38,5992$% 0.33
43,6545€% 0.2
51,3560£% 0.12
4.017,76%0,36
6.628,00%0,24
3.240,09%0,05
9.167,58%0,98
฿%
$%
CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyesi Ömer Fethi Gürer, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin tarım sektöründeki kritik sorunlara dikkat çekerek, Türkiye’nin, gıda enflasyonunda OECD ülkeleri arasında zirveye yerleştiğini, bunun, yalnızca çiftçilerin değil, tüm halkın temel gıda maddelerine ulaşmasını zorlaştırdığını belirtti.
Türkiye’nin gıda enflasyonu oranının, Şubat 2025 itibarıyla yüzde 35.1’e yükseldiğini aktaran Gürer, “OECD ülkelerinde gıda enflasyonu ortalama yüzde 4,4. Biz, bu oranı yaklaşık sekiz kat aşarak gıda enflasyonunda OECD ülkeleri arasında birinci, dünya çapında ise en kötü durumda olan ülkelerden biriyiz. Arjantin, İran, Malavi ve Haiti gibi ülkelerin ardından beşinci sıradayız. OECD ülkeleri arasında Ülkemizden başka çift haneli gıda enflasyonu olan ülke bulunmamaktadır. Böyle bir durum, halkımızın geçim şartlarını daha da zorlaştırıyor. OECD’de Şubat itibarıyla gıda enflasyonu ortalaması yıllık yüzde 4,4. Bu oran Türkiye’nin mart ayındaki yüzde 4,94 seviyesindeki mart ayı gıda enflasyonunun dahi altında” ifadelerini kullandı.
Tarım sektöründeki istihdamın hızla azaldığını söyleyen CHP’li Gürer, “2002 yılında tarım sektöründe çalışanların oranı yüzde 35’ti, 2024 yılı itibarıyla bu oran yüzde 14.8’e düştü. Tarımda istihdam kaybı, çiftçi sayısında azalmaya, köylerin boşalmasına ve kırsalda büyük bir nüfus kaybına yol açtı” diye konuştu.
Gürer, Türkiye’de çiftçilerin borçlarının yıllar içinde katlanarak arttığını belirterek, “2005 yılında çiftçilerin toplam borcu 5 milyar TL civarındayken, 2025 yılında bu borç 935 milyar TL’ye çıkmış durumda. Yani, çiftçilerimizin borcu 187 kat artmış. Bu borçlar, tarım sektörünün sürdürülebilirliğini sorunlu kılıyor ve çiftçilerimizi finansal açıdan zor bir noktaya getiriyor” değerlendirmesini yaptı.
Destek ödemelerine de dikkat çeken Gürer, “2005 yılında çiftçilere toplam 4 milyar TL tarımsal destek ödemesi yapılmıştı. 2025 yılı itibarıyla bu destek 135 milyar TL’ye çıktı. Çiftçilerimizin borçları 20 yılda 187 kat artarken çiftçilerimize verilen destek tutarı 33 kat arttı.Tarım Kanunu 21 maddesi göre çiftçiye her yıl milli gelirin yüzde 1 verilmesi gerekirken bu destek hiç verilmedi. 2025 yılı için bu destek 615 milyar olması gerekirken 135 milyarda kaldı. Destekte hasat öncesi ya da hasat sonrası değil yaklaşık bir yıl sonrası verilince enflasyon ile eriyor. Çiftçilerimizin borç yükü, verilen desteği neredeyse yok sayacak kadar büyük” ifadelerini kullandı.
“Planlı tarım politikalarına geçiş yapılmalı”
CHP’li Gürer, Türkiye’nin, tarımsal üretim ve gıda güvenliği açısından hassasiyet gereken bir dönemeçte olduğunu, ani iklim değişikliği, aşırı rüzgar, ani sıcaklık artışı ve kuraklığın çiftçi için önemli sorunlar yarattığını belirterek, şunları kaydetti:
“Ürün ve rekolte kayıpları yaşanıyor. Tarımda kamucu bir anlayışın olmaması ve tüccara bırakılan piyasa artan girdi maliyetleri dengeleri bozdu.Tarımda yaşanan her krizin sonuçları, yalnızca çiftçiyi değil, tüm halkı etkiliyor. Gıda fiyatlarının artması, halkın sağlıklı ve ucuz gıdaya ulaşmasını engelliyor. Eğer tarım politikalarını gerçekci bir planlama ele alıp değiştirmezsek, gıda güvenliğimiz tehdit altına girecek. Tarımsal üretimde arz açığı olan ürünler yanında sulama suyu ,arazi toplulaştırma,yeniden taban fiyat ve ürün alım garantisi sağlanmalı ve yeni bir kooperatifçilik anlayışı geliştirilmelidir. İthalatçı anlayış yerine, yerli üretimi öncelikli hale getirmek için planlı tarım politikalarına geçiş yapılmalıdır.”
Türkiye’nin tarım sektöründe köklü reformlara ihtiyaç duyduğunun altını çizen Gürer, “Tarımda istihdam kaybı, artan borçlar ve gıda enflasyonu birleştiğinde, Türkiye’nin ekonomik geleceği daha da sorunlu hale gelecek. Bu sorunlar çözüm bekliyor. Eğer gereken adımlar atılmazsa, sadece tarım sektörü değil, tüm vatandaşlarımız bu durumdan olumsuz etkilenecektir” diye konuştu.
Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı: “3 Mayıs Türkçülük Günü kutlu olsun”