39,3882$% 0.07
45,6369€% 0.21
53,5036£% 0.14
4.291,80%0,18
7.050,00%0,04
3.393,91%0,27
9.374,59%0,26
฿%
$%
Türkiye ekonomisi, kırılgan bir yapıya sahip. 2025 yılı itibariyle yüksek enflasyon, faiz oranlarındaki dalgalanmalar ve iç talepteki daralma gibi zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu kırılgan ekonomik ortamda, asgari ücretin belirlenmesi, hem çalışanların yaşam standartları hem de genel ekonomik denge açısından kritik bir öneme sahiptir.
Türkiye ekonomisi, resmi verilere göre 2024 yılında %3,2 oranında bir büyüme kaydetmiştir, ancak bu oran hükümetin %4’lük hedefinin altında kalmıştır . 2025 yılı için büyüme beklentisi %3 civarında olacağı öngörülüyor. Bu durum ekonomide yavaşlamayı göstermektedir .
Enflasyon, 2024 yılı sonunda %47,09 seviyesinde gerçekleşmiştir . Merkez Bankası, enflasyonu kontrol altına almak amacıyla faiz oranlarını artırmış, ancak bu durum iç talepte daralmaya yol açmıştır. Ayrıca, döviz kuru baskıları ve enerji maliyetlerindeki artış, üretim maliyetlerini yükseltmiştir. Yaşanan bu gelişmeler özellikle dar gelirliler üzerinde ciddi baskıya ve alım gücünde gerilemeye neden olmuştur.
Asgari Ücret Artışı: İhtiyaç ve Etkiler
2025 yılı için net asgari ücret, %30’luk bir artışla 22.104 TL olarak belirlenmiştir . Bu artış, yüzdelik oran olarak yüksekmiş gibi olsada, enflasyon karşısında reel alım gücünde bir artış sağlamamıştır. Örneğin, 2024 yılında 17.000 TL asgari ücretle alınabilen gram altın miktarı, 2025 yılında 22.104 TL’lik asgari ücrete göre daha fazladır.
Asgari ücret artışları, piyasaları canlandırabilir ve ekonomik büyümeyi destekleyebilir. Ancak, bu artışların enflasyonu artırmaması için dikkatli bir denge gözetilmelidir. Aksi takdirde, ücret artışları, piyasa fiyat artışlarını tetikleyerek alım gücünü artırmak yerine düşürebilir.
Tabi bunlar ekonomi uzmanlarının işidir. Sadece ücretlerin enflasyon baskısı yaratıyor o nedenle de zam yapılmamalı denilmesi de doğru bir düşünce değildir. Çünkü ücretlerin dışında mal ve hizmetlerde maliyet artışları nedeniyle zam yine gelmekte. Özellikle petrol ve petrokimya ürünler açısından dışa bağımlı olmak enflasyonist baskıyı fazlasıyla başta dar gelirli olmak üzere tüm toplum hissetmektedir. Bu bilinmekle beraber farklı enerji kaynaklarına yönelim var olmakla beraber yeterli değildir. Tabii kamu kaynaklarının verimli kullanımı da önemlidir ama buna çok dikkat edilmediğini düşünmekteyim. Dolayısıyla enflasyon yükünü sadece dar gelirliye yüklemek adil ve hakkaniyetli değildir. Marifet sadece tüketmek olmamalı. Üreterek tüketmek yani (üretüketici) olmaktır.
Dar Gelirli Kesim ve Sosyal Etkiler
Dar gelirli kesimler, yüksek enflasyon ve artan yaşam maliyetleri nedeniyle ciddi ekonomik zorluklarla karşı karşıyadır. Asgari ücretin, açlık ve yoksulluk sınırlarının altında kalması, bu kesimlerin yaşam standartlarını olumsuz etkilemektedir .
Asgari ücret artışı, ücretlinin yaşam kalitesini arttırırken, işveren maliyetlerini artmasına, dolayısıyla piyasa fiyatlarının artmasına neden olacağı da göz ardı edilmemeli. Peki nasıl olacak denge nasıl sağlanacak derseniz. İşte bu bizi yönetenlerin sorumluluğudur. Basit düşünce pratiğinde çözüm topyekün her alanda üretimden geçtiğini, bu doğrultuda politikalar ve projeler üretmek gerektiğidir.
Sonuç ve Öneriler
Türkiye ekonomisinin 2025 yılında karşı karşıya olduğu zorluklar, asgari ücretin belirlenmesinde dikkatli bir yaklaşımı gerektirmektedir. Asgari ücret artışları, çalışanların yaşam standartlarını iyileştirmek için önemli bir araçtır, ancak bu artışların enflasyonist baskıları artırmaması için dikkatli bir denge gözetilmelidir.
Ayrıca, dar gelirli kesimlerin yaşam standartlarını iyileştirmek için sosyal destek programlarının güçlendirilmesi, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimin artırılması gibi yapısal reformlar da önemlidir. Bu şekilde, ekonomik büyüme ve sosyal refah arasında sürdürülebilir bir denge sağlanabilir.
Sonuç olarak, asgari ücret artışları, ekonomik büyüme ve sosyal refahın sağlanmasında önemli bir araçtır. Ancak bu artışların, enflasyonist baskıları artırmaması ve dar gelirli kesimlerin yaşam standartlarını iyileştirmesi için dikkatli bir politika izlenmesi gerekmektedir. Ülke ekonomisinin kırılgan yapıya sahip olması asgari ücrete ve dar gelirliye ara zam zorunluluk arz ediyor.
Bir zincirleme yıkım senaryosu: Türkiye