Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Kadir Özkaya ve Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Diyarbakır’da düzenlenen “İdari Yargıda Bireysel Başvuru İhlal Kararları ve İhlalin Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması Bölge Toplantısı’nda bireysel başvuru sistemine ve adaletin toplumdaki yerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
702 BİNDEN FAZLA BAŞVURU, 81 BİN İHLAL KARARI
Toplantıda konuşan AYM Başkanı Kadir Özkaya, bireysel başvuru sistemine dair güncel verileri kamuoyuyla paylaştı. 23 Eylül 2012’den bu yana Anayasa Mahkemesi’ne toplam 702 bin 53 bireysel başvuru yapıldığını belirten Özkaya, bunlardan 600 bin 14’ünün karara bağlandığını ve yaklaşık yüzde 76’sının kabul edilemez bulunduğunu açıkladı. Mahkeme tarafından şimdiye kadar 81 bin 841 ihlal kararı verildiğini ifade eden Özkaya, bu kararların büyük çoğunluğunun “makul sürede yargılanma hakkına ilişkin olduğunu vurguladı.
‘‘AYM, SÜPER TEMYİZ MAHKEMESİ DEĞİLDİR”
Özkaya, bireysel başvurunun temyiz yolu gibi algılanmasının yanlış olduğunu söyleyerek, Anayasa Mahkemesi’nin yalnızca anayasal hakların ihlal edilip edilmediğine baktığını, Yargıtay ve Danıştay gibi yüksek mahkemelerle arasında hiyerarşik bir ilişki değil, anayasal görev paylaşımı bulunduğunu vurguladı.
“ADALET ZEDELENİRSE, GÜVEN VE BARIŞ DA ZARAR GÖRÜR”
Adaletin sadece hukuk sistemi değil, toplumsal düzen açısından da hayati önem taşıdığını belirten Özkaya şu mesajı verdi:
“Adaletin zedelendiği yerde toplumsal barışın, güvenin ve refahın da yara alacağı açıktır.” Yargı mensuplarının etik sorumluluklarına da değinen Özkaya, hakim ve savcıların adil, tarafsız ve vicdanlı kararlar vermesi gerektiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “Kibir, çekememezlik gibi duygularla hareket ederek adaletsizliğe yol açmamalıyız… Nara değil, nura heves edelim.”
GAZZE VURGUSU VE İNSAN HAKLARI İÇTİHADI
Konuşmasının sonunda Gazze’de yaşanan insani krize de dikkat çeken Özkaya, uluslararası toplumu ortak vicdanla hareket etmeye çağırdı. Ayrıca, bireysel başvuru kararlarında ulusal ve uluslararası içtihatların titizlikle değerlendirildiğini, bu süreçte zengin bir insan hakları içtihat bankası oluşturduklarını belirtti.
Toplantıya katılan Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez ise bireysel başvuru sonucu verilen ihlal kararlarının sadece alınmasının değil, uygulanmasının da son derece önemli olduğuna dikkat çekti. Kerkez şöyle konuştu:
“Anayasa Mahkememiz bir ihlal kararı verdiği zaman tüm kurumların buna uyması ve gereğini yerine getirmesi gerekir. İhlalin sonuçlarının giderilmesi de vatandaşımızın bir temel hakkıdır.”
“EMPATİ KURMAK ZORUNDAYIZ”
Yargı mensuplarının vatandaşların yerine kendilerini koyarak hareket etmeleri gerektiğini belirten Kerkez, eğitim süreçlerinde de bu duyarlılığın kazandırılması gerektiğini vurguladı:
“Biz aynı durumla karşılaşsaydık ne yapılmasını isterdik? Bunu düşünerek karar vermeliyiz.”
