42,3759$% 0,35
49,0755€% 0,56
55,7116£% 0,36
5.541,56%0,06
9.359,00%0,11
4.069,37%0,01
10.728,60%0,28
฿%
$%
10 Haziran 2025 Salı
Sosyal Medya'da Yankı Uyandıran Çorap
Bir zincirleme yıkım senaryosu: Türkiye
Deprem Yalnızca Binalarda Hasar Bırakmadı; Depremler Ahlaki Değerlerimizi De Derinden Sarstı
Kerbelâ'nın yüzlerce yıllık yası: Muharrem ayı
BU FİLMİ DAHA ÖNCE İZLEMİŞTİK
ANAHTAR PARTİ’DEN GAZİANTEP’TE GÜÇLÜ KADIN ÇIKIŞI
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin İmralı’ya gitmeye hazır olduğunu ifade ettiği açıklamasına sosyal medya hesabından dikkat çeken bir tepki gösterdi.
Bahçeli, grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Alırım yanıma üç arkadaşımı, kendi imkanlarımızla İmralı’ya gitmekten gocunmam, çekinmem, bir masa etrafında yüz yüze gelmekten de imtina etmem” ifadesini kullanmıştı.
Bu sözlere yanıt veren Fatih Erbakan, TBMM’nin terör örgütü PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan’ın ayağına gitmemesi gerektiğini belirterek şu açıklamayı yaptı:
“TBMM Abdullah Öcalan’ın ayağına gitmemelidir dedik. Gidilecekse de teklif sahibi Sayın Bahçeli gitsin dedik. Sayın Bahçeli bugün İmralı’ya gitmeye hazır olduğunu açıkladı. Kendisine ve heyetine hayırlı yolculuklar diliyoruz.”
TARTIŞMANIN ARKA PLANI
Siyasette son dönemde, İmralı’ya bir heyet gönderilip gönderilmeyeceğine ilişkin tartışmalar gündemde yer alıyordu. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bu açıklaması, söz konusu tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı.
Fatih Erbakan ise devlet kurumlarının böyle bir ziyaret gerçekleştirmesinin doğru olmayacağını savunarak Bahçeli’yi doğrudan muhatap gösterdi.
KRİTİK AÇIKLAMA
Bahçeli’nin sözleri kamuoyunda şu şekilde yer buldu:
“Alırım yanıma üç arkadaşımı, kendi imkanlarımızla İmralı’ya gitmekten gocunmam. Bir masa etrafında yüz yüze gelmekten imtina etmem.”
Erbakan’ın mesajı ise siyasi polemiği daha da derinleştirdi.
SİYASETTE YENİ GERİLİM
Açıklamalar, Ankara siyasetinde geniş yankı buldu. Tartışmanın ilerleyen günlerde Türkiye gündemini meşgul etmeye devam etmesi bekleniyor.


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında İmralı’ya yönelik tartışmalara değinerek, gerekirse kendi imkanlarıyla cezaevine gideceğini söyledi. Bahçeli, “Günlerdir süregelen İmralı’ya gidilsin mi, gidilmesin mi tartışmalarına bir nokta koyulmalıdır. Terörsüz Türkiye hedefinin hayata geçirilmesi isteniyorsa, İmralı’ya gidilmesine ayak sürümenin hiçbir anlamı yoktur. Şayet Meclis’te kurulan komisyon bu kararı alamazsa, ben alırım, yanıma üç arkadaşımı da alırım, kendi imkanlarımızla gitmekten çekinmem” dedi.
Bahçeli, konuşmasında doğrudan temasın önemine vurgu yaparak, sürecin asıl muhataplarından birisiyle yüz yüze görüşme sağlanmadan ilerleme kaydedilemeyeceğini belirtti.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise Bahçeli’nin açıklamasına destek verdi. Bakırhan, “Sayın Bahçeli’nin komisyon gitmiyorsa ben giderim demesi tarihi bir sorumluluk alma cesaretidir. Meclis Komisyonu’nun artık bir an önce karar alarak İmralı’ya gitmesi gerekmektedir. Bu sürecin siyasi bir tartışma odağı hâline getirilmemesi, tabulaştırılmaması önemlidir. Sorunun çözümü ve barışın inşası için ciddi adımlar atılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Bakırhan ayrıca, DEM Parti olarak savaş değil barış, kayyum değil halk iradesi, yoksulluk değil adil paylaşım ilkeleri doğrultusunda çalışmalarını sürdüreceklerini vurguladı.


