

Tarımda artan dışa bağımlılık ve ithal girdi maliyetleri yanında yüksek enflasyon, işçilik ücretlerindeki artış, akaryakıt, enerji ve nakliye ücretlerindeki yüksek zamlar pek çok üründe ithalatı daha cazip hale getirirken, milli yiyeceklerimizden çiğ köfte bile ithal girdilerle erişilmez hale geldi. Dürümü 250 TL’ye yükselen etsiz çiğ köftenin biberi İran’dan, yanındaki marulu Mısır’dan geliyor. Ayçiçek yağı sıfır gümrükle Ukrayna, Bosna Hersek, Tunus, Makedonya’dan, bulguru ağırlıkla Rusya’dan ithal edilip Türkiye’de işlenen buğdaydan… Acı biberi, Şanlıurfa’nın isotu, Antep’in, Maraş’ın, Adıyaman’ın acı biberi yerine İran’dan ithal.
Üreticiye destek 135 milyar, tarım ürünleri ithalatına harcanan para 812 milyar TL
2024 yılında tarımsal ürün ithalatına harcanan döviz 23,2 milyar dolar olurken TL karşılığı 812 milyar. 2025 bütçesinde tarımsal desteklemeye ayrılan 135 milyar TL ödenek ise geçen yıl ithalata harcanan paranın altıda biri.
Çiftçiler Sendikası’nın (Çiftçi-Sen) 2024 Yılı Tarım Raporunda Türkiye’nin buğday, mısır, soya, ayçiçeği gibi temel ürünlerde ithalata bağımlı hale geldiği vurgulanırken, temel ürün türlerine göre kendine yetebilme oranı yüzde 5-90 arasında değişiyor. Gıda üretimi girdi maliyetlerindeki olağanüstü artışlar sahte, taklit ve tağşiş gıdaların yaygınlaşmasına neden olurken, pestisit (zehirli kimyasallar) kullanımındaki artış halk sağlığını tehdit eder boyutlara ulaştı. 2023’te 58 bin tona ulaşan pestisit kullanımı nedeniyle geçen yıl ihraç edilen binlerce ton tarım ürünü, sebze, meyve gümrüklerden, sınır kapılarından geri çevrildi.