DOLAR

39,8325$% 0.14

EURO

46,8548% -0.52

STERLİN

54,3518£% 0.21

GRAM ALTIN

4.256,62%-0,88

ÇEYREK ALTIN

6.907,00%-1,19

ONS

3.327,97%-0,88

BİST100

10.234,62%0,45

BİTCOİN

4379248฿%1.89637

TETHER

39.84$%0.09012

Ankara AÇIK 23°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • Tivi 6
  • Genel
  • Türkiye’nin sağlık politikaları: Sorunlar ve çözüm önerileri

Türkiye’nin sağlık politikaları: Sorunlar ve çözüm önerileri

Türkiye’de sağlık hizmetleri, 2000 yılı öncesinde tıp alanında teknolojinin şimdiye göre gelişmediği, sektörün, yetersiz imkan ve olanaklarıyla yürütüldü. Kapasite nedeniyle sorun ve sıkıntıların yaşandığı bir dönemdi. Sağlık hizmetlerine erişim de yetersizdi. 2000 sonrası sağlık alanında özellikle 2003 yılında başlatılan “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile sağlık sisteminde ciddi yapısal değişiklikler yapılmış, sağlık hizmetlerine erişim kolaylaşmış, vatandaş memnuniyeti artmıştır. Ancak bu dönüşüm sürecinde birtakım sorunlar da ortaya çıkmıştır. Sistem ilk başlarda gayet iyi işliyor ve vatandaşın sağlık hizmetlerine erişimi de iyi bir noktaya gelmişti. Fakat bu süreç iyi yönetilemedi ve sağlık sektörünün ticarileşmesiyle birlikte sorunlar ardı ardına gelmeye başladı. Sağlık ticari metaya dönüşmüş ve memnuniyetsizlikler artmıştır. Son zamanlarda ise sağlık sektörü sorunlar yumağıyla kaotik bir hal almıştır.
Bu süreci ele alarak, sağlıkta geldiğimiz noktayı ortaya koymaya çalışalım.

1. Türkiye’de Sağlık Politikalarının Genel Yapısı
Türkiye’nin sağlık politikaları, Sağlık Bakanlığı öncülüğünde yürütülmektedir. 2003’te başlatılan “Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP)”, aile hekimliği sistemi, hastanelerin tek çatı altında toplanması, sağlık bilgi sistemlerinin dijitalleştirilmesi gibi birçok yeniliği hayata geçirmiştir. Bu program sayesinde vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştı ama sağlığın ticarileşmesiyle süreç farklı noktaya evrildi. Sağlık, sorunlar yumağına dönüştü. Politikalarda ki bu değişiklik ekonomik nedenlerle sağlığa erişimi zorlaştırdı.
Özellikle şehir hastaneleri projesiyle büyük, donanımlı sağlık kompleksleri oluşturulmuştur. Bu hastaneler, modern donanımlarıyla dikkat çekse de uzun vadeli mali yükleri ve yönetimsel sorunlar nedeniyle eleştirilmiştir.

