Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Sabri Tekir, TBMM grup toplantısında; Aydın’da KYK yurdunda yaşanan asansör kazası nedeniyle iktidarı eleştirerek, “KYK yurtlarında asansörlerin bakımını dahi doğru düzgün yapamayan bir iktidardan Gazze’ye tank göndermesini beklemek abesle iştigal olur. Gençlerimizin en temel taleplerini dahi karşılayamayan, onlara umut olamayan bir iktidarın Filistinlilere umut olmasını beklemek mümkün değildir” dedi.

Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Sabri Tekir, TBMM grup toplantısında; Aydın’da KYK yurdunda yaşanan asansör kazası nedeniyle iktidarı eleştirerek, “KYK yurtlarında asansörlerin bakımını dahi doğru düzgün yapamayan bir iktidardan Gazze’ye tank göndermesini beklemek abesle iştigal olur. Gençlerimizin en temel taleplerini dahi karşılayamayan, onlara umut olamayan bir iktidarın Filistinlilere umut olmasını beklemek mümkün değildir” dedi.

Saadet Partisi- Gelecek Partisi ortak TBMM grup toplantısı bugün yapıldı. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun aynı saatte başka bir programının olması nedeniyle yerine Genel Başkan Vekili Sabri Tekir, kürsüye çıktı. Tekir, şunları söyledi:

“Ne yazık ki Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına yaraşır bir Türkiye tablosu önümüze konamadı. Bugün ülkemizi hem adaletiyle hem ekonomisiyle hem dış politikalarıyla hem de bütün konularda olması gereken yerden epey uzakta bulunmaktadır. 2002’den bugüne muhalefet olmanın gereğini hakkıyla yerine getiren bir siyasi parti olarak 21 yıldır bir türlü iktidar olmanın hakkını verememiş olanlara diyecek çok sözümüzün olması gerekir.

O MİTİNG SADECE SİYASİ BİR ŞOV İÇEREN MİTİNGTİR: Yüzlerce çocuk bombaların altında inim inim inlerken, binlerce masum insan katledilirken iktidarda bulunanların gidip de Atatürk Havalimanı’nda miting yapmalarını vicdanen benimsemek doğru değildir. O miting aslında sadece siyasi bir şov içeren mitingdir. Üstelik bir de bu şovun karşısında alkış bekleniyorsa burada bir hata var demektir. İcra ile sivil toplum kuruluşlarının talepte bulunmaları fonksiyonlarını birbirine karıştıran bir iktidarın varlığından söz etmemiz gerekiyor.

DOST BİLDİKLERİMİZİN FOS ÇIKMASINI KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL: Gönlümüzün kabul etmediği bir şey vardır. İslam aleminin dağınıklığını gönlümüz asla kabul etmiyor. Eğer İslam alemi bir dağınıklık içerisindeyse liderini bulamadığından dolayı dağınıklık içerisindedir…Bazıları diyorlar ki, ‘Tayyip bey ne yapsın, hükümet ne yapsın’ genç bir arkadaşınız olarak 80’li yıllarda bizimle birlikte siyaset yaparken o günkü iktidarlardan Filistin’e dair ne yapmaları gerektiğini bekliyorduysak şimdi de benzer adımları atması gerekmez mi? 21 yılda Gazze konusunda ne yaptınız? 21 yılda İslam ülkelerini bir araya getirme ve onlara liderlik yapabilme konusunda neler yaptınız? Bütün bunların hemen hepsinde düşman düşmanlığını yapar o onun görevidir ama dost bildiklerimizin de fos çıkması bizim kabul etmemiz mümkün değildir.

GENÇLERİMİZE UMUT OLAMAYAN BİR İKTİDAR FİLİSTİNLİLERE UMUT OLAMAZ: Biz 100 yıl önce emperyalizmin planlarını buruşturup atan bir Türkiye’ydik. Biz 100 yıl önce yedi düvele meydan okuyan bir Türkiye’ydik. Milletin alın teriyle tek tek inşa ettiği fabrikaları tek tek satmayı bir politika olarak tercih ettiniz… Tarihi yıl dönümleri yeni başlangıçlar için bir fırsattır. Geçmişin muhasebesini yapmak zorundayız. Yüz yıllık bir dönemim muhasebesi yapılmalıdır… 12. Kalkınma Planı’nda israfa, yolsuzluğa, rüşvete son verecek uygulamalar bu metinde yoktur. Sanki Türkiye’de şöyle bir kanaat yerleştirilmeye çalışılmıştır son 10 yıllık dönem içerisinde; yolsuzluk olmadan israf olmadan rüşvete yer vermeden siyaset yapılamaz. Öyle bir anlayış yerleştirilmeye çalışılmıştır…

Bu millete verdikleri sözlerin binde birini hayata geçirmiş olsalardı bugün çok farklı bir Türkiye ile karşılaşmış olurduk. Bugüne dek açıkladıkları onlarca planda yer alan hedefler bile bizim nazarımızda oldukça yetersizdir. Bari bunların onda birini tutturmuş olsalardı, 21 yılda bir kere bile olsa bize kulak kesilselerdi, Milli Görüş prensiplerini benimsemiş olsalardı ABD ve İsrail’in feleği şaşırırdı. Eğer bu noktada yine en azından temel görüşlerimizi örnek almış olsalardı Cumhuriyetimizin 100. yılında her bir şehrimizde on binlerce insanımıza ekmek kapısı olacak fabrikaların açılışını yaparlardı. Fabrikaları kapatmak yerine açma politikasını tercih ederlerdi. Gençlerimizin barınma problemlerini çoktan çözerlerdi. KYK yurtlarında asansörlerin bakımını dahi doğru düzgün yapamayan bir iktidardan Gazze’ye tank göndermesini beklemek abesle iştigal olur. Gençlerimizin en temel taleplerini dahi karşılayamayan, onlara umut olamayan bir iktidarın Filistinlilere umut olmasını beklemek mümkün değildir.”

Daha Fazlası

+ Yorum Yok

Yorum ekle