42,0990$% 0,23
48,3633€% 0,43
54,9939£% 0,24
5.397,29%-0,44
8.998,00%-0,80
3.985,75%-0,60
10.918,63%-1,28
฿%
$%
Hür-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Levent Kuruoğlu, Enflasyon rakamlarını eleştirerek, “asıl sorunun bir türlü düşmeyen enflasyona karşı iktidarın sorumluluk almayışı” olduğunu ifade etti.
Kuruoğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
ENAG ekim enflasyonunu yüzde 3,74, yıllık enflasyon ise yüzde 60 olarak açıkladı.
TÜİK ise aylık enflasyonu yüzde 2,55, yıllık enflasyonu yüzde 32,87 olarak tespit etti.
Aradaki farkı çok daha artırarak son 5 yıla uyguladığımızda memur, emekli ve diğer çalışanların alım gücü neden bu kadar düştü sorusunun cevabı bulunacaktır.
Asıl problem ise, İktidarın bu hal karşısında hiç bir sorumluluk almadığı gerçeğidir.
Sayın Mehmet Şimşek ve diğer yetkililerin, yıllardır, düştü düşecek dediği enflasyon TÜİK rakamlarına göre dahi, bir türlü düşmemektedir.
Hür-Sen olarak her zaman ifade ettiğimiz üzere, bu cendereden çıkmanın tek yolu REFAH PAYI ödemesidir. Tüm zam ve enflasyon farkı ödemesinin üzerine, her 6 ayda Yüzde 10 refah payı ödenmelidir. Aksi takdirde, yangının tam ortasında bırakılmış memur ve memur emeklisini ve elbette tüm dar ve sabit gelirlileri kurtarmak mümkün olmayacaktır.
Memur ve emeklisinin 3 ay sonunda enflasyon farkı alacağı Yüzde 4,99 olmuştur. Bir çağrım da, memur ve emeklisi bu halde iken “sendikacılığın kitabını yazdık” palavrası ile, ortada gezenlere. Siz sendikacılık kitabını yazarken (!) az da olsa memur ve emeklisinin alım gücünü yükseltebilmenin gayreti içinde olsaydınız. Allahtan korkun, yalanlarınız hiç bitmedi. Hiç kimsenin inanmadığını bile bile algı yaratmaya devam ediyor ancak temsil ettiğiniz insanların, insanca yaşama hakkı gasp edilirken, utanmadan sırıtıyorsunuz. Siz olsa olsa, “sendikacılığın yüzde karası olabilirsiniz”




Görülmektedir ki, sendikacılık yeni bir vizyon, yeni bir zihniyeti şart kılmaktadır. Hükümet, sarı sendikalar el ele=yokluk ve yoksulluk olmuştur. Bu gerçeğe artık kimse göz yummamalıdır.”Pastadan hak ettiğimizi istiyoruz. Çocuklarımıza hak ettikleri bir gelecek kurmak bizim de hakkımız. Kısaca insanca yaşamak bizim en önemli talebimiz.” diyebilmek için doğru tercihler yapmak boynumuza borçtur.






Bahçeli: “İsrail Ateşkese Rağmen Soykırımı Sürdürüyor, Tutumu Güven Vermiyor”













