milleti ikna etmez.
Bu komisyonun adı ne olursa olsun, niyeti, hedefi ve kime hizmet ettiği malumdur.
Maalesef bunlara bir siyasal meşruiyet alanı oluşturulmuştur.
Şüphesiz bu sürecin içinde yer almadan hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluğun olması da çok değerlidir.
Temennim odur ki, Türk milletinin egemenliğinin yegâne tecelligâhı olan TBMM’de hukuki olmayan bu komisyon, verilen bir görev emrine değil, Türk milletinin tarihi ve sosyolojik değerlerine sahip çıkma şuuruna uygun davranır, terör örgütünün ve uzantılarının taleplerine geçit vermez ve iradesini bu inançla ortaya koyar.”
Derince’de “3. Çık Dışarıya Oynayalım” Etkinliği Coşkuyla Gerçekleşti
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.