2. Mevcut Sağlık Sistemi Sorunları
a. Sağlık Çalışanlarının Yükü ve Tükenmişlik
Türkiye’de hekim ve hemşire sayısı OECD ortalamasının altındadır. Bu durum özellikle kamu hastanelerinde görev yapan sağlık çalışanlarının aşırı iş yüküne maruz kalmasına yol açmaktadır. Günde 100’den fazla hasta gören hekimlerin tükenmişlik yaşadığı, hatalı teşhis ve tedavi risklerinin arttığı bilinmektedir. Ayrıca, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının artması, mesleki motivasyonu olumsuz etkilemektedir. Yine bir kısım yetişmiş doktorun, politikalar nedeniyle başka ülkelere çalışmak üzere gitmeleri de ayrı bir sorun oluşturmuştur.
b. Randevu Sistemi ve Erişim Sorunları
MHRS (Merkezi Hekim Randevu Sistemi) üzerinden randevu almak giderek zorlaşmaktadır. Özellikle bazı branşlarda aylarca sonraya randevu verilmesi, vatandaşları özel hastanelere yönlendirmekte ve gelir adaletsizliğini artırmaktadır. Bu durum, sağlık hizmetlerinde eşitlik ilkesine zarar vermektedir.
c. Sağlıkta Ticarileşme ve Özel Hastane Bağımlılığı
Özel hastanelerin artışı, sağlık hizmetlerinde kaliteyi artırsa da kamu hastanelerine alternatif olmaktan çok bazı vatandaşlar için tek seçenek haline gelmiştir. SGK’nın özel hastanelere yaptığı geri ödemeler sınırlı kalırken, hastaların cebinden çıkan katkı payları artmıştır. Bu da sağlık hizmetlerinin giderek ticarileştiği eleştirilerini beraberinde getirmiştir. Özel hastanelere müşteri garanti verilmesi toplumda tepkilere neden olmuştur. Özellikle son zamanlarda özel hastanelerin de kaliteyi düşürdüğü ve yasal olmayan farkları talep etmeleri ve gereksiz tetkik talep etmeleri ciddi soruna neden olmaktadır.
d. Koruyucu Sağlık Hizmetlerinin Geri Planda Kalması
Türkiye’de sağlık sistemi, büyük ölçüde tedavi odaklıdır. Oysa gelişmiş sağlık sistemleri, önceliği koruyucu sağlık hizmetlerine verir. Obezite, diyabet, kalp damar hastalıkları gibi kronik hastalıklar artarken, halk sağlığına yönelik uzun vadeli eğitim ve önleme stratejileri yetersiz kalmaktadır.
e. Şehir Hastaneleri ve Finansal Yük
Şehir hastaneleri, modern ve büyük ölçekli yapılar olarak tanıtılmıştır. Ancak yap-işlet-devret modeliyle işletilen bu hastaneler, kamu bütçesine ciddi yük getirmektedir. Kiralama ve hizmet alımı gibi kalemler, Sağlık Bakanlığı bütçesinin büyük kısmını tüketmektedir. Bu modelin sürdürülebilirliği, ciddi şekilde sorgulanmaktadır. Hatta İngiltere’nin yüz yıl önce bu sistemi uyguladığı ve sürdürülebilir olmadığını görüp vaz geçtiği de duyumlar arasındadır.
3. Sağlık Politikalarına Yönelik Çözüm Önerileri
a. İnsan Kaynağının Güçlendirilmesi
Türkiye’de sağlık çalışanı başına düşen hasta sayısını azaltmak için tıp fakülteleri ve sağlık meslek yüksekokullarının kontenjanları artırılabilir. Ancak nitelikli eğitimden taviz verilmemeli, mezuniyet sonrası sürekli mesleki gelişim desteklenmelidir. Son yıllarda tıp fakültelerine giriş sıralamasının düşürülmesi yerine artırılması kaliteyi korumak adına önemlidir. Ayrıca sağlık personeline yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla daha etkin yasal düzenlemeler yapılmalı, caydırıcı cezalar uygulanmalıdır. Mevcut personelin
b. Randevu Sisteminin Gözden Geçirilmesi
MHRS sisteminde algoritmalar iyileştirilerek daha adil bir randevu dağılımı sağlanmalıdır. Özellikle yaşlılar, kronik hastalar ve acil tedavi gerektiren gruplar için öncelik sistemleri geliştirilebilir. Ayrıca hastaneler arası koordinasyon artırılarak hasta yükü dengelenmelidir.
c. Kamu Hastanelerine Yatırım ve Özerklik