“BİR GÜN AYM İŞSİZ KALMALI” TEMENNİSİ
Kerkez sözlerini, ideal hukuk sisteminde kimsenin bireysel başvuru ihtiyacı duymadığı bir gelecek dileğiyle tamamladı:
“Umarım bir gün Anayasa Mahkemesi, hak ihlali nedeniyle önüne gelen bireysel başvuru dosyalarında işsiz kalır.”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “Aziz İhsan Aktaş Suç Örgütü” soruşturmasında önemli bir aşamaya gelindi. İBB’ye açılan soruşturma kapsamında suç örgütü lideri olmakla suçlanan Aziz İhsan Aktaş hakkında iddianame 10 ay sonra tamamlandı.
Başsavcılığın açıklamasına göre, 40’ı tutuklu olmak üzere toplam 200 kişi hakkında 20 Ekim 2025 tarihinde kamu davası açıldı. Sanıklara yöneltilen suçlamalar arasında “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme”, “rüşvet”, “ihaleye fesat karıştırma”, “resmî ve özel belgede sahtecilik”, “dolandırıcılık” ve “malvarlığı aklama” gibi ağır suçlar yer alıyor.
AKTAŞ’A YÖNELİK SUÇLAMALAR
İddianamede, suç örgütünün lideri olduğu öne sürülen Aziz İhsan Aktaş’ın çıkar amaçlı bir yapı kurarak kamu ihalelerine müdahale ettiği belirtildi. Aktaş hakkında şu suçlamalar yer aldı:
– 42 fiilden ihaleye fesat karıştırma (TCK 235) – 4 fiilden edimin ifasına fesat karıştırma (TCK 236) – 5 fiilden resmî belgede sahtecilik (TCK 204) – 21 fiilden özel belgede sahtecilik (TCK 207) – 10 fiilden rüşvet verme (TCK 252) – Ayrıca dolandırıcılık, malvarlığı aklama ve gerçeğe aykırı fatura düzenleme suçlarından da cezalandırılması talep edildi.
BELEDİYE BAŞKANLARINA RÜŞVET VE SAHTECİLİK SUÇLAMASI
İddianamede, aralarında büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarının da bulunduğu birçok kamu görevlisine suç isnat edildi. Suçlamalar şu şekilde sıralandı:
– Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara: İki ayrı ihaleye fesat karıştırmak ve rüşvet almak
– Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer: İki ihaleye fesat karıştırmak ve iki özel belgede sahtecilik
– Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin: Rüşvet almak
– Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar: Rüşvet almak
– Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar: Rüşvet almak
– Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere: Rüşvet almak
Soruşturma kapsamında hazırlanan 578 sayfalık iddianame, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek yargı süreci başlatıldı.
Almanya Federal Sivil Koruma ve Afet Yardım Dairesi, 35 yıl sonra ilk kez savaş ihtimaline dikkat çekti.
Rusya-Ukrayna savaşı ve artan tehditler nedeniyle hazırlanan rehberde, savaşın uzak olmadığı vurgulanarak, vatandaşlara siber saldırı ve sabotaja karşı 3-10 günlük gıda ve su stoku yapmaları önerildi.
BBK, Almanya’nın hala dünyanın en güvenli ülkelerinden biri olduğunu belirtse de, vatandaşlardan gelen savaş endişesi içerikli başvuruların arttığını ve bu durum üzerine tavsiyelerini yenileme kararı aldığını açıkladı.
BBK Başkanı Ralph Tiesler, yeni rehberle ilgili yaptığı açıklamada, “Önceden hazırlıklı olmak her zaman işe yarar” diyerek vatandaşları tedbirli olmaya çağırdı. Ayrıca, Federal İstihbarat Servisi Başkanı, savaş olasılığının artık “hiç de uzak olmadığını” belirterek, “Artık hedef tahtasındayız, gevşememeliyiz” şeklinde uyarıda bulundu.
Almanya’nın “Krizlere ve Felaketlere Hazırlık” rehberi, 1990’dan bu yana ilk kez askeri senaryolar ve hibrit tehditleri (siber saldırılar, dezenformasyon, sabotaj, savaş) açıkça ele alıyor. BBK Başkanı her hanenin 3-10 günlük gıda ve su stoğu yaparak kendi kendine yeterli olması gerektiğini vurguladı.