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Toplantısı, Ankara’da sürpriz bir gelişmeyle başladı. Parti, toplantının açılışında Bağımsız İstanbul Milletvekili Doğan Demir’in CHP’ye katıldığını duyurdu. Bu katılım, partinin Meclis’teki gücünü artırırken, CHP kulislerinde de yeni bir dönemin sinyallerini verdi.
CHP lideri Özgür Özel’in kürsüden yaptığı açıklamada, “Ülkemiz için çalışmayı kendine görev bilen tüm milletvekillerini aramızda görmekten mutluluk duyuyoruz” ifadeleri dikkat çekti. Doğan Demir’in partiye katılımı, özellikle İstanbul’daki siyasi dengeler açısından da önemli bir hamle olarak yorumlanıyor.
Parti yetkilileri, Demir’in CHP politikalarına tam uyumlu şekilde Meclis çalışmalarına katılacağını ve önümüzdeki süreçte partinin gündeminde aktif rol alacağını belirtti.


PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşme amacıyla Meclis’te kurulan süreci izleme komisyonunun 17’nci toplantısında İmralı ziyaretinin gündeme gelmesi bekleniyor. Toplantıya, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler katılacak.
Medyascope’un aktardığına göre, toplantı katılımcılar nedeniyle basına kapalı gerçekleşecek. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un, İmralı ziyaretini gündeme getirip oylamaya sunması ve bakanların dinlenmesinin ardından kararın verilmesi bekleniyor.
NİTELİKLİ ÇOĞUNLUK GEREKİYOR
Komisyonun 51 üyesi bulunuyor. Üye dağılımı şöyle:
AKP: 22
CHP: 11
DEM Parti: 5
MHP: 4
Yeni Yol Grubu: 3
HÜDA PAR: 1
Yeniden Refah: 1
TİP: 1
EMEP: 1
Demokratik Sol Parti: 1
Demokrat Parti: 1
Komisyon çalışma esaslarına göre bazı kararlar beşte üç nitelikli çoğunluk, diğer kararlar salt çoğunluk ile alınıyor. Meclis Başkanı Kurtulmuş, İmralı ziyaretinde beşte üç çoğunluğun aranacağını belirtmişti. Bu durumda en az 31 üyenin “evet” oyu vermesi gerekiyor.
DEM Parti: “Komisyon Bir Gün Bile Kaybetmemeli”
MHP Lideri Bahçeli’nin “Gerekirse alırım yanıma üç arkadaşımı, kendi imkanlarımla İmralı’ya gitmekten imtina etmem” yönündeki açıklamasına, DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan’dan destek geldi. Bakırhan, Bahçeli’nin çıkışını “Tarihi bir sorumluluk alma cesaretini göstermektir. Son derece önemli ve takdire şayandır” olarak değerlendirerek, Meclis Komisyonu’nun derhal karar alıp İmralı’ya gitmesi gerektiğini vurguladı.


DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncay Bakırhan, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bakırhan, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile ilgili iddianameye yönelik eleştirileriyle dikkat çekti.
Bakırhan, konuşmasında adalet sistemine dair ciddi eleştirilerde bulunarak, “Bugüne kadar yaptığımız buluşmaların hepsinde insanlar barış, demokrasi ve adalet istiyor. Biz de bunu isteyen halka layık bir mücadele yürüteceğiz. Hem Doğu’da hem Batı’da yara aynı yerden sızlıyor. Adalet bir türlü gelmiyor. Hâkimler değişiyor, dosya numaraları değişiyor ama yargı, iktidarın ihtiyaçlarını esas alan bir yaklaşımla ilerliyor” dedi.
İBB İddianamesi “Labirent”
Bakırhan, İBB iddianamesini eleştirerek, “Türkiye yine siyasi ifadelerle yazılmış bir iddianameyle karşı karşıya. İBB iddianamesini inceledik; iddianame değil, adeta bir labirent. Bir nedensellik arıyorsunuz, nedensellik yok. İddianame bir kapıya doğru açılmıyor. Ne kadar okursanız okuyun, ‘Buymuş’ diyemiyorsunuz. Maskeli, kaygan ve yüzeysel bir yorumlama çabası içeriyor” ifadelerini kullandı.
Bakırhan ayrıca tutuklu belediye başkanlarına ve siyasete yönelik uygulamalara dikkat çekerek, “Siyasetin itibarını sağlamanın ilk yolu, siyasetçileri adliye koridorlarından kurtarmaktır. Halk iradesine amasız, fakatsız saygı duyulan bir Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Ekmek ve Barış İçin Bütçe Çağrısı
Bakırhan, ülke kaynaklarının silah, sermaye ve faiz lobilerine değil halkın sofrasına aktarılması gerektiğini vurgulayarak, barışın hukukun temeli üzerine kurulması gerektiğini söyledi. Ayrıca kayyum uygulamalarının kaldırılmasını ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesini savunarak, “Halk oyunu kullanır, belediye başkanını seçer; seçilmiş bir isim görevden alınır, tutuklanırsa toplumsal barış darbelenir. Kayyum uygulaması kalkarsa, toplumsal barış umudu büyür. Belediye başkanları görevlerine dönmelidir” ifadelerini kullandı.