Trump Yönetiminin Sert Göçmenlik Politikaları Binlerce Uluslararası Öğrenci Vizesini İptal Etti

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Trump yönetiminin sert göçmenlik politikaları kapsamında yaklaşık 6 bin öğrenci vizesi iptal edildi. Fox Digital’ın haberine göre, iptal gerekçeleri arasında yasa dışı faaliyetler ve ‘terör bağlantıları’ yer alıyor. Yeni politikalarla öğrenci vizelerine yönelik incelemeler ve sosyal medya kontrolleri sıkılaştırıldı.

ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, “6 bin vizenin yaklaşık 4 bini, vize sahiplerinin yasaları çiğnemesi nedeniyle iptal edildi” bilgisini paylaştı. İptal nedenleri arasında “iddaa edilen terör suçları, alkol ve uyuşturucu etkisi altında araç kullanma ve hırsızlık yapmak” bulunuyor. Ayrıca, “yaklaşık 200 ila 300 vizenin terör suçları gerekçesiyle iptal edildiği” belirtildi.

ABD Başkanı Trump, Gazze Savaşı sırasında Filistin yanlısı öğrenci protestolarının ardından birçok üniversiteyi “antisemitizmin kalesi haline gelmekle” suçladı. Harvard Üniversitesi ile yaşanan anlaşmazlıkta Trump, “soruşturmalar için ayrılan fonları dondurmuş ve üniversitenin vergi muafiyet statüsünü kaldırmakla tehdit etmişti.” Bu gelişmeler, Avrupa ülkelerinin araştırma hibelerini artırmasına yol açtı.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ağustos ayında EWTN’ye verdiği röportajda, öğrenci vizelerinin iptaline yönelik politikaları savunarak, “Öğrenci vizesi anayasal bir hak değildir. Öğrenci vizesi, vermeyi biz uygun görürsek verilen bir ayrıcalıktır […] Eğer başvuru sırasında hakkınızda olumsuz bir şey bilseydim, size vize vermezdim. Sonradan bu bilgiyi öğrendiğimde ve size vize vermiş olduğumu fark ettiğimde, neden o vizeyi iptal edemeyeyim?” ifadelerini kullandı.

Tufts Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün F-1 öğrenci vizesi, 25 Mart’ta tutuklanmasının ardından Dışişleri Bakanlığı tarafından iptal edildi ve SEVIS kaydı kapatıldı. Bu durum, Öztürk’ün ABD’de yasal çalışma hakkını kaybetmesine neden oldu. Avukatları, “Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Kurumu’nun SEVIS kaydını hukuksuz ve keyfi biçimde, bildirim yapmadan sonlandırdığını” savunuyor. Massachusetts’te görülen davada mahkeme, SEVIS kaydının yeniden açılmasının, öğrencinin akademik hayatı ve geçim kaynakları açısından “geri dönüşü olmayan zararların” önüne geçeceğini belirtti.