Bitlis’in Adilcevaz ilçesine bağlı Göldüzü köyünde yaşayan bir ailenin hayatı, eylül ayının ortalarına geldiğinde bir anda değişti. Konutun geçimini, yılın 7-8 ayı gurbette inşaatlarda sıvacılık yaparak kıt kanaat sağlayan baba 41 yaşındaki Murat Erçetin, Osmaniye’de çalışırken telefonu çaldı. Beş çocuğundan ikincisi olan 12 yaşındaki M.E.’nin bir köpek tarafından ısırıldığı ve durumunun âlâ olmadığını öğrendi. Bundan sonrasını Erçetin, anlattı.

“ÖNCE KOLU KAŞINMAYA BAŞLIYOR ANNESİ FARK EDİYOR”

“Ben inşaat işleriyle uğraşıyorum. Yılın 7-8 ayı, konuttan uzakta ekmeğimizi kovalıyoruz. İnşaat dönemi durunca da memlekete gidiyoruz. Beni aradıklarında da Osmaniye’de inşaatta sıva işi yapıyordum. Haberi alır almaz memlekete gittim. Annesi çocuğun kolunun kaşındığını fark ettikten sonra hastaneye götürüyor.

“DOKTORLAR, DURUMUN RİSKLİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ”

Ben, haberi aldığımda şok oldum. Olayın tam olarak ne vakit olduğunu, köpeğin ne vakit ısırdığını bilmiyoruz. Adilcevaz’da bir iğne yapıldıktan sonra bizi Ankara’ya sevk ettiler. Ankara’da çocuğun analizleri yapıldı. M., beş çocuğumdan ikincisi. Uzman tabipler bize durumun riskli olduğunu söylediler.

DURUMU KRİTİK

En son halamla birlikte hekimlerle görüştük. Her an her şeyin olabileceğini bize ilettiler. Vallahi herkes çocuğuna çok dikkat etsin. Evlat acısı çok ağır; ben yaşadım hiç kimse yaşamasın.

“ANNESİ DE BEN DE AĞLIYORUZ”

Annesi de ağlıyor; ben de ağlıyorum. Her şeye hazırım. Bu acıdan büyük acı yok. İnsan başına gelmeden sokaktaki başı boş kediyi, köpeği düşünmüyor. Aklınıza gelmiyor ki… Her şey Allah’tan. Tedbir alınmalı bu acıyı kimse yaşamamalı.”

KAYNAK: HABERTÜRK

Daha Fazlası

+ Yorum Yok

Yorum ekle