PEMRA’dan yapılan açıklamada, Han’ın konuşmaları ve basın toplantılarının, tüm uydu kanallarından yayınlamasının yasaklandığı belirtildi.

Açıklamada, Han’ın konuşmalarında devlet kurumlarının suikast planlaması üzere temelsiz savlarla iftirada bulunduğu vurgulanarak, bu içeriklerin yayınlanmasının kamu nizamını bozabileceğine, halk ortasında nefret oluşturabileceğine işaret edildi.

İmran Han’ın sözlerinin çok sayıda maddeyi ihlal ettiğine dikkat çekilen açıklamada, karara uymayan televizyon kanallarının lisanslarının askıya alınabileceği belirtildi.

PEMRA, 21 Ağustos’ta da Han’ın “devlet kurumlarını ve yetkililerini tehdit ettiği” gerekçesiyle konuşmalarının televizyonlardan canlı yayınlanmasını yasaklamıştı.

-İmran Han hükümeti nisanda düşmüştü

Pakistan’da, parlamentoda 10 Nisan’da yapılan inanç oylamasında 174 “hayır” oyuyla İmran Han hükümeti düşmüştü.

Ülkede 3 periyot başbakanlık yapan Navaz Şerif’in kardeşi Şahbaz Şerif, 11 Nisan’da mecliste düzenlenen seçimde 174 oyla salt çoğunluğun dayanağını alarak başbakan seçilmişti.

Han, hücuma uğramıştı

Han, koalisyon hükümetinin erken seçim ilan etmemesi gerekçesiyle 28 Ekim’de Lahor’dan İslamabad’a yürüyüş başlatmıştı.

Vezirabad’da 3 Kasım’da konvoyuna ateş açılması sonucu Han, iki bacağından yaralanmıştı. Silahlı hücumda Han’ın ayağına 4 kurşun isabet etmişti. Hücumda 1 kişi ölmüş, 13 kişi yaralanmıştı.

Ordudan kınama gelmişti

PTI önderi Han, dün Lahor’da tedavi altında olduğu hastanede basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Vezirabad’a yola çıkmadan bir gün evvel kendisine yönelik bir suikast planı olduğuna dair bilgi aldığını söz ederek, “Başbakan Şahbaz Şerif, İçişleri Bakanı Rana Sanaullah ve Servisler Ortası İstihbarat (ISI) Lider Yardımcısı Tümgeneral Faisal Nasir’in planı olduğunu öğrendim.” diye konuşmuştu.

Han, İslamabad’a yürüyüş başlattığında bu bireylerin halkın ağır iştirakini gördüğünü belirterek, bu sebeple kendisinin öldürülmek istendiğini aktarmıştı.

Pakistan ordusundan yapılan açıklamada, Han’ın kuruma yönelik sözleri “sorumsuzca iddialar” olarak nitelendirilerek, bunlar güçlü formda kınanmıştı.