Erzak Stoku Vurgusu
Rehber, sadece stok tavsiyesi vermekle kalmayıp, “yaşayan stok” sistemi gibi pratik çözümler de öneriyor. Bu yöntemde, konserve ve kuru gıdalar günlük tüketimle döngüsel şekilde kullanılarak stok tazeleniyor. Tiesler, alışverişlerde fazladan birkaç ürün alarak kısa sürede birkaç günlük stok oluşturmanın mümkün olduğunu belirtti.
Rehbere göre, dört kişilik bir ailenin 10 günlük su stoğu için 8 kasa suya, gıda maliyeti ise 200-300 euro arasında tutuyor.
Acil Durum Malzeme Listesi
Yeni rehber, acil durumlar için detaylı bir malzeme listesi ve hesaplama tabloları içeriyor:
Yaşam Destek Araçları: Elektrik kesintilerine karşı pilli radyo, krank veya güneş enerjili el feneri, kamp ocağı bulundurmak.
İlaç ve Tıbbi Malzeme: Evdeki ecza dolabını kontrol etmek ve birkaç gün yetecek temel ilaçların bulunduğundan emin olmak.
Bilgi Kaynağı: Kriz anlarında bilgi almak için bir uyarı uygulaması kullanmak.
İstanbul’da görülen bir anlaşmalı boşanma davasında, Buğra B. ve Ezgi B. sadece maddi konularda değil, evcil hayvanların geleceği konusunda da anlaştı. Buğra B., 2 kedisinin velayetini Ezgi B.’ye bırakarak, bakım masrafları için üç ayda bir 10 bin lira ödemeyi ve bu desteğin 10 yıl sürmesini taahhüt etti.
İstanbul Aile Mahkemesi’ne sunulan anlaşmalı boşanma protokolünde, tarafların boşanma ve maddi tazminat konusunda uzlaştığı, Buğra B.’nin Ezgi B.’ye 550 bin lira ödemeyi kabul ettiği belirtildi.
KEDİLERE BAKIM MASRAFI
Anlaşmalı boşanma protokolünde, Buğra B.’nin kendisine ait 2 kedinin velayetini Ezgi B.’ye bırakmayı kabul ettiği belirtildi. Protokole göre, kediler Ezgi B.’de kaldığı sürece ve en fazla 10 yıl boyunca, Buğra B. her üç ayda bir, aylık 10 bin lirayı kapsayacak şekilde bakım masrafı ödemesi yapacak. Bu maddeyle, evcil hayvanların geleceği ve giderlerinin karşılanması da yasal güvence altına alındı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Eskişehir Odunpazarı’ndaki “İlk Evim” Projesi kapsamında ev sahibi olan vatandaşların mutluluğunu sosyal medya hesabından paylaştı.
Bakan Kurum, paylaşımında yakında başlayacak olan “Yüzyılın Konut Projesi”ne de değinerek, “500 bin anahtarı daha milletimizle buluşturacağız” dedi.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre TOKİ, “İlk Evim Projesi” kapsamında Eskişehir Ihlamurkent Mahallesi’nde 3 bin 109 konutun yanı sıra 2 cami, 2 okul ve 6 ticaret merkezi inşa etti. Depreme dayanıklı, çevre dostu ve yatay mimariye uygun olarak inşa edilen bu yapılar, yaklaşık 12 bin 500 kişiye yeni bir yaşam alanı sundu.
Bakan Kurum, Türkiye genelinde dar gelirli vatandaşlara yönelik sosyal konut üretimlerinin kararlılıkla süreceğini belirterek, “İlk Evim Projesi ile on binlerce aileyi ev sahibi yaptık. Şimdi sıra Yüzyılın Konut Projesi’nde. Bu proje ile 500 bin yeni konutu daha vatandaşlarımızla buluşturacağız” ifadelerini kullandı.
News