Özel hastanelerle rekabet edebilecek kamu hastanelerinin güçlendirilmesi önemlidir. Nitelikli sağlık hizmeti için kamu hastanelerine daha fazla bütçe ayrılmalı, yöneticilere belirli ölçüde özerklik tanınmalıdır. Böylece verimlilik ve hasta memnuniyeti artabilir. Hatta şehir hastanelerin işlevsel olmadığı varsayımıyla hareket edilerek, uzmanlaşmış hastanelerin sayısının artırılarak yeterli donanıma kavuşturulması önemlidir.
d. Koruyucu Sağlık Hizmetlerinin Yaygınlaştırılması
Aile sağlığı merkezlerinin işlevi artırılmalı, halk sağlığı programları daha aktif hale getirilmelidir. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarının kazandırılması için okullarda ve işyerlerinde sağlık eğitimleri teşvik edilmeli; obezite, diyabet gibi hastalıkların önlenmesi için tarama ve bilgilendirme faaliyetleri artırılmalıdır.
e. Şehir Hastanelerinde Denetim ve Şeffaflık
Şehir hastanelerinin maliyet etkinliği ve hizmet kalitesi düzenli olarak denetlenmelidir. Şeffaflık ilkesi gereği, şehir hastaneleriyle yapılan sözleşmeler kamuoyu ile paylaşılmalı ve uzun vadeli kamu yükü dikkatlice analiz edilmelidir. Alternatif olarak, orta ölçekli, erişimi kolay kamu hastaneleri de planlanmalıdır.
4. Dijital Sağlık Uygulamaları ve Teknolojik Altyapı
Sağlık sisteminin dijitalleşmesi büyük avantajlar sunsa da veri güvenliği ve mahremiyet konuları dikkatle ele alınmalıdır. E-nabız, Teletıp, dijital reçete gibi uygulamalar yaygınlaştırılırken, sağlık çalışanları ve vatandaşlar bu sistemler hakkında eğitilmelidir. Ayrıca yapay zeka destekli karar destek sistemleriyle hekimlerin teşhis süreçleri desteklenebilir.
5. Sağlıkta Eşitlik ve Sosyal Adalet
Türkiye’nin sağlık politikalarında kırsal-şehir ayrımı hala önemli bir sorundur. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde sağlık hizmetlerine erişim batı illerine göre daha zayıftır. Bu bölgelerdeki sağlık tesisleri modernize edilmeli, teşviklerle sağlık personeli bu bölgelere yönlendirilmelidir. Dezavantajlı gruplar için özel sağlık politikaları geliştirilmelidir. Ayrıca emekli ve dar gelirlilere sağlık hizmetlerinde ve eczanelerde katkı payı kesilmesinde destek sağlanmalıdır.
Sonuç
Türkiye sağlık alanında büyük reformlar yapmış ve birçok gelişme kaydetmiştir. Ancak mevcut sorunlar da göz ardı edilmeyecek kadar büyüktür. Sağlık sisteminin daha adil, etkin ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşması için insan kaynağı planlamasından altyapı yatırımlarına, koruyucu hizmetlerden dijital sağlık çözümlerine kadar birçok alanda reform ihtiyacı bulunmaktadır. Özellikle koruyucu hekimlik sisteminin geliştirilerek uygulanması önem arz etmektedir. Sağlık ocaklarının işlevselliğinin artırılarak insanların hastaneden önce buralara giderek sorunlarına çözüm bulmaları önemlidir. Ayrıca sağlık ocakları yetkili kılınarak halk sağlığını bireysel takipte kalmalı ve uymayanlara yasalar çerçevesinde yaptırım uygulayabilmelidir. Halkın sağlığı, sağlık merkezlerinden önce, eğitimle, etkinliklerle, sosyal politikalarla ve ekonomik eşitlikle birlikte korunabilir. Bu nedenle sağlık politikaları, bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalı ve toplumun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde planlanmalıdır. Sosyal devlet politikası benimsenmeli ve bu anlayıştan uzaklaşılmamalıdır. Özellikle halk ilaçlar konusunda ciddi bilgilendirilmeli ve gereksiz ilaç kullanımının önüne geçilmelidir. Özel hastaneler de olmalı ama öncelik sağlık ocaklarında olmalı. Şehir hastaneleri yerine birçok bölgede yapılmış donanımlı hastanelerde sağlık hizmetleri verilmesi hem yığılmayı önlemesi hem de kolay ulaşım sağlayacağından gereksiz trafik problemlerine sebebiyet vermeyecektir.

ad826x90

ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Bir katliamın ötesi: Madımak – Yüksel Işık

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.